Bağış'tan 'Yavuz Sultan Selim' yorumu
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprünün adının 'Yavuz Sultan Selim' olacağı açıklanınca, hemen bir fitne kampanyası başlatıldığını belirterek, 'Hatası olmayan kul yoktur. Onu peşinen söyleyelim ama Osmanlı'nın topraklarını en fazla genişleten, tahtı devraldığında 2 milyon 375 bin kilometre kare olan Osmanlı topraklarını, 6 milyon 557 bin kilometrekareye çıkaran bir padişahın adını bir köprüye veriyorsunuz, dönüp dolaşıp bu sanki farklı bir sistematik çabaymış gibi gösteriliyor. Hakikaten büyük bir haksızlık' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-30 15:26:12
AA'da yer alan habere göre; Avrupa Birliği Bakanlığı'nca yürütülen "AB ve Türkiye arasındaki Sivil Toplum Diyoluğu-3" hibe programının İstanbul tanıtım toplantısının açılışında konuşan Bağış, dün Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temel atma törenin gerçekleştirildiğini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
"Köprü adı açıklanınca hemen bir fitne kampanyası başlatıldı. Hatası olmayan kul yoktur. Onu peşinen söyleyelim ama Osmanlı'nın topraklarını en fazla genişleten, tahtı devraldığında 2 milyon 375 bin kilometre kare olan Osmanlı toprağını toplam 6 milyon 557 bin kilometrekareye çıkıran bir padişahın adını, bir köprüye veriyorsunuz, dönüp dolaşıp bu sanki farklı bir sistematik çabaymış gibi gösteriliyor. Hakikaten büyük bir haksızlık. Biz geleceğe odaklanmış durumdayız ama geçmişi unutmak da aslımızı inkar etmek olur. Bir imparatorluğun topraklarını üç katına çıkarabilmek kolay bir süreç değil. O dönemin değerleriyle değerlendirildiğinde, bunu bugünün standartlarıyla ölçmeye kalkmak hakikaten haksızlık olur. İşte bu, bizim belki de analiz yapma yeteneğimizi biraz gözden geçirmemize sebep olur."
KILIÇDAROĞLU'NA "ORMAN" CEVABI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun köprüyü yapmak için ormanların katledildiğini söylediğini, ancak bu köprünün ve çevre yollarının planlanma sürecinde mümkün olduğu kadar az ağaç kesilmesi ve su havzalarına dokunulmaması için azami çaba sarf edildiğini belirten Bağış, "Bu nedenle maliyetler çok daha fazla arttı. Hiç ona dikkat ayırmadan, direkt bir suçlama kültürü. Bunlar da bize gerçekten yakışmıyor. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri herkes herşeyi konuşuyor. Ana muhalefet lideri her zaman bir itham içerisinde. En güzel örneği de 'diktatör' sözü. Eli kanlı Esed'e söyleyemediklerini kendi başbakanına söylüyor. Esed'e 'katil' diyemedi, kınayamadı, kendi başbakanını kınadı. Günde 150 vatandaşını sistematik bir şekilde öldürten bir diktatör var. Önce onu kına, ondan sonra gel içeride bir yanlış varsa onu da tartışalım."
"TEK BİR SAVAŞLA YARGILANIYOR"
Bağış, Yavuz Sultan Selim'in çok mütavazı bir kişiliğe sahip olduğunu, ancak bugün tamamen, bütün sultanlığı döneminin tek bir savaşıyla yargılanan bir noktada eleştirildiğini belirterek, bu tür şeylerden kaçınılması gerektiğini söyledi.
"Biz diyoruz ki kardeşlik dokusunu güçlendirmekle hiç bir ülke bölünmez, kalleşlikle bölünür. Biz çözüm sürecinde kalleşliğe son veriyoruz, kardeşlik dokusunu güçlendirmek istiyoruz. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul edeceğiz" diyen Bağış, Türkiye'nin daha iyi yerlere gelebilmesi için devamlı kendisiyle yarışması gerektiğini, standartları aşmak zorunda olduklarını ve birlikte çabalamaları gerektiğini ifade etti.
Bağış, Türkiye'nin hem Asyalı, hem de Avrupalı olduğunu dile getirerek, köprü görevi gören Türkiye'nin dayanıklı ve güçlü olabilmesi için, en az dört sağlam ayağının üzerine kurulu olması gerektiğini, bunun çabası içerisinde olduklarını, bu kapsamda da AB yanı sıra, diğer bölgelerde de güçlenme çalışmalarını devam ettirdiklerini vurguladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara