27 Mayıs 1960 askeri darbesinin yıldönümünde Yassıada'ya giden Demokrat Partililer, Başbakan'dan Yassıada'nın adının 'Yaslıada' olarak değiştirilmesini ve Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 14 Mayıs tarihinin de Demokrasi ve Hürriyet Bayramı olarak ilan edilmesini talep etti.
DP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Kara, DP İstanbul İl Başkanı Ethem Kağan Çelik ile yaklaşık 150 partili, saat 14.00'da Kabataş İskelesi'nde bindikleri "Başarı" adlı tekneyle Yassıada'ya hareket etti.
ADINI, "YASLIADA" OLARAK DEĞİŞTİRİN
Partililer adaya indiklerinde önce iskelede İstiklal Marşı'nı okudular. Ardından yargılamaların yapıldığı salona yürüdüler. Salona karanfiller bırakan partililer, burada da saygı duruşunda bulunarak, yeniden İstiklal Marşı okundu. Okunan duaların ardından açıklama yapan, DP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Kara, AK Parti'nin Yassıada'yı "Demokrasi Adası" yapma sözü verdiğini, ancak adanın çöp içinde bulunduğunu söyleyerek, "Ne kadar demokrat olduklarını, demokrat insanlara ve geçmişe ne kadar sahip çıktıklarını bir kere daha burada gördük. Şimdi buradan Sayın Başbakan'a sesleniyorum; Sayın Başbakanım, eğer burayı demokrasi müzesi yapmak istiyorsanız, öncelikle Türkiye'de çoklu siyasi hayata geçiş olan 14 Mayıs 1950'nin bir demokrasi bayramı oarak ilan edilmesini, TBMM'de müracaatımız var DP olarak, onu önce ilan ediniz. Daha sonra bu adanın adını 'Yaslıada' olarak değiştiriniz" diye konuştu.
İstanbul İl Başkanı Ethem Kaan Çelik de, "27 Mayıs darbesi, ordumuzun topyekün bir hareket değil, 38 subayın başlattığı ve netice aldığı bir eşkiya hareketidir. Yassıada Mahkemesi'nin düzmece, hukuk dışı kararları, TBMM ortak iradesiyle yok edilmeli ve yine yüce meclisimiz tarafından kendisine karşı yapılmış bu eşkiya hareketi hakkında suç duyurusunda bulunularak, sebep olanların gıyaplarında yargılanma yolu açılmalıdır. Demokrat Parti'nin iktidara geldiği tarih olan 14 Mayıs, Demokrasi ve Hürriyet Bayramı olarak ilan edilmelidir" dedi.
DÖNEMİN ÇOCUKLARI YARGILAMALARI ANLATTI
Dua okunurken ağladığı görülen İnci Ökten, 1960 darbesinde çocuk olduğunu "Ben 63 yaşındayım bu ihtilal olduğu zaman 3'üncü, 4'üncü sınıfa gidiyordum o sene, çok başarılı bir çocuk olmama rağmen beni o kadar etkilediler ki, o kadar üzüldüm ki, o sene sınıfta kaldım" dedi.
DP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Nursan Ünal da, Menderes ve arkadaşlarının yargılanmasına şahit olduğunu anlatarak, "O gün geldiğim zaman bu salon bana o kadar büyük gözükmüştü ki, stadyum gibi gelmişti" diye konuştu. O dönem ilkokul 5'inci sınıf öğrencisi olduğunu belirten Ünal, çok sayıda sınıf arkadaşının milletvekili olan babalarının da yargılandığını aktardı. Ünal, kendisinin mahkemeye gitmekte ısrar ettiği için annesiyle birlikte duruşmaya geldiğini söyleyerek, o gün duruşmayı izlemek için salonda bulunan yabancı gazetecilerin, bir süre sonra "Biz böyle mahkeme görmedik, burası mahkeme mi, tiyatro mu" diyerek, salonu terk ettiklerini anlattı.
Dönemin bir başka tanığı olan Mehmet Yüksel Şenol ise, "Duruşma günleri, bizlerin küçük beyinlerinde çok büyük huzursuzluklar yaratıyordu" diye konuştu.