Adli Tıp Rapor vermeyince bir mahkum daha öldü

3. Yargı Paketinde Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki kanunda değişiklik yapıldı. Yapılan düzenleme ile “ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun” cezasının ertelenmesi öngörüldü. Ancak yapılan düzenlemeye ile rağmen, cezaevlerinde ağır hastalık halinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin tahliye talepleri “Adli Tıp Kurumundan rapor şartı” nedeniyle reddediliyor.

SON KURBAN ESKİBAĞ

Bu uygulamanın son kurbanı ise Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevinde kalan pankerans kanseri hastası İrfan Eskibağ oldu.

Mesut Hasan Benli'nin Radikal gazetesindeki haberine göre yaklaşık 10 yıldır cezaevinde kalan ve 2011 yılında kansere yakalanan Eskibağ, önceki gece hayatını kaybetti. Eskibağ’ın cezaevi koşullarında tedavisinin sürmeyeceği yönünde hastane raporları cezaevi idaresi ve infaz savcılığı için yeterli bulunmadı. Savcılık, Adli Tıp Kurumundan rapor beklenilmesini şart koştu. Ancak beklenen rapor bir türlü gelmeyince, Eskibağ, son günlerini ailesinin yanında değil cezaevinde geçirmek zorunda kaldı.

ACI KAVUŞMA!

İrfan Eskibağ’ın cenazesi, Keçiören’deki Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. Ailenin, Eskibağ’ın cenazesini karayoluyla İstanbul’a götüreceği bildirildi. İnsan Hakları Derneği Ankara Temsilcisi Cengiz Mendillioğlu, Adli Tıp Kurumu önünde yaptığı basın açıklamasında, cezaevlerindeki hasta tutukluların serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Tutuklu, Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu Temsilcisi Mehmet Baytekin de otopsi sırasında Adli Tıp Kurumu savcısının ailenin avukatını içeriye almadığını öne sürdü.ı.

ŞİMDİ SIRA KİMDE?

Eskibağ’ın avukatı Emel Sayın, Eskibağ’ın tahliyesi için yoğun çaba gösterdiklerini anlatarak “Doktorlar müvekkilimiz için zaten birkaç gün ömrü kaldı diyorlardı. Bizlerde, Eskibağ’ın son günlerinin ailesinin yanında geçirmesini yoğun çaba sarf ettik. Ancak girişimlerimiz sonuçsuz kaldı. Aynı şekilde Samaet Çelik ve Hasan Alkış isimli mahkumların da kritik noktaya ulaşmış durumda. Şimdi sıra kimde diye düşünüyoruz. Bu insanların son nefeslerini ailelerinin yanında vermelerine izin verilmesi gerekiyor” dedi.

1.5 AYDIR RAPOR BEKLENİLİYOR

İHD verilerine göre hapishanelerde 121 ağırlaşmış, 108’i acil tedaviye ihtiyaç olan toplam 230 ağır olmak üzere 411 hasta mahkum bulunuyor. Benzer bir durumda Kandıra Cezaevinde yaşanıyor. Testis kanserine yakalanan Mete Diş isimli tutuklu için Adli Tıp Kurumundan rapor bekleniliyor. Mahkemenin talep etmesine rağmen, 1,5 aydır beklenen rapor gelmedi. Diş’in avukatları yaptığı yazılı açıklamada, Diş’in kanser tedavisinin sağlıksız koşullarda sürdüğüne dikkat çekerek şunları belirtti:

“Mete Diş, 2 ayda 15 kilo kaybetmiştir. Kemoterapi tedavisi, sürekli mide bulantısı ve kusmalara yol açmakta olup Kemoterapi tedavisi gören kanser hastalarına uygulanması gereken diyet, Mete’nin hapishane idaresinden talebine rağmen uygulanmamaktadır.”

Adli Tıp Rapor vermeyince bir mahkum daha öldü

Sincan 2 Nolu F tipi cezaevinde bulunan kanser hastası İrfan Eskibağ, hayatını kaybetti. Beklenen Adli Tıp Raporun bir türlü tamamlanmaması üzerine Eskibağ, son nefesini ailesinin yanında veremedi.