'Darbe istiyorum' demek ifade özgürlüğüymüş
Son dönemlerde İşçi Partisi destekli kurulan gruplara başkanlık yapan Cindoruk, darbe teşebbüslerinin yargılanmasına karşı çıkışını, 'Darbe istiyorum demek ifade özgürlüğü' sözleriyle savundu
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-13 10:24:09
Son günlerde Başbakan Erdoğan tarafından "Doğu Perinçek'in peşine takılanlar" arasınad gösterdiği isismlerden Hüsamettin Cindoruk, Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarını sahiplenmesi konusunda yaptığı açıklamada, "Askerin, 'ben darbe yapmak istiyorum' demesi ifade özgürülüğüdür" dedi.
T24.COM'dan Hazal Özvarış'a konuşan Cindoruk, "Darbe teşebbüslerin yargılanması sizi neden rahatsız ediyor?" şeklindeki bir soru üzerine, "Bir hukuki meselede siyasi düşüncelerle beyanda bulunmayı ahlaksızlık sayarım. Benim karşıtlarıma da hukuksuzluk yapılıyorsa ona da karşı çıkmak zorundayım. Ben hukukçuyum." dedi.
Askere yaklaşımı tarzı sorulan Cindoruk, "Asker benim üç partimi kapattı. Balmumcu'daki sıkıyönetim hapishanesinde 2,5 ay çok zor şartlarda hapis yattım, Yassıada'da savunma yaptım, asker beni Zincirbozan'da 4 ay tuttu. Bütün bunlar benim bir davaya anonim bakmama sebep olmayacaktır. Benim asker korkum, asker düşmanlığım olamaz. Ben ordumu seviyorum. Ama belli zamanlarda, ordunun bir kesimi, mensupları, haksızlık yapmışlarsa ona karşı çıktık, yine çıkarız. Ama hakkında dava açılacak, bırakın delil, eski tabirle emare, olmayan insanları oraya siyasi iradenin direktifiyle tutup koyarsanız o mahkeme değildir." diye konuştu.
Darbe Günlükleri'nin de mi emare olmadığı sorulan Cindoruk, "Darbe teşebbüsü hatıra defteriyle olmaz. Hatıra defteri delil değildir. Darbe somut kanıtlara dayanmalıdır, cebir unsuru vardır. Darbe hukukunun temeli cebir unsuru. Burada cebir yok, zorla devirme yok." diye kaydetti.
"Sadece başarılı darbeler mi yargılanabilir" sorusu üzerine ise, "Hayır. Başarılı olması mümkün darbe yargılanır." cevabını veren Cindoruk, "Teşebbüsün mümkünlüğünün tespiti için kıstasınız ne?" sorusuna "Şimdi devlet güçlü bir organ, askeri, polisi var; hükümet de onu temsil ediyor mu? Onu nasıl devireceksin? Mektupla mı, hatıra defteriyle mi, günlükle mi? Bunlar karine bile teşkil etmezler. Sen bir hatıra defteri tutup da beni suçlasan olur mu?" şeklinde cevap verdi.
Özvarış'ın "1. Ordu Komutanı olarak Çetin Doğan'ın Selimiye Kışlası'nda sarf ettiği "Genelkurmay Başkanı'na diyeceğim ki, Meclis ve hükümete, gidişe dur deyici bir ültimatom verin gerekirse. Gerekirse çağırın 'Bu işin sonu boktur, işte sonunuz böyledir.' Bu konuda gerekli tertip ve tedbirleri alın" ifadelerini kızı Pınar Doğan aşırı bulurken sizin nitelemeniz "olağan sözler" mi?" şeklindeki bir sorusu üzerine ise Cindoruk, "Aşırı olmak ceza hukukunda suçlama sebebi mi?" sorusuyla karşılık verince Özvarış, "Mevzu bahis olan 1. Ordu Komutanı'nın sözleri. Ama hukuktan gayrı soralım; darbe teşebbüsleri sizce demokrasiyle ne kadar uyumlu?" sorusunu yöneltti. Bunun üzerine Cindoruk, şunları söyledi: Darbe teşebbüsü varsa demokrasiye uymaz. Ama ben darbe teşebbüsü yok diyorum. Lafzi şeylerle darbe teşebbüsü olur mu? Bir hukukçunun böyle bir davaya taraf olmasını, savunma yapmasını ayıplıyorum, yazık. O savcıların, hakimlerin, yarın nasıl hesap vereceğini düşünmek bile istemiyorum. Sanıkla didişen mahkeme olur mu? 24 celse savunmadan men kararı veriyor. Bu iktidarın bir şansı, bu mahkemenin içyüzünü henüz Batı dünyasının anlamaması, bir şey var zannediyorlar. Ben o dosyaların hepsini tek tek inceledim."
"Ayışığı, Yakamoz gibi planlar da sizce "plan" değil mi?" şeklindeki soruya "Hayır, ama o adamların iç dünyalarından kopmuş gelmiş düşünceleri olabilir." cevabını veren Cindoruk, "Yani aralarında "darbeciler yerine TSK'nın kötü çocukları" mı var sizce?" sorusuna şu ilginç cevabı verdi: "Bu sözleri alenen söylemek ifade özgürlüğüne girer. Şimdi şu meydana çıksa birkaç kişi, "Ben darbe yapmak istiyorum, bu hükümetin başka türlü devrilmesi mümkün değildir" dese suç mu olur?"
Darbe yapmak isteyen birinin ifade özgürlüğü ile fiili darbesi arasına koyduğu sınır sorulan Cindoruk, "Cebir" cevabını verdi.
Haber Ara