Atalay, Seyhan Oteli'nde basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda kentteki sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek, çözüm sürecine ilişkin görüş alışverişinde bulundu.
Atalay, daha sonra otelde gerçekleştirdiği basın toplantısında, hafta sonları çeşitli illerde vatandaşlarla bir araya gelerek, bazı konularda bilgi verip, onların düşüncelerini alma amaçlı ziyaretler gerçekleştirdiklerini, Adana'da da bu kapsamda yaptıkları toplantının verimli geçtiğini belirtti.
Bu toplantılarda hem hükümetin yürüttüğü genel çalışmalar hem de özel gündem olarak çözüm süreci ile ilgili Adanalı vatandaşları bilgilendirdiklerini, soruları cevaplandırdıklarını anlatan Atalay, bütün kesimlerin burada temsil edildiğini, herhangi bir siyasi görüş farkı gözetmeden, şehrin bütün ileri gelenlerinin, temsilcilerinin toplantıya katıldığını söyledi.
Atalay, çözüm sürecinin Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli bir proje olduğunu, Türkiye'yi daha da büyütmek için birikmiş sorunların tek tek çözülmesi gerektiğini, AK Parti iktidarı olarak 11 yıldır bunu gerçekleştirmeye çalıştıklarını vurguladı.
Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü sağlamak için sorunların hızla çözülmesi gerektiğini ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
"Şu anda çözüm süreci planlandığı şekilde yürüyor. İnşallah Türkiye terörden kurtulmuş olacak. Ondan sonra ülkemiz kendi sorunlarını siyaset kurumu içinde tartışacak, çözülmesi gereken şeyler varsa orada çözülecek. Önemli olan terörün ve şiddetin bitmesi, düşüncenin, ifadenin sonuna kadar özgür olması. Hükümet olarak bunu sağlamaya çalışıyoruz. Son olarak 4. Yargı Paketi'nde bu konuda ileri adımlar da atıldı. Şiddet içermeyen her düşünce ve ifadenin özgür alanı daha da genişletilmiş oldu."
Atalay, bir basın mensubunun "muhalefet partilerinin çözüm sürecinde pazarlıklar yapıldığı'' iddialarınd bulunduğunu anımsatarak düşüncelerini sorması üzerine, "Bu süreç hükümetimizin başlattığı ve baştan sona yönettiği bir süreçtir. Burada kimseyle yapılmış bir pazarlık yoktur. Kimseye verilen bir şey de yoktur. Bu bir al-ver meselesi de değildir. Terörün ülkemizde sona erdirilmesidir. Terör, şiddet bittikten sonra bütün sorunların siyaset kanalı içinde çözülmesidir. Türkiye'yi oraya doğru götürmeye çalışıyoruz. Bu işler pazarlık işi falan değildir. Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü tekrar sağlama çalışmasıdır. Devlete güveni azalmış pek çok vatandaşımız vardır. Onlara tekrar devlete güveninin kazandırılması çalışmasıdır" diye konuştu.
Herkesin farklı düşünce ve sorularının olabileceğine değinen Atalay, bütün kesimlerden "Türkiye'yi terörden kurtarma projesine" gönülden destek vermesini istediklerini söyledi.
Bu konunun iç siyasetin içinde malzeme yapılacak bir konu olmadığını, hayati bir mesele olduğunu belirten Atalay, bunun üzerinde günlük siyaset yapılmamasını dilediklerini, kararlı, dürüst bir şekilde süreci anlattıklarını vurguladı.
Atalay, 11 yıldır hükümette olduklarını, yeni bir iktidar olmadıklarını, her şeyin hesabını verebileceklerini belirterek, "Niçin çalıştığımızı milletimiz biliyor ve onun için bize destek veriyor. Türkiye'de şuanda destek oranı yüzde 60'ın üzerine çıktı. Anayasa referandumunun da üzerine çıktı. Bu çok önemli. Bu şu demektir; millet inanıyor, güveniyor ve bu kararlılığı onlar takdir ediyor" dedi.
Bir basın mensubunun "çözüm sürecinde hükümetin İmralı ile doğrudan görüşmesinin olup olmadığı" ile ilgili sorusunu da değerlendiren Atalay, şunları kaydetti:
"Bugün içeride toplantıda açıkladım, Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet. Gelenekleri güçlü, kurumsal yapıları güçlü olan bir devlet. Bu tür durumlarda hem uluslararası tecrübe, hem ülkemizin birikimi içinde kimin kimle görüşeceği, hangi kurumun hangi görevleri yapacağı bellidir. Bizim siyaset kurumu olarak direkt terör örgütü yöneticileri veya mensuplarıyla görüşmemiz olmamıştır. Bunlarla istihbarat birimlerimiz görüşür.
Yürüyen bir süreç var, bunun planlanmış safhaları var. Biz onu yürütüyoruz şu anda, o da verimli şekilde yürüyor."
AA