Gezi Parkı nasıl kurtulur?
Mahkeme, bilirkişi raporuna uyar, planları iptal eder Danıştayda kararı onarsa Gezi Parkı'na Topçu Kışlası'nı yeniden yapmak imkânsız duruma gelir.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-02 10:28:26
Radikal’in önceki gün Gezi Parkı ile ilgili ‘Bu plan olmaz’ manşeti ile gündeme getirdiği İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ne sunulan bilirkişi raporu ve ardından İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nden gelen yürütmeyi durdurma kararları yaşanan gaz bombalı müdahalelerin oldukça gerisinde kaldı. Gezi Parkı’ndan eylemcilerin zorla çıkarılmasıyla başlayan ve gün boyunca devam edip düne de sarkan olaylar tartışmayı ana ekseninden kaydırarak bambaşka boyuta taşıdı.
Aklıselim düşünüldüğünde ise herkesin aklındaki soru şu; Bilirkişi raporu ve mahkemenin yürütmeyi durdurma kararları Gezi Parkı’nın AVM olmasını ya da Topçu Kışlası’nın yeniden yapılmasını engeller mi? El cevap: Son gelişmeden başlarsak İstanbul 6. İdare Mahkemesi Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun Topçu Kışlası yapılmasına onay veren kararına yürütmeyi durdurma verdi. Yani mahkeme nihai kararını verinceye kadar Gezi Parkı’nda inşai faaliyette bulunmayı yasakladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ’nın kararla ilgili savunmasını istedi. Belki de sonra bilirkişinin görüşüne başvuracak. İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde imar planlarının üzerinde yapılan değişikliğin iptali için süren davada, mahkeme bilirkişiye itibar eder ve kararını bu rapora dayandırırsa 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planları üzerinden yapılan tadilatlar iptal olur. Danıştay’ın da onaması halinde Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nı yeniden yapmak imkânsız duruma gelir.
Bilirkişi olumsuz rapor verdi
İstanbul 1. İdare Mahkemesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde belirtilen ’’çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşü alınır’’ hükmüne dayanarak teknik bir konu olduğundan bilirkişi tayin etti. Aynı yasanın 282. maddesi de “Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir’’ hükmü gereği karara varacak. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Cengiz, YTÜ Şehir ve Bölge Planlama Öğretim Üyesi Doç. Dr. Darçın Akın, Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi’nden Mimar Y. Doç. Dr. Lütfi Yazıcıoğlu yerinde inceleme yaparak hazırladıkları teknik raporu mahkemeye sundu. Raporda hem Kültür Varlıkları Koruma Kurulu kararları hem de tadilat yapılan nazım imar planları incelendi. Bilirkişi inceleme sonucunda “Dava konusu koruma amaçlı nazım imar planı değişikliklerinin çevre , kültürel ve doğal miras, sosyal kültürel ve ekonomik yapı, teknik altyapı, sosyal donatı, yapı ve sokak dokusu, mülkiyet yapısı, ulaşım, dolaşım sistemi, örgütlenme biçiminin şehircilik ilkeleri planlama ve koruma ilkelerine uygun olmadığına’’ hükmetti.
Şimdi bu teknik raporu irdelediğimizde bilir kişinin de dikkat çektiği şöyle bir çelişki söz konusu. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu 1999 yılında, ‘‘Taksim Anıtı, Maksem, kentin önemli yeşil alanlarından biri olan Taksim Gezi Parkı ve bunların oluşturduğu aksta bulunan AKM’nin birbirinden ayrılmaz ve Taksim Cumhuriyet Anıtı ile bir bütün olduğu anılan bu alanların tümünün korunması gerekir’’ diyor. Yani Gezi Parkı’nı koruma altına alarak tescilliyor. Aynı Kurul 2011 yılında ise ‘‘Taksim Kışlası’na ait iletilen bilgi ve belgelerden 2863 sayılı yasanın 6. maddesinde belirtilen özellikleri taşıdığı anlaşıldığından korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmesine’’ diyor. Elde bir arazi var ama korunması gerekli iki tescilli proje. Kültür ve Turizm Bakanlığı mahkemeye sunduğu savunmasında “Biz Taksim Kışlası’nı yasaya uygun tescil ettik ama burada ağaçlar var onlar için Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu karar vermeli’’ diyor. Peki komisyon karar verdi mi? Tabii ki hayır. Yeşil alanları, çevreyi, peyzaj alanlarını korumak amacıyla oluşturulan komisyon, kışlanın yapılabilmesi için parktaki ağaçların kesilmesine nasıl onay verecek? İşte bilirkişi raporunda da buna dikkat çekilerek plan notlarında bu çelişkiyi giderecek bir yaklaşım olmadığı belirtiliyor. Taksim için hazırlanan nazım imar planları 2863, 5226, 3194 sayılı yasaları açıkça çiğniyor.
Bundan sonra süreç nasıl işler?
İstanbul’un silüetine etki eden 16:9 gökdelenleri için İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nde açılan davada da benzer durum yaşanmıştı. Mahkeme bilirkişi tayin etti ve bilirkişinin hazırladığı rapora uydu. Gezi Parkı’nda da bilirkişinin hazırladığı rapora mahkemenin uyması halinde Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapmak imkânsız olacak. Ayrıca Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu’nun kararı da 6. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilirse Topçu Kışlası projesi tamamen rafa kalkmış olur. Bu durumda İBB’nin Danıştay’a itiraz hakkı bulunuyor. Danıştay mahkemenin kararını bozabilir de onaylayabilirde. Onarsa Gezi Parkı yeşil haliyle İstanbul’a park olarak hizmet etmeye devam eder. Ancak İBB için bir yol daha var: Hülle yolunu seçerek plan değişikliğine de gidebilir. Bu plan değişikliğine de STK’lar itiraz etseler bile yargılama süreci devam ederken kışla inşaatı bitmiş olur.
SON VİDEO HABER
Haber Ara