Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kıyafette kanser uyarısı

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, tüketicinin kanserojen ihtiva eden ürünleri belirlemesinin mümkün olmadığını belirterek, 'Onun için çarşı pazardan kaçınılmalı, markalı ürünler tercih edilmeli. Tabii burada renk de önemli. Koyu ürünler yerine açık ürünler yeğlenmeli.' uyarılarında bulundu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-08 16:06:41

Kıyafette kanser uyarısı


Tanrıverdi, sektör olarak kanserojen denetimine önem verdiklerini, tahlilleri ürün ithal edilmeden yaptıklarını da açıkladı.

İHKİB çatısı altında yapılan 6. Ekoteks Tekstil Sempozyumu'nda kansere davetiye çıkaran kıyafetler masaya yatırıldı. 'Sağlıklı Tekstil Ürünlerinde Zorluklar' başlıklı sempozyuma Almanya, İspanya ve Belçika'dan uzmanlar da katıldı. Sempozyuma dair açıklamalarda bulunan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, paneller ile tekstil üretiminde kullanılan kimyevi maddelerin ele alındığını, ürünlerde kanserojen denetimlerinin tartışıldığını aktardı. Türkiye'nin Çin ile fiyat alanında rekabet edemeyeceğini vurgulayan Hikmet Tanrıverdi, "Ama kalifiye ürün, katma değerli ürün, sıhhatli ürünleri ile rekabet edebilir. Ülkemiz, tekstil ve terbiyede kanserojen madde kullanmadan üretim yapabilir. Burada önemli ve gerekli olan bilinçlendirme. Onun için biz bu toplantıları yaparak, firmalarla bir araya gelerek kansere neden olan ürün üretimini engelleme gayretindeyiz." ifadelerini kullandı.

Hazırgiyim sektörünün başka ülkelerden gelen ve azoboya olarak anılan kimyevi maddelerin denetimine önem verdiğini anlatan Tanrıverdi, şöyle devam etti:

"Tabii diğer kimyevilerle ilgili de denetimler uyguluyoruz, uygulamalıyız da. 2009'dan bu yana Ekonomi Bakanlığı'nın katkıları ile kontrolleri yapıyoruz. Burada Türkiye'ye giren riskli ürünler belirleniyor, denetime alınıyor. Ama kanser riski olan daha önemli pek çok ürün var. Çatal kaşıktan tabağa kadar, çocukların kullandığı oyuncaklardan kırtasiye ürünlerine kadar. Bunların tamamına duyarlı olmalıyız. Tabii ürünlerin kanserojen içerip içermediğini belirlemek, azoboya maddesini saptamak tüketici için pek mümkün değil. Onun için çarşı pazardan kaçınılmalı, mümkün mertebe markalı ürünler tercih edilmelidir. Çünkü markalı ürünler denetimden geçiyor. Onlar imajlarını riske etmeme adına kontrolleri kendileri yapıyor. Daha mal ithal edilmeden denetimlerini yapıyorlar."

Hikmet Tanrıverdi, tüketicilere koyu renkli ürünler yerine açık renkli ürünlerin tercih edilmesini de öğütledi. Araştırmalara göre 2015'te her 4 bireyden birinin kansere yakalanacağına temas eden Tanrıverdi, topluma "Buna mahal vermemek için yediğimiz, içtiğimiz ve kullandığımız ürünleri gözden geçirmeliyiz. Tekstil ve diğer ürünlerde kanserojen maddelerin bir anda vücuda girmesi mümkün değil. Malum 30 senede aldığımız ürünlerin zehirleri mili gram, mili gram vücutta birikiyor. Nihayetinde ortaya kanser çıkıyor. Kıyafetlerde de, tabaklarda da aynı şekilde. Onun için bu konuya duyarlı olmalı, önlemler almalıyız." diye seslendi.

Tekstil Sempozyumu'nda İspanya, Almanya ve Belçika'dan gelen uzmanlar ise sunumlarla kıyafetlerin üretiminde kullanılan kimyevi maddelere ve kanserojen içeren ürünlere değindi. Sempozyumda söz alan Santiago De Compostela Üniversitesi Organik Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Javier Sardına, tekstilde kimyevi madde, kanserojen ürün sorununun hayati bir konu olduğunu dile getirdi. Güvenli giyimde rengin de önemli bir faktör olduğunu savunan Sardına, tüketicilerin koyu değil açık kıyafetlerin tercih edilmesinin yerindeliğini savundu. Sardına,kanserojen içeren ürünlerle ilgili araştırmalarında Türkiye'nin durumunun pek çok ülkeden iyi olduğunu da sözlerine ekledi.

(CİHAN)


Haber Ara