Savcı: 28 Şubatçılar hükümeti hedef aldı
28 Şubat iddianamesinde BÇG'nin Refahyol'u direk hedef aldığı ve bunun için bakanlar, belediye başkanları ve bürokratları fişlediği belirtiliyor...
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-07 16:44:22
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen "28 Şubat" iddianamesinde, Batı Çalışma Grubunun (BÇG)'nin, Refahyol Hükümetini hedef aldığını açıkça belirttiği, bakanlıklar, belediyeler ve mülki amirlerle ilgili yasa dışı tespit ve fişlemeler yaptığı ifade ediliyor.
İddinamede, Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir imzalı 27 Mayıs 1997 tarihli "Batı Eylem Planı" konulu belge dikkat çekiyor.
"Laiklik" aleyhinde yayın yapan radyo, televizyon ve yazılı basının takip edilmesi ve yasalara aykırı hareket edenler hakkında tahkikat başlatılması istenen belgede, siyasi partiler, üniversiteler, sendikalar, kitle örgütleri, kadın ve gençlik teşekkülleri ve medya aracılığıyla kamuoyunun yönlendirilmesi talep edildi.
Devletin laik ve demokratik yapısını hedef alan, irticai faaliyetlere destek veren siyasi parti, vakıf ve dernekler, basın-yayın organlarıyla finans kuruluşları ve holdinglerin, ülkeye zarar veren eylem ve yatırımlarının incelenmesi, ortaya çıkarılması ve kamuoyuna verilmesi planlanan belgede, tarikatlara bağlı olduğu iddia edilen özel yurt, vakıf, okul ve dersanelerin faaliyetlerinin belirlenerek, bunların medya aracılığıyla afişe edilmesi talimatı yer aldı.
8 yıllık kesintisiz eğitimin tüm yurtta uygulanması için gerekli yasal düzenlemenin değişikliğinin çabuklaştırılması öngörülen belgede, Türkiye'deki dini tesis ve derneklerin yer ve amaçlarının belirlenerek, mali denetimlerinin yapılması ve kontrol altında bulundurulması gerektiği ifade edildi.
"İRAN'DA ALKOLLÜ İÇECEĞİN DESTEKLENMESİ"
"Batı Eylem Planı" belgesinde, "İran'ın rejim ihracı" çabalarının, İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı faaliyet gösteren "halkın mücahitleri" örgütünün desteklenmesiyle engellenebileceği düşüncesine yer verildi.
İran ekonomisini hedef alacak şekilde kaçakçılık faaliyetlerinin desteklenmesi düşüncesinin yer aldığı belgede, "İran'daki rejimin zayıflatılması için alkollü içecek ve narkotik madde alışkanlıklarını sağlayacak faaliyetleri destekleme" maddesi dikkat çekti.
DİZİLERDE "LAİKLİK" VURGUSU
Devlete ait ve özel televizyonların, psikolojik harekat maksadıyla kullanılması amaçlanan belgede, toplumun büyük bir kısmı tarafından ilgiyle izlenen yerli dizilerin (Süper Baba, Tatilciler, Bizim Aile gibi) yapımcılarıyla görüşülerek laiklikle ilgili temaların işlenmesi istendi.
Basın ve yayın organlarında "aczemendi, üfürükçü hoca" gibi konuların sürekli gündemde tutulması planlanan belgede, "Yurt için ve dışından irticai faaliyetlere destek sağladığı belirlenen kişi, dernek, cemiyet, kurum ve müesseselerin teşhir edilerek, halkın gözünden düşürülmeli" ifadesi yer aldı.
Refahyol Hükümetinin Adalet, Çalışma, Bayındırlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarına, partiye yakın 70 bin kişiyi aldığı iddiasına yer verilen belgede, Refah Partili belediyelerce yapılan büyük ihalelerin "yandaşlara" verilerek irtica tabanının yaygınlaştırıldığı öne sürüldü.
Vali ve kaymakam atamalarında kadrolaşma yapıldığı savunulan belgede, buna neden olan kişilerin, medyada teşhir edilmesi ve toplumun reaksiyon göstermesinin sağlanması planlandı. Hükümet değişikliği fırsatlarından yararlanılarak, "kökten dinci kadroların" tasfiye edilmesi düşüncesine yer verilen belgede, yeni Hükümete mevcut durum hakkında bilgi verilmesi istendi.
SAVCILIĞIN DEĞERLENDİRMESİ
İddinamede, söz konusu belgeye ilişkin savcılığın yaptığı "değerlendirme" şöyle:
"-BÇG, basın yayın organlarını takip ve denetim altına alarak sansür uygulamıştır.
-BÇG, halka psikolojik harekat uygulamış ve seçilmiş hükümete karşı partiler, üniversiteler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, kadın ve gençlik teşekkülleri ve medya aracılığıyla toplumu yönlendirmek istemiştir.
-BÇG, siyasi parti, vakıf, dernek, kurum, kuruluş, basın yayın organları, finans kuruluşları ve holdingleri takip ederek, düşüncelerine uygun olmayanları olumsuz olarak kamuoyuna yansıtmayı planlamıştır.
-BÇG, kendisini Meclisin ve Hükümetin yerine koyarak kanun çalışması yapmaya çalışmış, bunun için basın yayın organlarını kullanarak baskı yapmıştır.
-BÇG, kendini devletin denetleme kurumu olarak görmüştür.
-BÇG, başka bir ülkenin içişlerine karışmış, uluslararası kaçakçılık, uyuşturucu ve alkollü maddelerin yaygınlaştırılması konusunda faaliyet yürütmüştür.
"HÜKÜMETİ DEVİRMEYE YÖNELİK"
BÇG'nin siyasi partiler ve belediyeleri takip edip, kendi felsefesi doğrultusunda suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında işlem yapmaya çalıştığı vurgulanan iddianamede, BÇG'nin, o dönemde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu bazı belediye başkanları aleyhinde basında haber çıkararak, yargılanmalarını sağladığı kaydedildi.
Anayasa ve yasada teşkilatlanması olmadığı halde hukuksuz kurulan BÇG'nin, yasal olmayan faaliyetlerde bulunduğuna işaret edilen iddianamede, BÇG'nin, Refahyol Hükümetini hedef aldığını açıkça belirttiği, bakanlıklar, belediyeler ve mülki amirlerle ilgili yasa dışı tespit ve fişlemeler yaptığı belirtildi.
İddinamade, söz konusu belgede yer alan "Hükümetin değişikliği fırsatından yararlanmak" cümlesiyle BÇG'nin, hazırlanan eylem planları ve yürütülen bütün çalışmalarının, seçimle iş başına gelmiş Hükümetin devrilmesine yönelik olduğunun anlaşıldığına dikkat çekildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara