Öcalan: Gezi Parkı Ergenekonculara bırakılmamalıdır

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Grup Başkanvekili Pervin Buldan'ın oluşturduğu heyet, İmralı'daki görüşmelerini tamamlayarak akşam saatlerinde döndü. Heyet adına BDP İstanbul İl Başkanlığı'nda kısa bir açıklama yapan Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mesajı okudu.

Açıklamaya geçmeden önce tutuklu avukatlarla ilgili,"Ben sayın Öcalan'ın tutuklu avukatlarına dikkat çekmek istiyorum. Tutuklu avukatların yargılanmasına ciddiyetsiz şekilde hala devam ediliyor. Dolayısıyla biz bütün tutuklu avukatlarında serbest bırakılmasını temenni ediyoruz. Ayrıca biz İmralı'yla aile ve avukat görüşmelerinin de mevzuat çerçevesinde rutin bir şekilde başlamasını istiyoruz." diyen Demirtaş, daha sonra Öcalan'ın mesajını okudu.

Yaklaşık 3 saat süren görüşme sonrası Öcalan'ın mesajı şöyle:

" Öncelikle herkese selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. İçinde bulunduğumuz süreci daha derinlikli yürütmek için devletle olan görüşmelerim sürüyor. Şu anda devam eden çatışmasızlık ortamı tümüyle benim çabam ve insiyatifimle gerçekleşmiştir. Ben şu ana kadar üzerime düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdim. Umarım hükümette kendi üzerine düşen sorumluluklara aynı ciddiyetle yaklaşır. Bu dönemde beni kullanıp aldatabileceğini düşünenler yanılırlar. Ben tarihi sorumluluklarının farkında olan bir önderim. Çabalarım daha fazla demokrasi ve özgürlük içindir. Muhataplarımın da bu fırsatları doğru değerlendirerek aynı çaba içinde olmalarını diliyorum. Yine Gezi Parkı'ndaki direnişi anlamlı buluyor ve selamlıyorum. Elbette ki bu duruş yeni bir siyasi kırılma yaratmıştır. Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere de kendini kullandırmamalıdır. Bu hareketin onların kontrolüne girmesine Türkiye'li devrimci, demokrat çevreler izin vermemelidir."


Demirtaş: İmralı'ya gidip gitmeme durumunda kararsız kaldık

İmralı'ya giden heyetlere hükümetin yaptığı müdahaleyi eleştirerek bundan sonraki tutumlarının daha farklı olacağını söyleyen Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün aslında İmralı Adası'na gidip gitmemekte bizler kararsızdık. Ancak bunu tartışarak Pervin hanımla gitme kararı verdik. Nedeni de şudur; Hükümetin İmralı'ya gidecek heyete olur olmaz kendi keyfince müdahalesini dizayn verme anlayışını asla kabul etmiyoruz. Ve hükümet bir daha bu kadar ciddi bir sürece bizim bukadar sorumlu ve ciddi yaklaştığımız ve ciddiyetle sonuç almak için çaba sarfettiğimiz bir sürece bu kadar gayri ciddi yaklaşır, partimizin İmralı'ya göndereceği heyetlerle ilgili kendini tümüyle dizayn etme, yön verme konusunda yetkili görür ve yaklaşımını bu şekilde sürdürürse bizim yaklaşımımızda aynı derecede konuyu tekrar ele almak, değerlendirmek şeklinde olacaktır. Bir kez daha aynı tutumla karşılaşırsak hükümet heyete istediğini koyup istediğini çıkarma yetkisini kendinde görerek müdahalede bulunursa bu saatten sonra partimizin tutumu kesinlikle farklı olacaktır."