Karaşam'ın ailesi, Belçika hükümetinden açıklama bekliyor
Belçikalı yetkililerin hapishanede 'intihar ettiği'ni ileri sürdüğü ancak Türkiye'de yapılan ikinci otopsisinde teşhis koyulmasını mümkün kılacak bazı iç organlarının alındığı ortaya çıkan Türk vatandaşı Aziz Karaşam'ın yakınları son gelişmelerle ilgili olarak konuştu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-12 11:09:29
19 Eylül 2012'de Leuven Cezaevi'ndeki hücresinde ölü bulunduğu belirtilen, öldüğü gün ailesine haber verilmeyen ve haberi ancak Türk konsolosluğu yetkililerinin devreye girmesinden sonra öğrenen Karaşam ailesi, olayın işkenceden kaynaklandığı şüphesini taşıyor.
Aziz Karaşam'ın 10 yıllık cezasını çektikten sonra 3 yıl daha hapiste tutulduğunu ve kısa süre içerisinde serbest bırakılmasını bekledikleri sırada bu acı haberi aldıklarını ifade eden abla Sultan Karaşam olup bitenlere anlam veremediklerini ifade ederek şunları söyledi:
"Hem burada hem Türkiye'de otopsiler yapıldı. Türkiye'de birşey belirlenemedi çünkü bazı iç organlarının alınmış olduğu anlaşıldı. İntihar olabilir veya olmayadabilir kanaatine ancak varabildiler. Bunun araştırılmasını ve bu organların ilk otopside neden alındığını bilmek istiyoruz ki biz de bir aile olarak rahat uyuyabilelim. Vefat ettiğinden ailesinin haberi yok, diyorlarki 'özür dileriz' ama bu bizi tatmin edecek bir cevap değil. Bizler bu olayın kapanmamasını, unutulmamasını istiyoruz. Bize söz vermişti sağolsunlar devletimizin bakanları yetkilileri. Bizler gibi başka mağdurlar olmasın. Temennimiz odur."
Belçika'ya 50 sene önce gelerek burada kömür ocaklarında çalışıp gurbette bir hayat kuran baba Ramazan Karaşam oğlunun serbest bırakılması konusunda aylarca, yıllarca yetkililer tarafından oyalandıklarını anlatarak oğlu Aziz'in başka bir cezaevine transfer edildikten sonra durumdan rahatsızlığını iletmek için ailesini ve Türk konsolosluğunu aradığını, daha sonra konsolosluk ile görüşmesi sırasında telefonun kesilerek aynı gün öldüğünü belirtti. Durumun konsolosluk yetkilileri tarafından araştırılıp anlaşılmasından sonra kendilerinin haberdar edildiğini ve üç hastane gezdikten sonra ancak Aziz'in bedenine ulaştıklarını aktaran baba Karaşam şöyle konuştu:
"Bizden 7 bin Euro masraf parası istediler. Şu saate kadar getirmezseniz bedeni otopsi yapmayız ilgilenmeyiz dediler. Buraya hukuk devleti diyorlar. Nasıl hukuk, nasıl adalet bu? Buradakiler bize söylememişler, Türkiye'de öğreniyoruz iç organlarının alındığını. Bize söylemeden nasıl alırlar?"
Anne Sabire Karaşam ise olanlara isyanını şu sözlerle dile getirdi:
"Yeni duydum daha, iz bırakmaması için çocuğumun boğazından almışlar, içinden almışlar. Neden aldılar? Beni aradı o gün ve dedi ki 'Anne konsolosluktan gelecekler. Traş oldum odamı temizledim. Derdimi onlara anlatacağım'... O gün saat 12.00 - 13.00 arası öldü benim çocuğum. Ne istediler? Cezasını çekti benim çocuğum. Böyle olacağına 10 sene daha yatırsalardı keşke. Nerede bu insan hakları? İnsan değil bunlar. Hiç memnun değilim burada olmaktan ama çocuklarım için duruyorum yoksa niye durayım ki? Lanet olsun böyle memlekete ama şu çocuklar boynumu büküyor benim."
Haber Ara