Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

MİT'in, olağünüstü fişleme yetkisini hükümet verdi

Taraf gazetesinden Mehmet Baransu, THY, Milli Eğitim Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile PTT'nin MİT ile imzaladığı 'çok gizli' veri paylaşımı protokolünü yazdı. Protokol, MİT'in istediği zaman bu kurumların veri arşivine erişmesini sağlıyor. Yetki ise hükümetten.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-10 15:55:54

MİT'in, olağünüstü fişleme yetkisini hükümet verdi


Taraf gazetesinden Mehmet Baransu, THY, Milli Eğitim Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile PTT Genel Müdürlüğü’nün MİT ile imzaladığı ‘çok gizli’ veri paylaşımı protokolünü yazdı. Protokol, MİT’in istediği zaman bu kurumların veri arşivine erişmesini sağlıyor.


ETKİLENMEYEN VATANDAŞ YOK
Protokoller, Türkiye’de yaşayıp kamu kuruluşlarıyla bilgisini paylaşmak zorunda kalan herkesi ilgilendiriyor. Örneğin 2012 yılının Eylül ayında Milli Eğitim Bakanlığı ile MİT arasında imzalanan Protokolde, Eğitim Bakanlığı’nın MİT’e aktaracağı verilerin içeriği şöyle anlatılıyor:

“Madde (7)
(1) Bu protokol kapsamında Müsteşarlığın kullanımına sunulacak olan verinin içeriği aşağıda belirlenmiştir:

> a) Bakanlık tarafından yapılan sınavlara ait ad ve tarih bilgileri ile bu sınavlara başvuru yapan tüm adayların kimlik numarası, adı-soyadı, sınav yeri ve adres bilgileri ile mevcut olması halinde fotoğraf kayıtları ve iletişim bilgileri (telefon numaraları, e-posta adresleri gibi).

> b) MEBBİS veri sisteminde bulunan tüm Bakanlık personelinin kimlik numarası, ad-soyad, telefon ve e-posta gibi iletişim bilgileri, görev yerine ilişkin il/ilçe adres bilgileri ve fotoğraf kayıtları.

> c) E-Okul sisteminde bulunan tüm öğrencilerin, kimlik numarası, adı soyadı, telefon, e-posta gibi iletişim bilgileri, öğrenim gördüğü okul ve sınıfı, fotoğrafı, ana-baba ya da veli adı ile bunlara ait telefon numarası gibi iletişim bilgileri, öğrencinin adres bilgisinin yanı sıra, öğrenim görülen sınıftaki yılsonu başarı puanı, ödül ve ceza kayıtları ile varsa aldığı belgeler ve toplam devamsızlık süreleri.

> d) MEB’e bağlı olarak hizmet veren eğitim, kurs, rehabilitasyon merkezi vb. yerlere ait bilgiler.

> e) MEB tarafından yurtdışına gönderilen öğrencilere ait, kimlik numarası, ad-soyad, gidilen ülke, gidişdönüş tarihi bilgileri ile telefon, e posta vb. iletişim bilgileri, ayrıca, ana-baba adı, irtibat kanalları ile varsa fotoğraf kayıtları.

> f) Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) öğrencilerine ait kimlik numarası, ad-soyad telefon e-posta gibi iletişim bilgileri ile fotoğraf kayıtlan vb. tüm bilgiler.

> g) Yaygın Eğitim kapsamındaki öğrencilere ait bilgiler.


(2) Yukarıda yer almakla birlikte protokolün imza tarihi itibariyle Bakanlık veri tabanına henüz dâhil edilmemiş olan veriler (örn. bu maddenin e, f ve g bentleri), Bakanlık veri tabanına dâhil edilir edilmez gecikmesizin Müsteşarlığın kullanımına sunulacaktır.

Veri tabanına bu şekilde sonradan dahil edilen veri türünün Müsteşarlık kullanımına sunulması yöndeki çalışmalar, Bakanlık tarafından yürütülecek olup, ihtiyaç duyulduğunda Müsteşarlıktan da teknik destek alınabilecektir.

(3) Güncel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda, Bakanlık veri tabanına protokolde belirtilmeyen yeni bir veri türünün eklenmesi veyahut bu protokol kapsamında olmayan yeni bir veriye Müsteşarlıkça ihtiyaç duyulması halinde, Müsteşarlığa aktarılacak verinin içeriği değiştirilebilir/genişletilebilir.

(4) Yukarıda belirtilenlerin dışında Müsteşarlıkça talep edilecek bir verinin, 2937 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi kapsamında Bakanlıkça karşılanma yükümlülüğü devam etmektedir.



VERİ AKTARIM SÜRESİ, DEĞİŞİKLİK, İLAVE
Madde 8
(1) Bu protokol kapsamındaki veri iletim yönteminin web servis olarak sürekli ve kesintisiz olarak Müsteşarlığa aktarılması esastır.

(2) Güncel ve teknolojik gelişmeler sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde işbu protokolün amacına uygun olmak kaydıyla, değişiklikler yapılabilir, ek hükümler eklenebilir. “


MİT’İN YASAL HAKKI
ABD’de benzer bir paylaşımın Obama’ya zor günler yaşattığı dönemde ortaya çıkan bu protokol, Türkiye’de aynı şekilde tartışılamayabilir. Zira, ABD kamuoyunun “özel verilerin gizliliği” ilkesine aykırı bulduğu ve Amerikan Anayasasına aykırı olarak gördüğü işlemin benzeri, Türkiye’de açıktan olmasa da yasal dayanakla yapılıyor. Çünkü, MİT, kamu kuruluşlarıyla sözkonusu protokolleri, 2005 yılında iletişimin takibini düzen altına almayı amaçlayan 5397 sayılı yasayla Kanuna eklenen bir maddeye göre imzalamış. Sözkonusu Madde, kamu kurumlarının arşivlerini, elektronik bilgi işlem merkezlerini, iletişim altyapısını MİT’in erişimine açıyor. Kanunun 3. Maddesinin ilk bölümü şöyle:

“Protokoller 31.11.1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

Millî İstihbarat Teşkilatı;
a) Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşların yöneticileri ve istihbarat hizmetlerinden sorumlu kişileri ile istihbaratın tevcihi, istihsali ve istihbarata karşı koyma konularında doğrudan ilişki kurabilir, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilir.

b) Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşlara ait arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim alt yapısından kendi görev sahasına giren konularda yararlanabilmek, bunlarla irtibat kurabilmek, bilgi ve belge almak için gerekçesini de göstermek suretiyle yazılı talepte bulunabilir.”


KANUNDAN GENİŞ KULLANILMIŞ
Hukukçular, protokollerin kanunda belirtilen yetkileri aştığını şu şekilde gerekçelendiriyor:

1) Yasa metnine göre, MİT’in yetkisi her durumda ‘gerekçe belirterek’ ayrı ayrı başvuru gerektirir. Bu protokoller toplu bir izin anlamına gelir.

2) Yasa metnine göre MİT, bu yetkisini ancak kamu kuruluşlarının veri tabanından bilgi alarak kullanabilir. Oysa protokol kamu kuruluşlarının veri tabanının ve arşivinin MİT’e transfer edilmesini öngörüyor.

3) Yasa metnine göre MİT, kamu kuruluşlarının veri tabanından yararlanabilir. THY, kamu kuruluşu gibi görünse de ticari bir kuruluştur ve anonim ortaklığıdır. Halka açık olduğu için de hissedarlarının bilgisi dışında bu tür protokoller imzalayamaz.

4) Ticari sır gibi kavramlar, bu yasanın kapsamı dışında. Ancak toplu veri transferi ticari sırların da MİT arşivlerine geçmesine neden oluyor.


SAVUNMA: ‘GÜVENLİK AMAÇLI KULLANILIYOR’
MİT, kanun dışına çıktığı görüşünü kabul etmiyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokolle alınan verilerin, aynı zamanda sınav suçlarıyla mücadele için de kullanıldığı savunuluyor. İstihbaratçılar, THY verilerinin alınmasını ise “küresel bir uygulama” görüyor. Suçluların ya da zanlıların hareketliliğini takip etmek için sadece THY’nin değil TCDD’nin veri bankasını da kullanıyor. ABD istihbaratının El Kaide ile mücadelede bu tür verileri çok yaygın kullandığı da dayanak olarak gösteriliyor.


JANDARMA VE POLİS DE YAPABİLİR
TBMM’nin 2005’te kabul ettiği ‘telekulak yasası’, istihbarat kuruluşlarına iletişimin tespiti, veri paylaşımı ve teknik takip konusunda çok geniş yetkiler veriyor. MİT’in yetkilerinin benzerleri Jandarma ve polis istihbaratına da tanınıyor. Özel kuruluşların veri bankalarına (ayak diremeleri halinde) mahkeme kararıyla ulaşılabilirken, kamu kuruluşlarının veri bankaları, üç istihbarat kuruluşuna da sonuna kadar açık. Hem de hükümetin 2005 yılında TBMM’den geçirdiği kanunla…

Haber Ara