Başbakan isterse elbette görüşürüm

Radikal'den Deniz Zeyrek'in haberine göre, MİT ile Öcalan’ın sürdürdüğü görüşmeler yarın itibariyle en somut aşamaya geçiyor. Türkiye topraklarındaki PKK’lılar, sürecin ‘reform ve silah bırakma’ aşamasının sonuçlanmasını beklemek üzere Kuzey Irak’a çekiliyor. Bir yol kazası çıkmazsa sürecin iki-üç ayda tamamlanması hedefleniyor. Sürecin kritik aşaması ise çekilme tamamlandıktan sonra başlıyor. Yeni anayasayla demokratik reformların gündeme geleceği bu aşamayı konuştuğumuz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu , hükümetin reformları PKK dillendirmeden yapmasının önemine dikkat çekti. Gelecek cuma günü demokratikleşme manifestosu açıklamaya hazırlanan Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın reformları görüşmek istemesi halindeki tavrını sormamız üzerine, “Elbette kabul ederim” dedi.

CHP oy mu kaybediyor?

Son günlerde anketçiler ve sosyologlar birbiri ardına “CHP oy kaybediyor, MHP yükselişte” tarzı açıklamalar yapıyor. Öyle anlaşılıyor ki AK Parti içindeki milliyetçiler ‘yuvaya’ dönüyor ve MHP’nin oyları yükseliyor. Peki MHP’ye oy kayması sosyal demokrat çizgideki CHP’den de var mı? Bu soruyu Kılıçdaroğlu’na sordum. Bu tür iddiaları pek ciddiye almadığını söyledi. CHP’nin, basının görmezden gelme tavrı yüzünden sesini duyurmakta zorlandığını, bu nedenle de basını aradan çıkarıp doğrudan halkla buluşmaya ağırlık verdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, oluşturulmaya çalışılan ‘CHP sessiz kalıyor’ algısının da doğru olmadığını söyledi. “CHP’de kimse ‘barış gelmesin, savaşalım, asalım, keselim’ demiyor. Bugün de demiyor, gelecekte de demeyecek” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, halkın kaygılarını ve süreçteki belirsizlikleri dile getirdiklerini vurgulayarak, “Bizim düşüncemiz, söylemimiz belli. ‘CHP sessiz’ algısı yaratanlar CHP’ye haksızlık ediyor” dedi.

Süreç PKK endeksli Kılıçdaroğlu’na göre toplumu hükümet değil, Kandil’den Murat Karayılan bilgilendiriyor. Bu nedenle kamuoyunda “Nelerin pazarlığı yapılıyor?” gibi soruların dillendirildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Pazarlık süreci belli değil. PKK’ya söz mü verildi? Sözün gereği yerine getirilecek mi? Onu bilen yok. Fark ettiyseniz, (Öcalan’ın Kandil’e gönderdiği) mektuptan ve Karayılan açıklama yaptıktan sonra Başbakan hiç konuşmadı.” Kılıçdaroğlu’na, PKK’nın silah bırakmak için beklediği reformlardan önemli bir bölümünün CHP’nin de gündeminde olan reformlar olduğunu hatırlattım ve “Kandil istiyor diye bunlardan vaz mı geçeceksiniz?” sorusunu yönelttim. Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi: “Hayır, Nevruz bayram olsun diyoruz. Neden olmasın? Ancak, hükümet bunları toplumun beklentisi olarak dillendirdiğimizde, daha PKK dillendirmeden yapmazsa o zaman kaygılar artar. Kandil açıklama yaptıktan sonra yapılırsa ‘süreci silahların iradesine göre mi belirliyorsunuz’ sorusu gelir.”

Elbette görüşürüm

Cuma günü gazetelerin genel yayın müdürlerine CHP’nin demokratikleşme manifestosunu açıklamaya hazırlanan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın reformlar için CHP’nin kapısını çalması halinde görüşüp görüşmeyeceğini sorduğumda da şu karşılığı verdi: “Elbette ki görüşürüm. Kaygılarımızı, önerilerimizi bir kez daha anlatırım. Tıpkı geçen yaz yaptığımız görüşmedeki gibi...” Ankara’da anayasa trafiği de hızlandı. Temmuz ortasına dek uzlaşma arayışları sürebilir. PKK’nın çekilmesi tamamlandıktan sonra yeni anayasa büyük önem kazanacak ve CHP’nin tavrı belirleyici olacak. Bakalım Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun görüşmeye açık tavrını değerlendirecek mi?

Başbakan isterse elbette görüşürüm

Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın istemesi halinde reformlar konusunda görüşeceklerini söylüyor.