Dolar

34,9525

Euro

36,6232

Altın

3.021,58

Bist

10.058,63

Vergi kanunu TBMM'de

Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'na göre, kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri, emsal kira bedelinden düşük olamayacak; kira gelirinin 3 bin 200 lirası gelir vergisinden müstesna olacak.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-13 19:44:18

Vergi kanunu TBMM'de
Tasarıya göre gayrimenkul ve menkul sermaye iratları yeniden tanımlanıyor.

Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahil bina ile arazi, kaynak ve maden suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri, tuzlalar, tuğla ve kiremit harmanları ile bunların bütünleyici parçaları ve eklentileri, voli mahalleri ve dalyanlar, mucitleri veya müellifleri ile bunların kanuni mirasçıları dışındaki kimseler tarafından kiraya verilen patentler ve telif hakları, motorlu olup olmadıklarına ve tonilatolarına bakılmaksızın gemi ve gemi payları, motorlu taşıma, çekme, yükleme ve boşaltma araçları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri, her türlü elektronik ortam veya alan adları gayrimenkul sermaye iradı sayılacak.

Tüccarlara ait olsa dahi işletmeye dahil olmayan taşınmazlarla haklar, vakfın gelirinden hizmet karşılığı olmaksızın alınan paylar ve zirai faaliyette sadece üründen pay alan arazi sahiplerinin gelirleri de gayrimenkul sermaye iradı kabul edilecek. Bir taşınmaz üzerinde başka bir taşınmaz veya üçüncü kişiler lehine süreli veya süresiz irtifak veya intifa hakkı tesis edilmesi kiralama sayılacak.

Kiracı tarafından taşınmazı genişletecek veya iktisadi değerini devamlı artıracak şekilde taşınmaza eklenen kıymetler, kullanım süresinin bitiminde bedelsiz olarak mal ve hakları kullandırana devredilirse, anılan kıymetler de kiralayan bakımından bu tarihte aynen tahsil olunmuş sayılacak. Bu kıymetlerin emsal bedelinden düşük değerle devri halinde, aradaki fark irada eklenecek.

Kiraya veren tarafından yapılan belli ödeme ve masraflar safi tutarın belirlenmesinde düşülecek. Gayrimenkul sermaye iradı sayılan mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilen kazancın tespitinde hasılattan gerçek giderler indirilecek.

Binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın 3 bin 200 lirası gelir vergisinden müstesna olacak. İstisna tutarı üzerinde elde edilen kazancın beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamayacak.

Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyannameyle bildirmek zorunda olanlarla istisna haddinin üzerinde hasılat elde edenlerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayrisafi tutarları toplamı vergi oranı tarifesinin üçüncü gelir dilimini aşanlar da istisnadın faydalanamayacak.

Ticari, zirai veya mesleki faaliyet dışında nakdi veya parayla temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde edilen kar payı, faiz, kira ve benzeri gelirlerin menkul sermaye iradı sayılacağı tasarıyla, menkul sermaye araçlarının vergilendirilmesine ilişkin esaslar getiriyor. Tasarı, değer artış kazancının hangi hak ve malların elden çıkarılması halinde doğacağını düzenliyor.

Kat karşılığı inşaata vergi

Ticari nitelikte olmayan özel kat karşılığı inşaat işleri dolayısıyla arsa sahibinin uhdesinde kalan arsa payının tahsis tarihindeki emsal bedeli, inşaat işine tahsis edilen arsa payının elden çıkarma bedeli olarak kabul edilecek. Müteahhit tarafından arsa sahibine teslim edilen taşınmazların maliyet bedeli üzerinden arsa sahibine fatura edilen tutar ise müteahhide devredilen arsa payının elden çıkarma bedeli sayılacak.

Kat karşılığı inşaat söz konusu olmaksızın arsa sahibi tarafından yapılan veya yaptırılan diğer inşaat işlerinde, inşaata tahsis edilen arsanın tahsis tarihindeki emsal bedeli, elden çıkarma bedeli olarak kabul edilecek.

İkamet amacıyla satın alınan ve fiilen ikamet edilen tek konutun elden çıkarılmasından doğan kazanç vergiden muaf olacak.

Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahil bina ile arazi, kaynak ve maden suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri, tuzlalar, tuğla ve kiremit harmanları ile bunların bütünleyici parçaları ve eklentileri, voli mahalleri ve dalyanlar, taşınmaz olarak tescil edilen haklar ve gemi ve gemi paylarının elden çıkarılmasında, 2 tam yıldan fazla elde tutulanlardan sağlanan gelirlerin yüzde 40'ı, 3 tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan sağlanan gelirlerin yüzde 50'si, 4 tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan sağlanan gelirlerin yüzde 60'ı, 5 tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin 75'ine vergi istisnası sağlanacak.

Tasfiye döneminin vergilendirilmesi

Ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olacak. Birden fazla takvim yılını kapsayan tasfiyelerde, tasfiyenin zararla kapanması halinde, tasfiye sonucu, önceki tasfiye dönemlerine doğru düzeltilecek ve fazla ödenen vergi mükellefe iade edilecek.

Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde tarh zamanaşımı, tasfiyenin sona erdiği dönemi izleyen yıldan itibaren başlayacak. Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmayacak. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçecek.

Maliye Bakanlığı, mükelleflerin hukuki statülerini, faaliyet gösterdikleri alanları ve tasfiyeye giriş tarihindeki aktif büyüklüklerini dikkate alarak, tasfiye işlemlerine yönelik inceleme yaptırmamaya yetkili olacak.

Tasfiyeye ilişkin hükümler dar mükellef kurumlar hakkında da uygulanacak.

Bir veya birkaç kurumun birleşmesinde, tasfiye karı yerine birleşme karı vergiye matrah olacak. Münfesih kurumun veya kurumların ortaklarına ya da sahiplerine birleşilen kurum tarafından doğrudan doğruya veya dolaylı olarak verilen değerler, kurumun tasfiyesi halinde ortaklara dağıtılan değerler yerine geçecek.

Birleşme sonucunda infisah eden kurumla birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye'de bulunması, münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi halinde birleşme devir hükmünde olacak.

Kurumların bu şartlarda tür değiştirmeleri de devir yerine geçecek. Münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek, birleşmeden doğan karlar hesaplanmayacak.

Tam bölünmelerde, kısmi bölünme ve hisse değişiminde münfesih kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek, bölünmeden doğan karlar vergilendirilmeyecek.

Kira bedellerine sıkı takip

Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamayacak. Bedelsiz veya düşük bedelle başkalarının kullanımına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılacak.

Bina ve arazide emsal kira bedeli, emsal kira bedeli yoksa Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenen vergi değerinin yüzde 5'i olacak. Diğer mal ve haklarda emsal kira bedeli, maliyet bedelinin; bu bedel bilinmiyorsa, Vergi Usul Kanunu'nun servetlerin değerlenmesi hakkındaki hükümlerine göre belirlenen değerlerinin yüzde 10'u olacak.

Boş kalan taşınmazların korunması için başkalarının ikametine bedelsiz bırakılması, bir konutun mal sahiplerinin üstsoyu, altsoyu veya kardeşleri ile birinci derece akrabaların ikametine tahsis edilmesi, mal sahibiyle birlikte akrabaların da aynı evde ikamet etmesi, kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan kiralama hallerinde emsal kira bedeli hesaplanmayacak.

Örtülü sermaye

Tasarı, örtülü sermaye müessesesi de getiriyor. Örtülü sermaye uygulamasında borcun özsermayeye oranı düzenleniyor. Borçların, özsermayenin üç katını aşan kısmı örtülü sermaye olarak tanımlanıyor. Bu oranı aşan kısma isabet eden faiz ve kur farklarının, geçici vergi dönemleri de dahil vergi matrahından indirilmesinin önüne geçiliyor.

Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az yüzde 50'sine sahip olduğu yurtdışı iştiraklerinin kurum kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın belli şartlarda Türkiye'de gelir vergisine tabi tutulacak.

İştirakin toplam gayrisafi hasılatının yüzde 25 veya fazlasının faaliyetle orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kar payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşması, yurt dışındaki iştirakin ticari bilanço karı üzerinden yüzde 10'dan az oranda gelir vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması ve yurt dışında kurulu iştirakin ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100 bin lira karşılığı yabancı parayı geçmesi halinde gelir vergisi uygulanacak. Türkiye'de vergilendirilmiş kazancın yurtdışındaki kurum tarafından sonradan dağıtılması durumunda, elde edilen kar paylarının vergilendirilmemiş kısmı gelir vergisine tabi tutulacak.

Zararlı vergi rekabeti ülkelerine ödemeler

Vergilendirme rejimi, Türk vergi sisteminin öngördüğü vergilendirme kapasitesiyle en az aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişiminde bulunup bulunmadığı gözönüne alınmak suretiyle, Bakanlar Kurulunca ilan edilecek ülkelerde yerleşik veya faaliyette bulunanlara nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılanın mükellef olup olmadığına bakılmaksızın yüzde 30 oranında vergi kesintisi yapılacak.

Emsaline uygun fiyatlarla satın alınan mal ve iştirak hisseleri için yapılan ödemeler, emsaline uygun fiyatlarla, deniz ve hava ulaştırma araçlarının kiralanması için yapılan ödemelerle yapılan işin tamamlanabilmesi bakımından zorunluluk arz eden geçiş ücreti, liman ücreti ve navlun gibi ödemeler üzerinden yapılacak kesinti oranını; her ödeme türü, faaliyet konusu ya da sektör itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar getirmeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak.

Sigorta ve reasürans ödemeleri ve yurt dışındaki finans kuruluşlarından temin edilen borçlanmalara ilişkin anapara, faiz veya kar payı ödemeleri üzerinden bu madde uyarınca vergi kesintisi yapılmayacak.

Ortalama emsal oranları, Türkiye'de daimi veya arızi olarak çalışan bütün mükellefler için hava taşımacılığında yüzde 5, kara taşımacılığında yüzde 12, deniz taşımacılığında yüzde 15 olarak uygulanacak.

Menkul kıymet ve sermaye piyasası araçlarından vergi kesintisi

Bankalar ve aracı kurumlar, takvim yılının 3'er aylık dönemleri itibarıyla, alım satımına aracılık ettikleri menkul kıymetlerle diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış bedelleri arasındaki fark, alımına aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının itfası halinde alış bedeli ile itfa bedeli arasındaki fark, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının tahsiline aracılık ettikleri dönemsel getirileri, aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler üzerinden yüzde 15 oranında vergi kesintisi yapacak.

Tasarının "mükellef" başlıklı 4. maddesinin "sermaye şirketleri" bendi kapsamındaki mükellefler ile menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artış kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan mükelleflerden Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığı'nca belirlenenler için bu oran yüzde 0 olarak uygulanacak.

Banka ve benzeri finans kurumları için Türkiye'de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunma şartı aranmayacak. Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan borsa yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonlarının elde ettikleri kazançlar üzerinden vergi kesintisi yapılmayacak.

Gerçek kişiler tarafından, bu madde kapsamında vergi kesintisine tabi tutulan ve yıllık veya özel beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için takvim yılı itibarıyla Şubat ayının başından 20. günü akşamına kadar Maliye Bakanlığı'nca belirlenen ayrı bir yıllık beyanname verilebilecek.

Beyan edilen gelirden, aynı türden menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları için yıl içinde oluşan zararların tamamı mahsup edilebilecek. Mahsup edilemeyen zararlar izleyen takvim yıllarına devredilemeyecek. Beyan edilen gelir üzerinden oranında vergi hesaplanacak. Hesaplanan vergiden yıl içinde kesilen vergiler mahsup edilecek, mahsup edilemeyen tutar genel hükümler çerçevesinde red ve iade edilecek. Beyannamenin verilmesi gereken süresi içinde verilmemesi halinde red ve iade yapılamayacak.

Vergi kesintisinde uyulacak esaslar

Vergi kesintisi, "münhasıran banka ve aracı kurumlarca yapılacak kesintiler" başlıklı 62. madde uyarınca yapılanlar ile ücretlerden yapılanlar hariç olmak üzere gayrisafi tutarlar üzerinden yapılacak.

Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, fiilen ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanacak.

 

Kaynak: AA

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara