Piyasalar da 'ikna'yı bekliyor

Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın pazar günü yaptığı konuşmalarda üslubunu sertleştirmesi ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in açıklamaları, piyasalardaki tedirginliğin bu haftaya da taşınmasına neden oldu. Dolar, 1.910 TL ile 28 Aralık 2011’de 1.9200 TL’deki tarihi zirvesine bir adım daha yaklaştı. Endeks hesaplamada yaşanan teknik arıza nedeniyle 1.5 saat geç açılan Borsa İstanbul da güne yüzde 3’lük düşüşle 75.985 seviyesinden başladı. Borsa, daha sonra gelen tepki alımlarıyla 77.853 puana kadar yükseldi. Fakat 2. seansın son bir saatinde gelen satışlarla borsa günü yüzde 2,48’lik kayıpla 76.386 puandan tamamladı. İşlem hacminin çok düştüğü tahvil-bono piyasasında güne yüzde 6,28’den başlayan gösterge kâğıdın bileşik faizi yüzde 6,50’ye kadar yükseldikten sonra yüzde 6,37’ye geriledi.

Radikal'in haberine göre; Bono piyasasında işlem hacminin çok düşük olduğunun altını çizen Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, “Yatırımcılar genel olarak bu seviden artık satmak istemiyor. Bu seviye mantıksız geliyor. Borsada da fiyatlar ucuzladı. Yatırımcılar daha fazla satışa geçmek istemiyorlar” dedi. Piyasalar açısından en önemli sıkıntının ABD Merkez Bankası’nın (FED) atması beklenen adımlar olduğunu hatırlatan Cömert, “FED kaynaklı rahatsızlık devam ediyor. Son yaşananlarla birlikte yükselen siyasi tansiyon Türkiye ’nin olumsuz ayrışmasına neden olabilir. Gezi Parkı ikna yöntemi ile boşaltılıp siyasi risk azaltılırsa piyasalar bu gerilimi atlatır ve fiyatlar yükselebilir. Ondan sonra da tamamen FED’e endeksleniriz” dedi.

Başbakan pazar günü yaptığı konuşmalarda Taksim Gezi Parkı protestoları ile başlayan olaylar kapsamında “faiz lobisi”ni eleştirdi. Erdoğan, lobiyi oluşturan bankaların, bunun bedelini ağır ödeyeceklerini belirterek, milletin bu bankalara ders vermek için devletin bankalarını kullanabileceğini söyledi. Öte yandan bankacılık sektörü, tarihinin en yüksek kârlılığına AK Parti hükümetleri döneminde ulaştı. Tek parti hükümeti ile sağlanan siyasi istikrar, ekonomideki başarılı performans ve faiz düşüşü ile Türk bankacılık sektörü 2002 yılından bu yılın nisan sonuna kadar toplam 155.3 milyar TL (101.6 milyar dolar) net kâr elde etti. Bankacılık sektörü Erdoğan hükümeti öncesindeki 2011’de 5.2 milyar TL, 2000’de 3.1 milyar TL zarar etmişti. Sektör 1960-2001 yılları arasında toplam 6.9 milyar lira zarar etti.

Moody’s’den kritik uyarı

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, İstanbul’da 13 gün önce başlayan ve diğer kentlere yayılan hükümet karşıtı protestolar devam ettikçe Türkiye’nin kredi notu üzerindeki risklerin arttığını ve bu durumun Türkiye’nin kredi notu üzerindeki ödemeler dengesi risklerini arttırdığını açıkladı.

Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti ülke çapında hükümete karşı devam eden protestoların etkisiyle Ekim 2012 sonundan bu yana en yüksek düzeye yükseldi. Türkiye’nin beş yıllık kredi iflas takası primi (CDS) Markit verilerine göre 8 baz puan yükselerek 172 baz puana çıktı.
Bu arada BIST açılışındaki gecikmenin, endeksin hesaplanma biçiminde yapılan değişiklikten kaynaklandığı ileri sürülürken, BIST yetkilileri bunu doğrulamadı.

Piyasalar da 'ikna'yı bekliyor

Başbakan'ın sertleşen üslubu ve Moody's'in açıklaması piyasalarda gerilimi arttırdı. Dolar tarihi zirveye yaklaşırken borsada düşüş sürdü.