Reyhanlı saldırılarını 3 Suriyeli’nin planladığı ortaya çıktı. Suriye’ye kaçtıkları tespit edilen 3 kişinin, patlayıcıları Türkiye’ye deniz yoluyla soktuğu anlaşıldı. Polisin elinden son anda kaçtığı belirtilen şüphelilerin olayı organize eden ve talimatı veren kişiler olduğu ileri sürüldü.
FABRİKASYON C-3 PATLAYICI
Ankara'dan giden özel istihbarat ekibinin de yürüttüğü soruşturma genişletildi. Araçlara yerleştirilen bombaların yaklaşık 1 ton ağırlığında ve ‘fabrikasyon' C-3 plastik patlayıcı olduğu belirlendi. Şüphelilerin bombaları Suriye'den deniz yoluyla Samandağı'na getirdiği, buradan da Antakya'ya götürdükleri iddia edildi.
DEPODA MONTAJ YAPILDI
Harbiye semtinde depo kiralayan saldırganlar, Türkiye'den 2 minibüs satın aldı. Suriye'nin Lazkiye kentinden deniz yoluyla getirilen bombalar depoda araçların özel bölmelerine monte edildi. Bombalı araçlar, Reyhanlı'ya doğru 25 dakikalık arayla hareket etti. Araçları park eden şüphelilerin olay yerinden uzaklaştıktan kısa süre sonra patlama meydana geldi. Araçları park edenlerle, bombaları patlatanların ayrı kişiler olduğu ileri sürüldü.
KAÇANLARIN 2'Sİ SURİYE UYRUKLU
Patlamanın hemen ardından güvenlik kameralarından görüntüleri tespit edilen şüphelilere yönelik çok sayıda operasyon yapıldı. Ankara'dan gelen özel ekibin de destek verdiği operasyonda 5 şüpheli saklandıkları bir depoda gözaltına alındı. Şüphelilerin üzerinde ve depoda 5 milyon Suriye Lirası ele geçirildi. İfadeleri doğrultusunda nokta operasyonlar yapan ekipler, 12 kişiyi daha gözaltına aldı. Kimlikleri deşifre olan 3 şüphelinin ise Suriye'ye kaçtığı, bunlardan 2'sinin Suriye uyruklu, birinin de Türk vatandaşı olduğu iddia edildi. Suriye'ye kaçan şüphelilerin saldırının planlayıcısı ve talimatını verenler olduğu belirtildi. Kaçan şüphelilerden birisinin ise Suriye gizli servisi El Muhaberat'ın üst düzey yöneticilerinden olduğu öne sürülüyor.
3'ÜNCÜ ARAÇ ALARMI
Ankara'daki keşif görüntülerini de inceleyen Terörle Mücadele ekipleri, saldırganların başkentte 2 gün geçirdiklerini belirledi. Kocatepe Camii etrafında kamera görüntüleri tespit edilen şüphelilerin, daha sonra Hatay'a döndükleri ileri sürüldü. Şüphelilerin satın aldığı 3'üncü minibüsün izine ise şu ana kadar rastlanmadı. Asıl hedefin Ankara olduğunu değerlendiren terör ekipleri, gece boyunca kentte uygulamalar yaptı. Kentin giriş çıkışında Özel Harekât polislerinin de desteği ile birçok araç durdurularak arandı.
2 ARAÇ PLAKASI BELİRLENDİ
Reyhanlı'daki saldırıda gözaltına alınan 17 kişiden birinin Suriye uyruklu olduğu kaydedildi. Saldırıda kullanan araçların 2007 model 31 ARS 83 plakalı ve 06 AH 6072 plakalı 2004 model minibüs olduğu belirlendi. Gözaltına alınanların arasında araçları satın alan kişilerin de olduğu kaydedildi.
4 ceset daha bulundu, ölü sayısı 50
Reyhanlı'daki ikinci patlamanın olduğu PTT binası enkazında, dün 09.00 sıralarında 1 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Enkaz altından çıkarılan kişinin Ayşegül Kırar olduğu belirlendi. PTT yakınındaki kanalizasyon çukurunda da 2 ceset olduğu belirlendi. Arama kurtarma ve itfaiye ekipleri, rögar kapağını açarak yaptıkları çalışmayla, cesetleri güçlükle çıkardı. Bir başka enkazdan da Mehmet Ali Diken'in (32) cesedi çıkarıldı. Bulunan 4 cesetle birlikte, patlamalarda ölenlerin sayısı 50'ye yükseldi. Önceki gün cesedi bulunanlardan birinin İbrahim Yaşar (34) olduğu belirlendi. 6 ceset kimliklerinin tespiti için Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Hatay’ın Suriye sınırındaki Reyhanlı ilçesinde yaşanan bombalı saldırıyla ilgili ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Emniyet, bölgede bulunan güvenlik ve işyeri kamera kayıtlarını inceleyerek, saldırganların kimliğini belirledi. Saldırıyı gerçekleştirenlerin de aralarında bulunduğu 17 şüpheliyi tespit eden ekipler, biri Suriyeli 9 kişiyi önceki gün gözaltına aldı. Gözaltındaki isimlerin önemli itiraflarda bulunduğu öğrenildi. Alınan bilgilere göre, saldırıyı Suriye’den Türkiye’ye giriş yapan 3 Suriyeli gerçekleştirdi. Bombalar da Suriye’nin Lazkiye şehrinden deniz yoluyla İskenderun’a getirildi. Burada teslim alınan bombalar Samandağ ilçesi üzerinden Reyhanlı’ya götürüldü. Zanlılar, saldırıdan önce bölgede keşif yaptı ve bunun karşılığında toplam 5 milyon Suriye Lirası (128 bin TL) aldı. C3 plastik patlayıcı olduğu belirlenen bombaların uzaktan kumanda ya da telsiz cihazıyla patlatıldığı belirtiliyor. Fabrikasyon olan bu tür patlayıcılar, devlet kontrolünde üretiliyor.
Reyhanlı'daki bombalı saldırının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü, bölgede bulunan güvenlik ve işyeri kamera kayıtlarını inceleyerek, saldırganların kimliğini net olarak belirledi. Saldırıyı gerçekleştirenlerin de aralarında bulunduğu toplam 17 kişiyi tespit eden ekipler, bu kişilerden 9'unu önceki gün gözaltına aldı. Alınan bilgilere göre, Hatay Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulanan kişilerden birisi Suriye nüfusuna kayıtlı. Eylemi gerçekleştiren 3 Suriyelinin de bağlantıyı bu kişi üzerinden yaptığı iddia edildi. Türkiye'deki bağlantıların sağlanmasının ardından Lazkiye'de hazırlanan bomba düzeneklerinin Türkiye'ye sokulduğu belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü bomba imha uzmanları da söz konusu bombaların cinsiyle ilgili ilk bulgulara ulaştı. Bombaların C 3 plastik patlayıcısı olduğu belirlendi. Fabrikasyon ürünü olan bu tür patlayıcılar devlet kontrolünde üretiliyor. Bombanın da uzaktan kumanda ya da telsiz cihazı ile patlatıldığı belirtiliyor. Uzaktan patlatılmasından dolayı da teröristlerin Suriye tarafına kaçmakta zaman kazandığı kaydediliyor. Saldırının faili 3 Suriyelinin yakalanması için de 10 kişilik bir birim kuruldu. Bu kapsamda Özgür Suriye Ordusu ile de irtibata geçildi. Saldırıda kullanılan araçların ise ‘sıfır' değil ikinci el olduğu ve satın alındıktan sonra eylem gününe kadar trafiğe çıkarılmadığı öne sürüldü. Saldırının Suriye İstihbarat Teşkilatı El Muhaberat ile bağlantılı ‘Acilciler' örgütünün yaptığının da kesinlik kazandığı öğrenilirken, örgütün lideri Mihraç Ural'ın da Suriye rejimi tarafından korunduğu kaydedildi. Esed rejiminin, Lazkiye şehrini de tamamen Acilciler'e tahsil ettiği, örgütün eğitimlerini burada yaptığı savunuldu
Saldırının olduğu cadde trafiğe açıldı
Reyhanlı’da halk, yaralarını sarmaya çalışıyor. Dün esnaflar işyerlerini açtı, ancak camlar hâlâ kırık. Vatandaşlar, ev ve işyerlerinin kırılan camlarını taktırmaya çalışıyor. Emniyet güçlerinin geniş güvenlik tedbirleri de devam ediyor. On dakika arayla bomba yüklü araçların patlatıldığı belediye sarayı ve PTT binası önündeki caddeler ise trafiğe açıldı. Belediye binasının yanında patlamanın etkisiyle oluşan büyük çukur kapatıldı, çevreye dağılan enkaz parçaları toplandı. Patlamada hasar gören araçlar da çekicilerle kaldırıldı.
Hayatını kaybedenlerin sayısı 50’ye yükseldi
Patlamada hayatını kaybedenlerin cesetleri çıkarılmaya devam ediyor. Dün enkazda üç kişinin cesedine ulaşıldı. Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, akşam saatlerinde yaptığı açıklamada hayatını kaybedenlerin sayısının 50’ye yükseldiğini belirtti. Bunlardan 41’inin kimliğinin belirlendiğini kaydeden Lekesiz, bu kişilerden 36’sının Türk, 5’inin ise Suriye vatandaşı olduğunu kaydetti. Bazı aileler ise patlamada kaybolan yakınlarını arıyor. Bunlardan biri de PTT önündeki bir işyerine geldiği belirlenen 23 yaşındaki Mustafa Kaya. Dayısı Mehmet Aslan, “Olaydan sonra yaptığımız araştırmada yeğenimin cüzdanını ve kimliğini bulduk. Cüzdanın sağlam ve yıpranmamış olduğunu gördük. Ancak ölü ya da dirisine ulaşamadık.” dedi.
Genelkurmay: Hudut kapıları TSK’nın sorumluluğunda değil
TSK'dan Reyhanlı'daki patlamanın ardından, hudut kapılarının sorumluluğu ile ilgili de bir açıklama geldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Hudut kapıları hariç, 911 km uzunluğundaki Türkiye-Suriye Kara Hududu'nun emniyeti Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca sağlanmaktadır. 3497 sayılı “Kara Sınırlarının Korunması ve Güvenliği Hakkında Kanun” ile kara hudut kapılarının sorumluluğu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na) ait değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sorumluluğundaki hudut hattında tespit edilen yasa dışı sınır geçişleri sırasında yakalanan şahısların ve ele geçirilen malzemelerin miktarı Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden kamuoyuyla paylaşılmaktadır.”