İçişleri Bakanı Muammer Güler, Taksim Gezi Parkı ile ilgili 28 Mayıs'tan bugüne kadar 67 ilde 235 eylem ve etkinliğin yapıldığını, bunlarla ilgili bin 730 kişinin gözaltına alındığını belirterek, "Gözaltına alınan kişilerin büyük çoğunluğu ifadeleri alınıp, kimlikleri tespit edilerek serbest bırakılan kişilerdir" dedi.
Bakan Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Taksim'de Gezi Parkı'nı da içine alan yayalaştırma projesi kapsamında 28 Mayıs'ta başlayan protestoların ağırlıklı olarak dün ve bugün de sürdüğünü dile getirerek, "28 Mayıs'tan bugüne kadar 67 ilde 235 eylem ve etkinlik yapıldı" ifadesini kullandı.
Eylemler arasında, oturma ve basın açıklamalarının yanı sıra korsan gösterilerin de olduğunu ifade eden Güler, gösterilerde polisin gerekli önlemleri aldığını söyledi.
Kanunsuz gösterilerde kamu malına ve şahıslara zarar verilmesi durumunda polisin gerekli müdahaleyi yaptığını belirten Güler, "Bugüne kadar gözaltına alınan kişi sayısı bin 730'dur. Gözaltına alınanların büyük çoğunluğu, ifadeleri alınıp, kimlikleri tespit edilerek serbest bırakıldı. Ama cumhuriyet savcılarının talimatıyla haklarında gözaltı işlemi devam eden veya terörle ilişkilendirilerle ilgili adli işlemler de sürdürülmektedir" diye konuştu.
Olaylarda, vatandaşlar ve güvenlik güçlerinden yaralananlar olduğunu belirten Bakan Güler, şunları söyledi:
"115 güvenlik görevlimizin hafif veya büyük yaralanması söz konusu. Yine çok sayıda vatandaşımızın gerek ambulanslarda gerek hastanelerde tedavileri yapıldı. Şu anda 58 vatandaşımızın hastanelerdeki tedavileri sürüyor. Bunlardan 23'ü İstanbul'da, 31'i Ankara'da. Gerek Ankara'da gerek İstanbul'da tedavileri sürdürülen vatandaşlarımızdan 4 kişi İstanbul'da 2'si de Ankara'da yoğun bakımdadır. Bunlardan 4'ünün yaralanmalarının ağır olduğu ifade ediliyor. Bunların tedavileri izlenmektedir."
"28 Mayıs'tan bugüne kadar 89 polis aracı, 42 özel araç zarar gördü"
Söz konusu gösterilerin bugün de başta Ankara ve İstanbul olmak üzere 6 ilde devam ettiğini belirten Bakan Güler, Taksim'de yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı Kızılay'da ise 7-8 bin kişinin katıldığı etkinlikler yapıldığını söyledi.
Güler, güvenlik güçlerinin söz konusu eylemlere yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Maalesef bu eylemler, gösteriler sırasında amacını aşan çok faaliyetler de oldu. Polisimiz bunları da izliyor. Maalesef, 28 Mayıs'tan bugüne kadar 89 polis aracı, 42 özel araç zarar gördü. Bunların içinde 4 otobüs, 18 belediye otobüsü, 15 kamu aracı, 94 iş yeri, bir konut, bir polis merkezi ve 4 siyasi parti binasında çeşitli saldırılarla zararlar meydana geldi.
Bu eylemler sırasında ağırlıklı Ankara ve İstanbul olmak üzere üzülerek ifade ediyorum çok sayıda otobüs durağı, trafik ışık ve levhaları, MOBESE kameraları, bankamatikler ve kaldırımlarda da çeşitli zararlar meydana geldi. Arkadaşlarımızın yaptığı ilk tespitlerde, bu zararların 20 milyon liranın üzerinde olduğu ifade ediliyor. Özel iş yerlerinde ve diğer yerlerde yapılan tespitleri henüz almadık."
"Sosyal medyadan, yanlış haberler yayılıyor"
Sosyal medya üzerinde de çok yanlış haberlerin yayıldığını vurgulayan Güler, "Bazı meslek kuruluşlarının yaralılar konusundaki ifadelerini de ilgiyle izledik. Kayıplardan bahsediliyor. Böyle bir tespitimiz yok. O nedenle resmi açıklamalara itibar edilmesini özellikle ifade etmek isterim" dedi.
"Burada örgütlü, organize edilmiş, şiddet sarmalına dönüştürülmeye çalışılan bir hareket var" diyen Güler, toplumsal tepkiyi kendi ideolojileri doğrultusunda, vatandaşla polisi karşı karşıya getirecek tarzda genişletmek isteyenlerin bulunduğunu dile getirdi.
Sosyal medya üzerinden belli bir algı yaratmak isteyenlerin tespitine yönelik çalıştıklarını aktaran Bakan Güler, şöyle devam etti:
"Özellikle sevgili vatandaşlarımızdan şunu rica ediyoruz: Genç arkadaşlarım için de ifade etmek durumundayım; İyi niyetli insanların bu tür tepkilerini, kendilerini ifade etmelerini, temel hak ve özgürlüklerini maalesef yanlış eylemlerle, polise saldırarak, iş yerlerine zarar vererek, alt yapıya, araçlara zarar vererek sürdürmeye çalışanlar var. Onları da bunlara alet etmeye çalışanlar var. Öğrencilerimizden de rica ediyorum. Kamu aracına veya malına zarar vermek ceza kanununda cezası öngörülen bir suçtur. Kendilerinin veya ailelerinin olumsuz sonuçlarla muhatap olmamaları için bu tip eylemlerden kaçınmalarını kendilerinden özellikle rica ediyorum. Her türlü tespiti polisimiz yapıyor. Bu tür hareketleri yapanlar, kamu malına zarar verenler, özel şahıslara ait mallara zarar verenler hakkında mutlaka gerekli kanuni işlem yapılacaktır."
Demokraside hak aramanın meşru yolları bulunduğuna işaret eden Güler, "Biz normal gösterilere, protesto eylemlerine elimizden gelen her türlü toleransı gösteriyoruz. Fakat, protesto eden ve özgürlüklerini kullananla, saldırganlar arasındaki ölçüyü özellikle ayırmak durumundayız. O kalabalıklara karışıp hem polise hem de mala zarar verenleri ayırmak durumundayız. Bunu polisimiz itinayla yerine getirmeye çalışıyor" diye konuştu.
"Polis, sonuna kadar sabırla davrandı"
Polisin zor kullanmasının kanunlardan gelen bir hak olduğuna dikkati çeken Bakan Güler, şunları kaydetti:
"İçişleri Bakanlığımız mülkiye müfettişleri ve polis müfettişlerinden oluşan bir heyetle bu olayların başlangıcından itibaren bütün gelişmeleri, alınan tedbirleri, polisin orantılı güç kullanma dışına çıkan eylemi var mı bütün bunları tespit edecekler. Bununla ilgili gerekli yasal işlemler mutlaka yapılacaktır. Ancak, polisimiz kanunların kendisine verdiği yetkiyi kullanarak sonuna kadar sabırla davrandığını, ikazlarını yaptığını, öncelikle tazyikli su ile müdahale ettiğini, ancak belli işgal, saldırı eylemlerine devam edilmesi neticesinde biber gazına tevessül ettiğini de biliyoruz. Bu konudaki varsa eksiklikler onun da tespitini yapacağız. Ben sevgili vatandaşlarımızın aklı selim içinde, sağduyu ile davranmaya davet ediyorum. Memleketin kendi kaynaklarından, herkesin vergileriyle oluşturulan kamu mallarına zarar verilmesinin hak aramayla hiçbir ilgisinin olmadığını belirtmek istiyorum."
AA