ASKON Başkanı Koca, yaptığı yazılı açıklamada, gezi parkı meselesi olarak başlayan hadiselerin son derece kritik bir seviyeye ulaştığına işaret ederek, "Bu noktada haklı ile haksız, masum ile asi birbirine karışmış bulunmaktadır. Ancak maalesef kitlesel ve kontrolsüz hadiselerin hepsinde bu tip sonuçlar karşımıza çıkmaktadır. Hiç şüphesiz yönetim kritik bir iştir. Toplumsal değişimin nasıl seyrettiği her an takipte tutulmak zorundadır. Hükümetin kendini olumlu olarak yaptığı işleri öne çıkararak her zeminde savunma anlayışı, yeni yetişen nesil tarafından anlaşılamamaktadır. Hükümet de bu nesli fark edememiştir." İfadelerini kullandı.
Mustafa Koca, 10 yıllık AK Parti dönemin yeni bir nesil yetişecek kadar uzun olduğuna işaret ederek, söz konusu neslin temsilini hemen hemen hiçbir partinin yapamadığını öne sürdü. Koca, şunları söyledi:
" En zor olan kısmı da budur. Yani 10 yıl önceki kriz atmosferini, ekonomik yoksulluğu, insanların ülkeyi terk etmeyi düşündükleri zamanı yaşamamış bir nesilden bahsediyoruz. Bu nesil internet neslidir. Duyguları, reaksiyonları ve iletişim biçimi farklıdır. Bunlarla iletişim kuracak mekanizmaların geliştirilmesi gerekir.
Kendisini bir şekilde bir türlü ifade edemeyenler, dar kalıplar içerisine sıkıştırılmış hissettiler. Buldukları ilk kanaldan da deşarj oldular. Araya girmiş olması kuvvetle muhtemel illegal yapılar ve kötü niyetli yaklaşımlar, meseleyi tedhiş noktalarına çekti ve istenmeyen olaylara sebebiyet verdiler. Keşke bu noktalara gelmeden duyargalar çalıştırılabilseydi. Keşke testi kırılmasaydı. Yine keşke ifade tarzı biraz daha insani olabilseydi."
Koca, olayların gelişim sürecinde küresel güçlerin ve bilhassa bölge dengelerinin rengini belirlemek isteyen unsurların, masum istekleri istismar etmiş olma ihtimaline de dikkati çekerek, bunun da işi iyice zora soktuğunu belirtti.
-"İyi niyetli ama farklı düşünen insanların da konuştuklarına kulak kabartmak gerekir"
Mustafa Koca, yönetimden beklenenin bu hassasiyetleri daha farklı mekanizmalarla algılaması ve taleplerin karşılanması istikametinde rahat davranması olduğundan söz ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
" Böylece aykırı unsurların elenmesi de söz konusu olabilecektir. 10 yılık birikimi ve ülke olarak geldiğimiz iyi noktayı yıkmak isteyen dinamiklerin varlığını yok sayamayız. Terör olayının bitme sürecinde bu tarz uç vermelerin beklenmesi, ileri bir siyasal projeksiyonun konusu olması gerekir.
İyi niyetli ama farklı düşünen insanların da konuştukları dile kulak kabartarak, empati yapmak en basit ifadesiyle bir iletişim zorunluluğudur. Umarım hem yöneticiler, hem de eylemciler daha duyarlı bir yolu, daha dikkatli bir iletişimi artık tercih ederler."
