Türkiye'de suç oranı son on yılda üç kat arttı!
Umut Vakfı'nın diğer ülkelerde gençler arasında şiddet olayları azalırken, Türkiye'de üç kat arttığı vurgulayarak tabanca için ruhsat yaşının 25'e yükseltilmesini istedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-24 15:09:40
Radikal'de yer alan habere göre, Silahsızlanmayı savunan Umut Vakfı, TBMM İçişleri Komisyonu bünyesinde Silah Yasa Tasarısı için kurulan Alt Komisyon’a görüşlerini içeren bir rapor sundu. Raporda, diğer ülkelerde gençler arasında şiddet olayları azalırken, Türkiye’de üç kat arttığı vurgulanarak, tabanca için ruhsat yaşının 25’e yükseltilmesi istendi. Silah ruhsatı alacak kişilerden “öfke, kişilik, tepkisel ve ruhsal hastalığı kapsayan” ayrıntılı psikolojik testlerin zorunlu hale getirilmesi ve bu testlerin 2 yılda bir yenilenmesi gerektiği vurgulandı.
Umut Vakfı, TBMM İçişleri Alt Komisyonu’na gönderdiği raporda hassasiyetlerinin “yaşam hakkı” konusu üzerinde olduğunu belirtilerek, “Bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi; elimizdeki taslak metinde ne yazık ki gerektiği gibi gözetilmemiştir” denildi. Raporda tasarıda, “Silah edinebilmek için haklı bir nedeni olmak” hükmünün kaldırılması, “Oysa ki ‘haklı sebep’ bu metine açık ve net anlaşılır şekilde ‘kanıta dayalı hâkim kararına bağlı hukukla ilişkilendirilmiş haklı sebebe sahip olmak’ olarak eklenmelidir” sözleriyle eleştirildi.
RUHSAT YAŞI 25 OLSUN
Ruhsat alma yaşı ile ilgili tartışmalara değinilerek ilginç bir örneğe de yer verilen raporda son verilere göre Türkiye’de her 100 bin kişiden 11’inin cinayete karıştığı, bu rakama taksirle adam öldürmenin eklenmesi durumunda 29’a çıktığı vurgulandı. Uluslararası kabul edilebilir oranların ise 100 binde 5 düzeyinde olduğu belirtilerek, “AB ülkelerinde gençlerde şiddet suç oranları düşüşteyken, bizde son on yılda üç misli artmıştır. Bu nedenle ruhsat edinimi için yaş sınırlarının av tüfekleri ve kurusıkı silahlar için 21, tabanca için 25 olması çok önemlidir” görüşüne yer verildi.
SAĞLIK ŞARTLARI YETERSİZ
Vakıf, yasa metninde silah ruhsatı almak isteyenler için “Sağlık şartları bakımından engel bir hâli bulunmamak” ifadesinin yeterli olmadığını savunarak, “Kişilerden istenen sağlık raporlarının psikiyatri, ortopedi, nöroloji, KBB, göz, dâhiliye dallarını kapsayacak şekilde sağlık kurulu raporu olarak düzenlenmesi; mutlaka kişinin öfke, kişilik, tepkisel ve ruhsal hastalığını kapsayan ayrıntılı psikoloji testlerin zorunlu hale getirilmesi, 2 yılda bir yenilenmesi gerekir. Sağlık kurulu raporu doğrudan ruhsat vermeye yetkili kuruma kapalı ve gizli olarak gönderilmelidir. Bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi ancak bu şekilde garanti altına alınabilir” denildi.
ŞİDDETİ YÜCELTMEK
Raporda silah hediye edilmesiyle ilgili hüküm ise, “Hediye vermenin ve kabul etmenin birçok yolu arasından silahın seçilmesi, şiddeti sembolik olarak yüceltmekten başka bir anlama gelemez. Öldürücü bir materyalin ‘armağan’ edilemeyeceği realitesi göz önüne alınmalıdır” diye eleştirildi.
HAKLI NEDEN OLSUN
Ayrıca, “Silah edinebilmek için haklı bir nedeni olmak” hükmünün kaldırılması da eleştirilerek, “Oysa ki AB müktesebatına uyum çerçevesinde 91/477/AET sayılı direktifte sayılan 3 temel maddeden biri olan ‘haklı sebep’ bu metne ‘kanıta dayalı hâkim kararına bağlı hukukla ilişkilendirilmiş haklı sebebe sahip olmak’ olarak eklenmelidir” dendi. Raporda İçişleri Bakanlığı ve Valilikler tarafından yaş ve suç geçmişi bakımından hiçbir kısıtlamaya uyulmaksızın dilediği kişilere dilediği kadar silah edinme ruhsatı verme hakkı tanıyan hükmün de kaldırılması gerektiği vurgulandı. Vakıf, metinde yer alan kısıtlayıcı hükümlerden “düğün törenlerinin yapıldığı kapalı yerler” ifadesindeki “kapalı” kelimesinin çıkartılarak genişletilmesi gerektiğini savundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara