‘Sarısülük henüz ölmedi’ denilerek yapılmak istenen ne?

Gezi Parkı eylemine destek için Kızılay’daki eylemlere katılan ve 1 Haziran’da polisin yakın mesafeden açtığı ateş sonucu kafasından yaralanan OSTİM işçisi 27 yaşındaki Ethem Sarısülük'ün beyin ölümü dün gerçekleşmişti.

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yöneticilerinden Nurullah Zengin "koma hali ve hayati tehlikesinin devam ettiği ve tedavisinin yoğun bakımda sürdüğünü" bildiren yeni bir açıklama yapma gereği duydu.

Ancak dün hastane yöneticileri, avukat Kazım Bayraktar ve Sarısülük ailesine "tüm göstergelerle beyin ölümünün gerçekleştiğini" açıkladı.

'SAĞLIK BAKANLIĞI TOPLUMUN HAREKETE GEÇMESİNİ ENGELLEMEK İSTİYOR'

ANF'ye bilgi veren, Sarısülük'ün avukatı Kazım Bayraktar, hastane yöneticisinin açıklamasına şöyle tepki gösterdi: "Ağır koma hali, hayati tehlike, beyin ölümü halinde de söylenen bir şey. Beyin ölümü tespiti yapmak için organ bağışının uygun olması gerek. Tam otopsi zorunluluğu olduğu için organ bağışı yapılamıyor. Doktorlar bütün göstergelerle beyin ölümünün gerçekleştiğini söylediler. Azami 90 saatlik bir yaşam süresi kaldığını söylediler ve bunun 24 saatten fazlası geçti. Zaten beyinde kan dolaşımının kalmadı tespit edildi."

Av. Bayraktar, "Sağlık Bakanlığı toplum harekete geçmesin diye satır aralarıyla zorlama şeyler çıkarıyorlar. Bu tarz açıklamalar, Sağlık Bakanlığı'nın bir baskısını gösteriyor. Toplum infiale kapılmasın gibi bir beklentiyle davranıyorlar" dedi.

Ethem Sarısülük’ün ailesi ise Ethem’in birçok bedende yaşaması için organlarının bağışı için girişimde bulunmuştu. Ancak tam otopsi yapılacağı gerekçesi ile Ethem Sarısülük’ün organlarının bağışlanmasına da izin verilmedi.