Dolar

34,9544

Euro

36,7154

Altın

3.000,35

Bist

10.009,65

AB formülüne Kahveci kozu

G.Saray'ın hukukçu yöneticisi Doğan, TFF'ye sundukları dilekçede Avrupa Adalet Divanı'nın kararıyla İspanya'da AB statüsünde oynayan Nihat Kahveci örneğini verdiklerini söyledi...

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-11 11:30:27

AB formülüne Kahveci kozu


Türkiye Futbol Federasyonu'nun önümüzdeki sezon yabancı futbolcular için "6+0+4" uygulamasıyla ilgili Galatasaray hukuk mücadalesi başlattı. TFF Başkanlık makamına hitaben 8 Mayıs'ta dilekçe veren sarı-kırmızılılar yabancı sınırlamasının AB kuralları ve çerçevesinde revize edilmesini istedi. İşleme alınan dilekçede 1963 tarihli Ankara Antlaşması, 1972 yılındaki ek protokol ve 1980'deki Ortaklık Konseyi kararları çerçevesinde Avrupa Adalet Mahkemesi'nin Nihat Kahveci ile ilgili kararının örnek alınması ve mütekabiliyet esasları çerçevesinde Türkiye'de de AB ülkesi futbolcular için sınırlamanın kaldırılması gerektiği vurgulandı. Konuyla ilgili SABAH'ın sorularını yanıtlayan Galatasaray'ın hukuk işlerinden sorumlu yöneticisi Sedat Doğan, yabancı futbolcu kısıtlamasının ucunun Türkiye'nin dış siyasetine kadar gittiğine, bugüne kadar bazı işadamlarının ve işçilerinin konuyla ilgili AB'de kişisel başvurularda bulunduğuna dikkat çekti.

KAHVECİ KARARINA VURGU

Doğan, "Nihat Kahveci, Real Sociedad ile anlaştıktan sonra 'Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yapılan anlaşma gereği AB oyuncusu gibi muamele görmem lazım' dedi. Bu talebini önce İspanya Futbol Federasyonu, sonra başvurduğu İspanya'daki spor mahkemesi reddetti. O da Avrupa Adalet Divanı'na gitti. Tüm ülkelerin Anayasa Mahkemeleri de dahil hepsinin en üzerindeki yargı organı olan Adalet Divanı, Nihat lehinde karar verdi. Bizim TFF'ye 8 Mayıs'ta verdiğimiz dilekçede de bu karara ve gerekçelerine vurgu yapılıyor" diye konuştu. 1963'teki Ankara Antlaşması'nın "Uyrukluk sebebiyle ayrımcılık uygulayamazsın" dediğini belirten Doğan 1972'deki protokolün "Bunun kapsamına giren alanlarda Türkiye tarafından Topluluğa uygulanan rejim üye devletlerle bunların uyrukları ve ortaklıkları arasında hiçbir farklı işleme meydan veremez" şeklindeki 58. maddesinin ve 1980'deki Ortaklık Konseyi Kararı'nın 10. maddesinin Nihat Kahveci davasının karar metninde de yer aldığını hatırlattı.

TAZMİNAT DAVASI MÜMKÜN
Doğan, "TFF bu uygulamayı değiştirmezse futbolcular tazminat davası açabilir mi?" sorusuna "Türkiye'de herhangi bir takımla sözleşme imzalamış olan AB vatandaşı futbolcu elbette maddi kaybının tazminini isteyebilir. Yani, ücret ve diğer çalışma koşulları bakımından bir ayrımcılık gözetemezsin. 11 Türk ile oynayabiliyorsan, 11 AB vatandaşı ile de oynayabilirsin. Herhangi bir karar merciinin kararından dolayı kayba uğrayan herkesin tazminat talebi olabilir. 6+0+4 sisteminde maç oynayamayan futbolcu bu uygulamadan mağdur olduğunu ispatlayabilirse, buraya dönüp tazminat talebinde bulunabilir."

EŞİTLİK İLKESİ VURGUSU!
AB vatandaşı futbolculara kısıtlama uygulanmasının Türkiye'nin dış siyasetini de ilgilendirdiğini savunan Sedat Doğan şöyle konuştu: "TFF'nin, AB vatandaşlarına ayrımcılık uygulaması Türkiye'nin yıllardır AB ülkelerinde haklı olarak yürüttüğü 'Benim işçim, işadamımın burada serbest dolaşmalıdır' politikasına zarar verir. Ünal Aysal yönetiminin göreve gelişinden 4 ay sonra bunun çalışmalarını yaptık. O sırada üzerine gitmedik. Geçen sezon da lig sürerken uzak durduk ama ligin bitimine yaklaşık bir ay kala bu dilekçeyi verdik. Kulüp olarak ses çıkartmadan yapalım istedik. Ne zaman ki Kulüpler Birliği'nde gündem yaratıldı; sonra konuşmaya başladık. Türkiye'nin zarar görmesini istemiyoruz. Türkiye'nin AB ile ilgili adımlarını destekliyoruz. Ülkelerarası ilişkilerde mütekabiliyet (eşitlik ilkesi) esası var. Nihat Kahveci örneğinde, Adalet Divanı Türk vatandaşlarına bu hakkı vermiş. Siz kalkıp 'Ben bunu tanımıyorum' dediğiniz anda, diğer ülkelere 'Türkiye bunu uygulamıyor. Mütekabiliyet sebebiyle ben de uygulamıyorum' deme hakkı verirsiniz. TFF'nin ısrarı, Türkiye'ye karşı mütekabiliyet esasına sığınmaya çalışan ülkelerin işini kolaylaştırıyor."

ANKARA ANTLAŞMASI (1963)
9.Made: Akit Taraflar, Anlaşma'nın uygulanma alanında, 8. maddenin uygulanması ile ilgili olarak ortaya konabilecek özel hükümler saklı kalmak üzere, uyrukluk dolayısıyla uygulanan her türlü ayrımın, Topluluğu kuran Anlaşmanın 7. maddesinde anılan ilke uyarınca yasak olduğunu kabul ederler.

EK PROTOKOL (1972)

58.Madde: Türkiye tarafından, Topluluğa uygulanan rejim, üye devletleri ile bunların uyrukları veya ortaklıkları arasında hiçbir farklı işleme meydan veremez. Topluluk tarafından, Türkiye'ye uygulanan rejim, Türk uyrukluları veya Türk ortaklıkları arasında hiçbir farklı işleme meydan veremez.

ORTAKLIK KONSEYİ KARARI (1980)

10.Madde: Topluluk üyesi devletler, işgücü piyasalarına dahil bulunan Türk işçilerine, çalışma koşulları bakımından, Topluluk işçilerine göre farklılık içermeyen bir rejim uygularlar.

Haber Ara