19 Mayıs Gençlik ve SANAT Bayramı
Yenişafak yazarı Murat Menteş bugünkü köşe yazısında 19 Mayıs kutlamalarının iptal edilmesini ele aldı...
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-17 08:42:49
19 Mayıs Gençlik ve SANAT Bayramı
Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak?
[NAZIM HİKMET]
Geçen yıl, 19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları sınırlandırılmıştı.
Büyük tartışma çıktı.
Bu sene ise Reyhanlı'daki patlamalar nedeniyle halk konserleri iptal edildi.
UMUDUN VE ŞÜKRÜN BAYRAMI
19 Mayıs, ne yazık ki Mustafa Kemal Atatürk'ün hiç kutlayamadığı bir bayramdır.
Zira 20 Haziran 1938'de çıkarılan kanunla 'Gençlik ve Spor Bayramı' olarak kabul edilmiştir.
Bayrama 'Atatürk'ü Anma' ibaresinin eklenmesi, 12 Eylül askerî darbesinden sonraya rastlar.
***
19 Mayıs, Türkiye'nin umudunu ve şükrünü ifade eder.
Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda şehit düşen gençlerin yerine yenilerinin gelmesinden doğan sevinci anlatır.
Zira toprağın altında kefensiz yatanların yetimleri artık büyümektedir.
Ve yıllar yıllar sonra bugün bile Anadolu'da insanlar çocuklarının büyümesinden muazzam bir sevinç duyarlar.
Gençleri, gençliği yüceltmek; bizim için kozmetik, estetik bir olgu değildir.
Evlatlarını şehit vermiş bir milletin teselli arayışı, hayır duasıdır.
GENÇLER SPORDAN BAŞKA BİR ŞEY YAPAMAZ MI?
Peki, 'gençlik' kısmını anladık.
Neden 'spor' bayramı?
İşin bu tarafı tamamiyle 1930'lar Avrupa'sındaki faşist telakkiyle ilgili görünüyor.
Irksal özelliklerini en iyi yansıtan[?] atletik gençler bilhassa Hitler'i heyecanlandırıyor, gururlandırıyordu.
Sağlıklı bir yaşamdan ziyade, ırksal bir forma kavuşma motivasyonuyla spor yapılıyordu.
'Sağlam kafa – sağlam vücut' gibi eşleştirmeler de açıkçası bedene yüklenen abartılı ve yıkıcı anlamla ilintiliydi.
***
Bugün, gençlik bayramı, pekala gençliğimizin, milletimizin yeni imkanları, yönelimleri ve idealleri doğrultusunda revize edilebilir.
Bana öyle geliyor ki, 'spor bayramı' kutlamak hem lüzumsuz, hem de dünyanın yükselen değerleri itibariyle biraz gülünç.
19 Mayıs'ı 'gençlik ve sanat, gençlik ve edebiyat, gençlik ve resim, gençlik ve müzik' gibi başlıklar altında kutlamamız çok daha uygun görünüyor.
ATATÜRK'E SADAKAT; ATATÜRK'E YAPIŞMAK, ONU HER YERE YAPIŞTIRMAK MIDIR?
12 Eylül darbecilerinin dayattığı 'Atatürk'ü anma' kısmı ne olacak?
Tüm iyi niyetimle söylüyorum, bence bunun bir manası yok.
Bayram, aslında gençlik bayramıdır.
Spor, bir alt başlık gibi görülmeli ve artık değiştirilmelidir.
'Atatürk'ü anma' eklendiğinde, bayramın, adı iyice uzuyor, yoğunluğu kayboluyor, odağı kayıyor ve bağlamı dağılıyor.
Atatürk'ü anmayalım mı?
Elbette analım.
19 Mayıs 1919'dan söz açıp da Atatürk'ü anmamak zaten mümkün değildir.
Fakat kanaatimce 'Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyiniz' diyen Atatürk'ü doğru anlamak gerekir.
Adını münasebetsizce kullanmak, fotokopi çılgınlığıyla her yere yapıştırmak, Atatürk'ü sıradanlaştırır ve saygınlığını yok eder.
GENÇLİK BAYRAMINI GENÇLER BİÇİMLENDİRSİN
19 Mayıs'ı gençliği destekleyecek, esinleyecek şekilde kutlayalım.
Bu önemli bayramı stadyumlarda kültürfizik hareketleriyle geçirmek artık uygunsuz kaçıyor.
Biraz da kütüphanelerde, sanat atölyelerinde, tiyatro salonlarında kutlansın 19 Mayıs.
Gençlere dayatılan değil, gençlerin içeriklendirdiği bir bayram olsun.
Savaşmadan, evlatlarımızı toprağa vermeden, kalbimiz dağlanmadan, barış içinde yolumuza devam ediyorsak; gençliğimize entelektüel, sanatsal değerleri de tanıma ve yaşama fırsatı sunalım artık.
'Maksat spor olsun' yaklaşımıyla kutlanan 19 Mayıs tat vermiyor.
Acıları dindirip umutları çoğaltamıyor.
Ancak iptal ediliyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara