'Türkiye'nin başdöndürücü gelişmesi'

Düsseldorf Merkezli "Rheinische Post" Bölgesel gazetesinin internet sayfasında yer alan bir röportajda Federal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle (FDP), Türkiye ile yeni müzakerelerin yapılacağını açıkladı.

Westerwelle verdiği röportajda; "Türkiye'nin bize (Avrupa'ya) olduğundan daha çok bizim Türkiye'ye ihtiyacımız olabilir." diyerek uyardı.

İşte o röportajın Türkiye ile ilgili kısmı:

GREGOR MAYNTZ (gazeteci): Pazar günü Almanya ile Türkiye arasındaki stratejik diyalog mekanizmasını başlatıyorsunuz. Almanya'nın Türkiye stratejisi nedir?

GUIDO WESTERWELLE: Türkiye, geçtiğimiz son 10 yıl içerisinde baş döndürücü bir başarı hikâyesine imza attı. Binlerce Alman firma, Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Milyonlarca Alman turist, Türkiye'de çok rahat ediyor. Milyonlarca Türk kökenli vatandaş da Almanya'nın başarısına katkıda bulunuyor. Bu bağlamda toplumsal ağlarımızı siyasi-stratejik açıdan daha da geliştirmek istiyoruz.

MAYNTZ: Çok sayıda Türk zaten AB üyesi, geri kalanı ne zaman üye olacak?

WESTERWELLE: Alman pasaportuna sahip olanlar, ister İstanbullu olsun ister Bonnlu olsun, aynı zamanda AB üyesi. Önemli olan Türkiye ile AB’nin katılım müzakerelerini adil, güvenilir ve saygı çerçevesinde sürdürmek. Hiç kimse bugünden Türkiye'nin ne zaman üyeliğe hazır olacağını ve AB'nin de ne zaman Türkiye'yi üyeliğe kabul edeceğini söyleyemez.

MAYNTZ: Türkiye ile sürdürülen sekiz müzakere başlığı dondurulmuş durumda. Çok sayıda AB üyesi ülke de Türkiye konusunda halk oylamasına varan aşılması zor engeller getirdi. Buradan hareketle Türkiye'nin AB üyesi olması sizce hâlâ mümkün mü?

WESTERWELLE: Şimdiden müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı konusunda varsayımda bulunmaya gerek yok ama bizim başlıca görevimiz, müzakereleri olması gerektiği gibi yürütmek. Bu zamana kadar Türkiye ile sadece bir başlık tamamlandı, diğer başlıklarda ise müzakereler devam ediyor.

MAYNTZ: Devam eden müzakerelerde tıkanıklık mı var?

WESTERWELLE: Türkiye ile Almanya arasında uzun bir süre duraksama ve karşılıklı blokajlar yaşandı. Bundan her iki taraf da sorumlu ancak yakın zamanda yeni başlıklarla ilgili müzakerelerin açılacağına eminim. Bu bakımdan “Bölgesel Politika” başlığı bana çok uygun geliyor. Aynı şekilde “Rekabet Politikası” alanında da müzakerelerin ivme kazanmasını isterdim. İki buçuk yıl boyunca kayda değer ilerleme sağlanamamasının ardından bu yönde atılan adımlar, aynı zamanda müzakereler açısından yeni bir başlangıcın da işareti olurdu.

MAYNTZ: Her şeye rağmen Şansölye Angela Merkel, Türkiye'nin tam üyeliğinden ziyade imtiyazlı ortaklığından yana. Bu, aynı zamanda Türkiye'nin de stratejisi diyebilir miyiz?

WESTERWELLE: Biz Türkiye ile adil, güvenilir ve bilhassa da ucu açık müzakereler konusunda koalisyon hükûmetiyle mutabakata vardık. Bu, bizim ortak çizgimizdir.

MAYNTZ: Türkiye'nin "imtiyazlı ortaklıktan" nasıl bir menfaati olacaktır?

WESTERWELLE: Ben, Türkiye gibi bir ülke ile olan ilişkilerimizin seçim kampanyalarına malzeme edilmesini istemiyorum. Türkiye baş döndürücü bir şekilde gelişti. Bu gelişme aynı zamanda Almanya için de ekonomik anlamda fırsat demektir. Türkiye, haklı eleştirilere rağmen reformları gerçekleştirdi. Türkiye, İslami kültür çevrelerinde önemli bir köprü işlevi görüyor. Aynı zamanda NATO üyesi olarak da ortak güvenlik konusunda sorumluluk üstleniyor. Bu bakımdan Türkiye ile eşit ortaklığımız mevcut. Dikkat edelim de günün birinde Türkiye'nin bize (Avrupa'ya) olduğundan daha çok bizim Türkiye'ye ihtiyacımız olmasın.

MAYNTZ: FDP açısından değerlendirecek olursak Türkiye, Avrupa'ya mı yoksa İslami devletler topluluğuna mı ait?

WESTERWELLE: Dışişleri Bakanı olarak partim adıma değil de Federal hükûmet adına konuşmam gerek. Bence önemli dış siyasi konuları devlet siyasetinin gerektirdiği sorumluluk içerisinde tartışıp bunu iç siyasi çekişmelere malzeme etmemek gerek.

MAYNTZ: Türkiye ile siyasi diyalog nasıl yürütülecek?

WESTERWELLE: Amacımız kapsamlı bir diyalogun tesis edilmesi. Biz, Türkiye ile sadece ikili sorunlar, siyasi, toplumsal ve kültürel ilişkiler hakkında konuşmak yerine, görüşlerimizi uluslararası alanda da senkronize etmek istiyoruz. Örneğin, her iki ülke de Suriye'nin Dostları Grubunda yer alıyor ve Suriye'de yeni bir başlangıcın yapılabilmesi, sorunun bölgesel bir sorun hâline gelmemesi için koordineli bir şekilde çalışıyoruz..

'Türkiye'nin başdöndürücü gelişmesi'

Düsseldorf Merkezli 'Rheinische Post' Bölgesel gazetesinin internet sayfasında yer alan bir röportajda Federal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle (FDP), Türkiye ile yeni müzakerelerin yapılacağını açıkladı.