Taklide karşı 'ben gerçeği alıyorum' savaşı
Milletlerarası Ticaret Odasının (ICC) taklit ve korsana karşı 20 ülkede yürüttüğü 'Sahtesi Pahalıya Gelir Ben Gerçeğini Alıyorum' kampanyası Türkiye'de de başladı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-27 13:05:40
TIMETURK / Haber Merkezi
Dünya Fikri Mülkiyet Günü'nde başlatılan "Sahtesi Pahalıya Gelir Ben Gerçeğini Alıyorum" kampanyası, dünyada ICC'nin taklit ve korsanla mücadele birimi Sahtecilik ve Korsanla Mücadele İçin İş Dünyası Hareketi (BASCAP) öncülüğünde gerçekleştirilirken, Türkiye'de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milletlerarası Ticaret Odası Türkiye Milli Komitesi (ICC Türkiye) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından organize ediliyor.
Türkiye genelinde çeşitli etkinliklerin düzenleneceği kampanya kapsamında, alışveriş merkezlerinde stant açılıp, eğitim seminerleri düzenlenecek. Afiş ve broşürlerin de dağıtılacağı kampanyada, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile televizyonlarda bilinçlendirici bir reklam da yapılacak.
Mehtap Elaidi, Ayşe Kulin, İskender Pala ve Orhan Gencebay'ın gönüllü olarak yer aldığı spot filmde, sanatçılar korsan ve sahte ürünlerin Türkiye ekonomisine verdiği zararı ele alıyor.
Kampanyaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, Alışveriş Merkezleri ve Perakendecler Derneği, Kategori Mağazacıları Derneği, Gıda Perakendecileri Derneği ve yerel ve uluslararası özel şirketler destek veriyor.
"Korsanla riske atılan Türkiye ekonomisinin gelişme hızı"
TOBB ve ICC Türkiye Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da ICC BASCAP, yaklaşık 20 ülkede, taklit ve korsanla mücadele için "Ben Gerçeğini Alıyorum" adı altında bir farkındalık kampanyası yürüttüğünü belirterek, ICC Türkiye ve TOBB olarak bu kampanyayı Türkiye'de başlattıklarını kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı 2023'te 500 milyar dolar ihracat hacmine ulaşarak küresel dış ticaret hacmi içindeki payının yüzde 1,5'e çıkartmayı, dünyanın 500 büyük şirketi içinde en az 10 küresel Türk şirketi ile yer almayı, en az üç sektörde dünya lideri olmayı, dünyada tanınan 10 marka üretmeyi hedeflediğini anımsattı.
Bunlar için yenilikçi ve gelişmiş bir sanayiye, teknoloji odaklı ve üretken bir topluma ihtiyacın olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Bunun da ön koşulu, olmazsa olmazı, kuvvetli bir fikri mülkiyet rejimine sahip olmaktır. Yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığım ICC'nin, yalnızca taklit ve korsanla mücadele alanında faaliyet gösteren özel birimi BASCAP'ın çalışmalarını incelediğimizde şunu görüyoruz; taklit ve korsanla riske atılan Türkiye ekonomisinin gelişme hızı, vatandaşımızın sağlığı, devletimizin kasasına girecek vergi geliridir. TOBB çatısı altındaki ICC Türkiye kanalı ile önemli bir bilinçlendirme, farkındalık oluşturma projesi başlatıyoruz. Bu çalışma, taklit ve korsanı işin gerek fikri gerekse sınai haklar boyutunu aynı anda ele alan, arkasında hem kamu hem özel sektör desteği olan benzersiz bir çalışmadır."
Bu kapsamda, TOBB olarak her türlü yasadışı ürünün üretim, ticaret ve tüketimiyle mücadeleyi önemli bir öncelik olarak gördüklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, bu mücadelede başarıya ulaşılabilmesi için gerekli gördükleri bazı hususları ise şöyle sıraladı:
"Yasadışı ürünler tüketiciyi aldatır, ciddi sağlık riskleri içerir, özel bilgi güvenliğinizi tehdit eder, işsizliği artırır. Yasadışı ürün almak suça ortak olmaktır. Yasadışı ürün ticareti dürüst yatırımcıya haksızlıktır. Fikri ve sınai hak ihlalleri kalkınmayı engeller. Mücadele ancak güçlü bir mevzuatla mümkündür. Kayıtlı ekonomiye geçiş teşvik edilmelidir. Hukuk, kayıtlı ekonominin de temelidir."
(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara