Türkiye İsrail ilişkileri neden değişmeyecek
Elad Uzun: 'O zaman ne yapılmalı? Öncelikle İsrail'in Türkiye ile ilişkilerindeki güzel günler Erdoğan iktidarda kaldıkça geri gelmeyecek. Hiçbir özür de bunu değiştirmeyecek. Ama bu araya daha geniş bir perspektiften bakmak gerekiyor. Sadece milli onur değil aynı zamanda kültürel ve dini bir mücadeledir. Batı bunu temizlemeli ve kendini savunmalıdır.'
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-30 12:43:13
İşte "Türkiye - İsrail ilişkisi neden değişmeyecek" başlığıyla yazılan o makale:
"Dost ülkelerle arasında meydana gelen diplomatik krizlerin aksine İsrail ve Türkiye arasındaki kriz İsrail'in bir ihmal parçasının direk bir sonucundan kaynaklanmıyor. Hepimiz Avustralya pasaport karışıklığını hatırlıyoruz ve bunun gibi diplomatik krizlerde ülkeler işbirliği yapıp konuyu hemen kapamayı seçiyor.Bu konu tamamen farklı.
Son on yıl içinde Türk vatandaşları İslamcı bir lider seçti ve dostça bir ülke olmaktan çıkıp muhalif bir ülkeye döndü. 2002 yılında İslam partisinin hakimiyete gelmesi 1979'da İran'da Ayetullah rejimine benzer ideolojik bir süreçtir. İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi Ahmedinejat'ın Avusturya başbakanına yaptığına yakındır.
İsrail ve Türkiye arasındaki krizi anlamak için öncelikle Recep Tayyip Erdoğan'ın ideolojik öğretilerinin kaynağını ve derin İsrail nefretini anlamalıyız. AKP iktidara geldikten iki ay sonra Hurriyet daily'in değerli bir yazarı makalesinde 1974'te Erbakan'ın Milli Selamet Partisi'nin genç koruyucusu olan Erdoğan İstanbul'da genç Mülsümanların başkanıyken Masonlar,Komünistler ve Yahudileri destekleyen 'Mskoiamh' isimli bir oyun yazdığını biliyor musunuz? Oyunda üç nefret unsurunun bileşimi vardı . Oyun tüm Türkiye'de gösterime girdi.
1969'da Necmettin Erbakan Milli Görüş adında siyasi bir manifesto yayınladı. Bu manifesto İslami bir siyasi inancı yansıtır. Ve Avrupa'daki en büyük İslami organizasyondur. Erbakan Türkiye'nin Batı'yı taklit etme beyhude çabaları yüzünden ulusal gerileme de olduğunu belirtti. Çözüm İslam ülkeleri ile ekonomik işbirliği değiştirilirken Batı'dan ve Avrupa'dan kurtulmaktı. 2007'de İslamcı mutluluk partisi seçim kampanyası olarak kamuoyuna Siyonistlerin Fas'tan Endonezya'ya kadar olan yerleri kontrol etmek istediğini söyledi. 300 yıldır dünya çapında iki yüz millet emperyalist, ırkçı tek bir Siyonist merkezden yönetiliyor. Dünya'nın mutluluğunu bozmak isteyen bu hastalığı teşhis etmek için önce orijinlerini tespit etmeliyiz düşüncesi hakimdi. Daha sonra Siyonizmi bakteri olarak tanımladı ve Yahudilerin güçlerini uluslararası organizasyonlardaki hakimiyetlerinden aldığını söyledi. 2005'te Milli Gazete'de yayınlanan bir makalede Yahudiliğin ihanetle eş anlamlı olduğu yazılmıştı. Tarih boyunca Türkler Yahudilere yardım etti ama onlar böcek gibi Osmanlıyı kemirdi ve Filistin'de Türk askerlerini sırtlarından bıçakladılar.
Bakteri,böcekler,dünya hakimiyeti,uluslararası organizasyon,sırttan bıçaklamak gibi bu kelimelerin nereden geldiğini belirtmeye gerek yok. Bu aslında Erdoğan'ın ideolojisidir Yahudilik (veya "Siyonizm") 'i sadece bir komplo olarak görüyor. Bu görüşler Hitler,Goebbels, Himmler'in eylemlerini haklı çıkaran ve motive eden Nazi propagandasının temel görüşlerindendir.
Erdoğan ve Abdullah Gül Erbakan tarafından tanıtılan bu ideoloji ile eğitildiler. Ama Erbakan 1997'de yakaladığı başarıya rağmen İslamcı vizyonu gerçekleştirmede başarısız oldu. Anayasa mahkemesi , ordu ve Türkiye'de bulunan laikliğin emanetçileri tarafından hakimiyetten alındı. 2002 Aralık ayında Erdoğan ezici bir güç ile kazandı. Beş yıl sonra Abdullah Gul başbakan yardımcısı olarak seçildi bu kez parlamentoda laiklik taraftarları başarısız oldu.
Şimdi Erdoğan'ın ideolojik kökenlerinin ışığında -dini körüklemek suçundan mahkum edilen bir adam- İsrail'i Hamas'a karşı terör devleti olarak nitelendirmesini anlamak kolay. Kurşun dökme zamanında ve bir örgüt tarafından organize edilen Ankara destekli Türk Gazze filosu ile dünya çapında İsrail'e karşı kışkırtmaya sebep oluyor. Geçen Şubat ayında Siyonizmin insanlık suçu olduğunu söylemesi ve benzeri..
O zaman ne yapılmalı? Öncelikle İsrail'in Türkiye ile ilişkilerindeki güzel günler Erdoğan iktidarda kaldıkça geri gelmeyecek. Hiçbir özür de bunu değiştirmeyecek. Ama bu araya daha geniş bir perspektiften bakmak gerekiyor. Sadece milli onur değil aynı zamanda kültürel ve dini bir mücadeledir. Batı bunu temizlemeli ve kendini savunmalıdır."
Elad Uzan bir hukukçudur ve İsrail'de Herzliya Disiplinlerarası Merkezi'nde araştırmalar yapıyor. Hukuk,kültür,felsefe ve Orta Doğu konuları hakkında yazar.
http://www.americanthinker.com/2013/05/why_israel-turkey_relations_will_not_change.html sitesinde yayımlanan bu makale Ayşe Erem tarafından çevrildi
SON VİDEO HABER
Haber Ara