Medya Etik Konseyi ve Medya Derneği de, AA ve TRT'ye yapılan ayrımcılığı kınadı. Ajanslar da yapılan ayrımcılığı kınadı.
Medya Etik Konseyi (MEK) Başkanı Halit Esendir, devlet kurumlarının temsilcilerinin görüntü almasına izin verilmesinin basın hürriyetiyle bağdaşmadığını, bu olayın halkın bilgi edinme hakkına karşı yapılmış müessif bir girişim olduğunu vurguladı. Medya Derneği'nin açıklamasında ise "Bir haber çalışmasıyla ilgili olarak sadece belirli sayıda basın mensubunun görüntü ve ses kaydı yapmasına izin verilmesi, basın kuruluşları arasında haksız rekabete yol açmamalıdır" denildi.
Bakanların hastane ziyaretinde ayrımcılık yapılmasına tepki gösteren MEK Başkanı Halit Esendir, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Reyhanlı ilçesindeki patlamalarda yaralananları tedavi gördükleri Antakya Devlet Hastanesi'nde 12 Mayıs 2013'te ziyarete gelen Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun programını sadece AA ve TRT muhabirlerine izin verilmesini kınıyoruz. Bu tutum, basın hürriyetiyle bağdaşmadığı gibi, aynı zamanda halkın bilgi edinme hakkına karşı yapılmış müessif bir girişimdir. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eden gazetecilere yönelik bu tür engellemelerin tekrar etmemesini umuyor, yetkililerin basın özgürlüğüne saygı göstermelerini istiyoruz".
Medya Derneği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Bir haber çalışmasıyla ilgili olarak sadece belirli sayıda basın mensubunun görüntü ve ses kaydı yapmasına izin verilmesi, basın kuruluşları arasında haksız rekabete yol açmamalıdır. Bu tutum, basın hürriyetiyle bağdaşmamakla birlikte halkın bilgi edinme hakkına karşı da yapılmış bir girişimdir. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eden gazetecilere yönelik bu tür engellemelerin tekrar etmemesini umuyor, yetkililerin basın özgürlüğüne saygı göstermelerini istiyoruz.Diğer yandan, şu ana kadar 46 insanımızın hayatını kaybettiği Reyhanlı patlamasına dair uygulanan basın yasağı da halkın haber alma hakkını ihlal eden ağır bir karardır. Yaşanan bu vahim olayla ilgili olarak halkın doğru bilgi alması en doğal hakkıdır. İnternet ve sosyal ağlar sayesinde iletişimin kolaylaştığı bir dönemde bu tür yasakların geçerliliği sorgulanmalıdır".