Şimdi ne oldu da fitne tohumları ekiliyor?” diye sordu. Esed rejiminden kaçıp ilçeye yerleşen Muhammed Raşid Ahmet (ortada) olayı ‘Suriye rejiminin bir fitnesi’ olarak niteledi. Abdülaziz Azap da “Saldırıyı, Suriye’deki rejim yanlılarının Türkiye’deki işbirlikçileriyle yaptığını düşünüyorum. Bizim kardeşliğimize zarar veremeyecekler.” dedi
Hatay’ın Suriye sınırındaki Reyhanlı ilçesinde patlayıcı yüklü iki ayrı aracın infilak ettirilmesinin ardından provokatörler sahneye çıktı. Saldırıdan sorumlu tuttukları Suriyeli sığınmacılara saldıran gruba, polis müdahale etti. Saldırı sonrası provokasyona yönelik çabalara, bölgenin kanaat önderleri tepki gösterdi. İki halkı karşı karşıya getirmek için uğraşan grupların olduğunu belirten kanaat önderleri, birlik ve beraberlik çağrısında bulundu. Önderlerin görüşleri şöyle:
Suriyeli kanaat önderi Muhammed Raşid Ahmet: Suriye’den 8 ay önce ayrılıp Türkiye’ye sığındım. Rejimin askerleri evimizi yakıp yıktılar. Kendi vatanımızda evimiz yakılırken bize Türk insanı sahip çıktı. Yapılan bu saldırıyı nefretle kınıyorum. Daha sonra yapılan protestolar ise buradaki halkın tepkisi değildir. Burada başka bir oyun var. Bizler sizlerin yanınızda misafiriz. Suriyeli bir kardeşimiz böyle bir saldırı yapmaz. Bunları, Türk ve Suriye kardeşliğini bozmaya çalışanlar yapıyor. Bu, Suriye’deki rejimin bir fitnesidir. Burada da kargaşa çıkarmaya çalışıyorlar. Bu tarz eylemlerle tefrika yapılmaya, mezhep çatışması çıkarılmaya çalışılıyor. Bizim kardeşlerimiz nasıl Suriye’de ölüyorsa, buradaki insanlara da acı çektirilmeye çalışılıyor. Bu acıları paylaşıyoruz. Bu acı içimizde.
Suriyeli Abdulaziz Azab: Bizi derinden kucaklayan bir Türkiye var. Burada bize sunulan rahatlık, kıymet ve değerin karşılığını veremeyiz. Bu misafirperverliğin eksileceğini ummuyoruz. Bu saldırıların arkasında hem Esed hem de buradaki işbirlikçilerin olduğunu düşünüyorum. Onlar bizim kardeşliğimizi bozmaya çalışıyor. Devletimizin bize yapmadığını Türkiye, Türk halkı yaptı. Ben 6 aydır Reyhanlı’da misafirim. Bu tür üzücü eylemler bizim kardeşliğimizi bozamayacaktır. Benim de 6 çocuğum vardı. 2’sini Suriye’de şehit verdim. İçim yanıyor. İçi yananların acılarını paylaşıyorum.
Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi: Bugüne kadar Reyhanlı’da barış ve kardeşlik duyguları içerisinde yaşıyorduk. Suriyeli kardeşlerimizle de hiçbir sorunumuz yoktu. Ancak son dönemlerde karanlık bir el ilçemizi karıştırmaya başladı. Çocuk ve gençleri kullanarak ortalığı gerdiler, sonuçta da bu menfur saldırı gerçekleşti. Ancak aramıza nifak tohumu atmak isteyen bu güçlerin oyununa gelmeyeceğiz. Bundan sonra da barış ve huzur içerisinde yaşamaya devam edeceğiz. Reyhanlı halkı bu konuda sağduyusunu koruyacaktır. Provokatörler boş durmuyor ve patlamadan sonra bile ilçe halkını kışkırtmaya çalışmıştır. Ancak halkımız bunların niyetini biliyor ve oyununa gelmiyor. Bizim Suriyeli kardeşlerimizle hiçbir problemimiz yok. İşimizi, aşımızı paylaştık, yine paylaşırız. Onlarla kucaklaşmaya devam edeceğiz.
‘Bize sığınmış Suriyeli kardeşimin ne günahı var?’
Saldırıda bir oğlunu kaybeden, diğer oğlu da yaralı kurtulan İbrahim Karakuş da şöyle konuşuyor: “Bu millet, asırlardır beraber yaşıyor. Şimdi ne oldu da fitne tohumları ekiliyor? Bu oyuna gelmeyeceğiz. Dört evladım vardı. Biri patlamada vefat etti. Diğeri ağır yaralandı. Acım büyük ama Allah’a sığınmaktan başka çaremiz yok. Biz bu acıyı yaşarken Suriyeli kardeşlerimize gösterilen tepkiye anlam veremiyorum. Bir İslam aliminin ifade ettiği gibi bir gemide 99 cani, bir masum olsa o gemi batırılmaz. Bu bombaları atanlar belli iken burada bize sığınmış Suriyelinin ne günahı var? Hangi din, hangi inanç buna razı olur? İnsanlık bunu kabul etmez. Biz insanları insan diye seviyoruz. Buraya gelip bize sığınan Suriyeli kardeşlerimize bağrımızı açtık. Onlara sahip çıkmak lazım. Kapınıza gelmişler, ağızlarına tekme mi vuracaksınız?”