Babacan'dan bankacılara kritik uyarı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankacıların günlük siyasi tartışmaların içinde yer almaması gerektiğini belirterek, 'Bankacılar olarak camdan bir kalede oturuyorsunuz. Camdan yapılmış bir kalede oturuyorsanız kimseye taş atmayacaksınız. Taş attığınızda karşılığı kötü olur' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-15 10:17:51
Babacan, Bloomberg HT ve Habertürk kanallarının ortak yayınında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Gezi Parkı olaylarının tırmanmasında faiz lobisinin etkisine dair bir soru üzerine Babacan, Türkiye'de faizlerin yükselmesinden yararlanan kesimlerin olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yıllarca faizlerin yüksek seyrettiği bir ülke konumunda bulunduğunu hatırlatan Babacan, ilk göreve geldikleri 2002 Kasım döneminde dünyada Türkiye kadar yüksek reel faiz ödeyen bir ülke bulunmadığını belirtti. AK Parti dönemlerinde faizlerin ciddi oranlarda düştüğünü anlatan Babacan, son bir yılda da faizlerin tarihi düşük seviyelere gerilediğine işaret etti. Hazine'nin borçlanma faizlerinin negatife döndüğünü ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
'Bütün bu olaylarda bakıyoruz ki özellikle dışarıdan Türkiye'ye yatırım yapanlara çok enteresan yanlış bilgiler gidiyor. Biri diyor ki 'Türkiye'de zorunlu eğitim 4 yıla düştü. Bunlar eğitimde farklı yöne gidiyor.' Bu bilgilendirme dış yatırımcılara yapılıyor. 'Türkiye'de iç savaş çıktı ya da Türkiye'de alkol tamamen yasaklandı.' Bunlar yatırımcıların bizzat bize söyledikleri. Ciddi bir çaba olmuş burada. Türkiye'yi yakından tanıyan bir kitle var. Bunlar da herhangi bir hareket yok. Bunlar üç hafta yakından izliyor ama alma-satma Türkiye'den çıkma gibi bir kararları yok. Bu süre içerisinde özellikle uluslararası yatırımcıların Türkiye ile ilgili alışverişine baktığımızda daha çok kısa vadeli bakan yatırımcılar.'
- BIST'ten çıkan tutar
Şu anda uluslararası yatırımcıların Türkiye piyasasındaki hisse senedi varlığının 75 milyar dolar olduğunu ifade eden Babacan, olayların başlamasından bu zamana kadar Borsa İstanbul'dan çıkışların tutarının 1 milyar 280 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini dile getirdi.
Babacan, 75 milyar dolarlık bir piyasanın içinde 1 milyar 280 milyon dolarlık çıkışın az bir hareket olduğuna işaret ederek, 'Borsa endeksimiz son 2-3 haftalık alışverişin fiyatlarını gösteriyor' değerlendirmesinde bulundu.
'Büyük kitle yerinde duruyor. Ne alıyor ne de satıyor' diyen Babacan, sürecin başından beri bu anlamda kayıp olmadığını ifade etti.
-'Takvim çakıştı'
Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke'nin 22 Mayıs'taki konuşmasının ardından tüm gelişmekte olan ülke piyasalarında bir hareketlenme olmaya başladığına dikkati çeken Babacan, 'Dünya piyasalarındaki hareketlenme ile Türkiye'deki olaylar takvim olarak çakıştı' dedi.
İçerdeki olayların da etkisi olmasına karşın Türkiye piyasasındaki hareketlerin ağırlıklı olarak dış kaynaklı olduğunu anlatan Babacan, iç gelişmelerden kaynaklı hareketlerin tamamen Türkiye'yi az tanıyan ve yanlış bilgilendirilmiş yatırımcıların hareketleri olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin uzun yıllardan sonra siyasi ve ekonomik istikrar bakımından çok iyi bir noktaya geldiğini belirten Babacan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin bu duruma sevinmesi gerektiğini kaydetti.
'Bu noktaya gelmiş bir Türkiye'nin tekrar istikrarsızlık dönemine girmesine izin vermemiz mümkün değil' diyen Babacan, artık tecrübeli bir yönetimin iş başında olduğuna dikkati çekti.
Toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini dile getiren Babacan, 'Nasıl ki 2009 krizinden Türkiye çok daha güçlü bir ekonomi olarak çıktıysa, bu olanlardan da çok daha güçlü bir demokrasi olarak çıkacaktır' dedi.
- 'Bankacılık camdan kale gibidir'
Olaylar sırasında bankaların nasıl bir sınav verdiğine ilişkin bir soru üzerine Babacan, bankacıların günlük siyasi tartışmaların dışında olması gerektiğini söyledi.
Bankacılığın itibar ve güven üzerine kurulmuş bir sektör olduğunun altını çizen Babacan, 'Camdan bir kale düşünün; bankacılar olarak orada oturuyorsunuz. Camdan yapılmış bir kalede oturuyorsanız, kimseye taş atmayacaksınız. Taş attığınızda karşılığı kötü olur. Herkes kendi işine odaklanacak' diye konuştu.
İş çevrelerinin bankaların söylem ve politikalarını yakından izlediğini kaydeden Babacan, bu kadar büyük bir sektörün, kendi müşterilerine ve dışarıya, ülke içinde olan biteni dürüst bir biçimde anlatmasının önemine değindi.
Günlük tartışmaların içine girecek tarzda söylemlerin kabul edilemeyeceğini dile getiren Babacan, 'Siyaset kurumu bunun cevabını fazlasıyla verir' dedi.
Böylesi bir durumdan bankaların zarar göreceğini belirten Babacan, bankaların itibarlarını korumak için öncelikle kendilerinin çaba göstermesi gerektiğini ifade etti.
- 'Bazı bankalar yüksek faiz istiyor olabilir'
Bazı bankaların faiz lobisi ile hareket ettiklerini düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Babacan, bankalar arasında faizlerin yükselmesini isteyenlerin olabileceğini söyledi.
Reel faizlerin düşük olmasının Türkiye'deki güven ve istikrar ortamının bir sonucu olduğunu ifade eden Babacan, bankaların hem faiz alan hem de veren kuruluşlar olduğunu, ikisi arasındaki farkın bankaların karı olarak belirlendiğini hatırlattı. Babacan, bankaların tek gelir kaynağının faiz olmadığını belirterek, "Faizlerin düşük olduğu gelişmiş ülkelerde de bankalar kar ediyorlar ama yeni iş modelleri ve yeni hizmetler sunarak bu karı elde ediyorlar. Bankalarımızın düşük faiz ortamına kendilerini adapte etmeleri gerekiyor. Pek çoğu adapte etti ama aralarında eski günleri özleyenler olabilir' diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara