Dolar

34,8681

Euro

36,6964

Altın

3.010,96

Bist

10.058,63

Çandar: Barzani, Karayılan'la sürecin başlaması için konuştu

Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar, Neçirvan Barzani'nin, bizzat Kandil’e giderek, başta Murat Karayılan, PKK yetkilileriyle bu “Süreç”in başlaması için görüştü ve gözlemlerini Tayyip Erdoğan’a aktardığını yazdı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-29 14:38:47

Çandar: Barzani, Karayılan'la sürecin başlaması için konuştu

TIMETURK / Haber Merkezi

Cengiz Çandar bugünkü köşesinde, Murat Karayılan'ın Dicle Haber Ajansı'na yaptığı açıklamaları ve Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın "Karayılan süreci yanlış anlamış" sözlerini değerlendirdi.

"Karayılan Irak Kürt liderlerinin “en güvendiği” ve “en konuşulabilir” gördüğü PKK yetkilisidir.’ diyen Çandar, Celal Talabani'nin en kanlı dönemde, yaklaşık 1 yıl önce Kandil'le arabulucuk yaptığını yazdı.


İşte Çandar'ın yazısından ilgili kısım:

PKK (ve tabii ki Karayılan), “sınır dışına çekilme” ve sonrası bakımından, ister istemez, “barış süreci”nin doğrudan tarafı konumuna gelmiştir.

Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi, Karayılan, Irak Kürt liderlerinin “en güvendiği” ve “en konuşulabilir” gördüğü PKK yetkilisidir.’ (Mezopotamya Ekspresi, s.531-2)

Irak Kürt liderlerinin bu hükmünü benimle paylaşmış olan Celal Talabani, şu anda içinde bulunduğumuz “Süreç” için, geçen yıl harekete geçmişti. Yaprak kımıldamayan en umutsuz ve kanlı dönemde, sorunun çözümü için Talabani’nin Kandil üzerinden devreye girmek istemesinden, yani “arabuluculuk” niyetlerinden Başbakan Tayyip Erdoğan haberdar edilmişti. Hatta, MİT Müsteşarı 2012 yaz aylarında –şimdi de orada- tedavi için bulunduğu Berlin’e Celal Talabani ile bu konuyu görüşmek için gitmişti.

Yine dünkü yazımızda Talabani’nin 1992-1993 yıllarından beri üstlenmiş olduğu rolü, şu dönemde ve bu “barış süreci”ne ilişkin olarak Irak Kürdistan Bölge Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin devralmış bulunduğunu dünkü yazımızda belirtmiştik.

Neçirvan Barzani, bizzat Kandil’e giderek, başta Murat Karayılan, PKK yetkilileriyle bu “Süreç”in başlaması için görüştü ve gözlemlerini Tayyip Erdoğan’a aktararak, -Hakan Fidan’ın yanı sıra- içinde bulunduğumuz “barış süreci”nin harekete geçmesinde yol aldı.

Ayrıca, PKK liderleri defalarca Erbil’e gelerek kendisiyle görüştüler. Neçirvan Barzani, Irak Kürt liderleri arasında “Türkiye ile stratejik ortaklık” ufkuna sahip olması ve bu ufkun hayata geçirilmesinin “mimarı” olarak tanınıyor. Aynı zamanda da, Irak Kürdistanı’nın “ekonomik mucizesi”nin de “mimarı” sayılıyor ve halk nezdinde de çok popüler.

Neçirvan Barzani’nin Türk devleti ile PKK arasında “barış” için kolları sıvaması, bütün bu bakımlardan hem doğal ve hem de etkili. Özellikle, Öcalan’dan Kandil’e gönderilen “dördüncü mektup”taki payı, bir süre sonra sanırız “tarih kayıtları”na girecektir.

Neçirvan Barzani ile Murat Karayılan, Türkiye’yi yakından ilgilendiren “Kürtler arası ilişkiler”in yeni bir veçhe kazanmasına da katkıda bulunacaklar. Karayılan’ın Dicle Haber Ajansı’na demecinin şu bölümünü izleyelim:

“Güçlerimiz Güney Kürdistan’a çekilecek, yanlız halkın arasına gitmeyecek. Güney Kürdistan’da medya savunma alanları var… Buralar gerillaların yeridir. Arkadaşlar orada varlar. Fakat sayı artacak. Biz umut ediyoruz ki, Kürdistan bölgesel hükümeti bunu olumlu karşılar ve destek verir. Bu konuda hiçbir kuşku ve kaygımız yoktur… Kürt sorunu Kuzey Kürdistan’da çözülürse, bu, bütün Kürdistan parçaları için yeni imkânlar getirir. Türkiye’deki Kürt sorununun çözümü yalnızca kuzeyi alakadar etmez. Bütün Kürtler için yeni bir süreç başlatır… Ortadoğu’da yeni bir süreç başlatmak istiyoruz. Ortadoğu’da öldürmek ve silah yerine diyalog, siyaset ve barışı öne çıkarmak istiyoruz… Bu yeni bir süreçtir… Güney Kürdistan’daki siyasetçilerin bu sürece destek verdiklerini biliyoruz… Güçlerimiz Güney Kürdistan’da Medya Savunma Alanlarına çekilirse kimsenin bundan rahatsız olacağını zannetmiyorum… Güçlerimiz burada yerleşecek… Gerillayı zayıflatmayız. Bunu herkes iyi bilsin…”

Yani:

1.“Sınır dışına çekilme”, Irak Kürdistan Yönetimi’nin işbirliği ve gelecek PKK’lıların topraklarının bir bölümüne yerleşmesine onay vermesi olmadan olmaz.

2. Bu konuda, PKK ile Barzani yönetimi arasında mutabakat vardır.

3.Aynı şekilde, Türkiye, Barzani’nin bu konudaki katkısı ve rolünü kabul etmiştir.

Dolayısıyla, Türkiye’de bazıları, böylesine büyük bir tarihi gelişmeyi, “terör örgütünün elinden silahların alınması ve dağıtılması” gibi bir “güvenlik önlemi” sınırları içinde görür, “barış süreci”ni öyle takdim eder ve o şekilde yürütmeye çalışırlarsa, o aşamaya ulaşılamaz.

O aşama, Karayılan’ın Dicle Haber Ajansı’na dün verdiği demeçte “Bu çerçevede gerillanın silahsızlanması gündeme girer. Süreç böyle ilerleyecek. Kürt sorunu bu üç aşama ile çözülecek” dediği “üçüncü aşama”dır.

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara