Dolar

34,9519

Euro

36,7095

Altın

2.998,52

Bist

10.010,78

Haşimi: Irak'ı Suriye'ye benzetmeye çalışıyorlar

Suriye'de yaşanan trajedinin Irak'ta aynen tekrarlanacağını öngören Tarık Haşimi, Irak'ın İran'ın arka bahçesi haline geldiğini de dile getirdi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-27 09:57:44

Haşimi: Irak'ı Suriye'ye benzetmeye çalışıyorlar


TIMETURK / Haber Merkezi


Irak Cumhurbaşkanı Eski Yardımcısı Tarık El Haşimi, A Haber'de Fatih Er'in sunduğu Jurnal programına konuk oldu. Maliki'nina artık diktatörlüğünün ele aldığını da belirten Haşimi "güvenlik, maliye, yargı ve medya Maliki'nin kontrolünde" dedi. Amerika'nın Irak'ı işgal etmesindeki amacın Irak'ı İran'a teslim etmek olduğunu ifade eden Tarık El Haşimi, "Irak'ta mezhep savaşları olursa, herkes bunun bedelini öder" dedi.

IRAK'TA YAŞANANLAR İNSANLIĞA KARŞI GİRİŞİLMİŞ BİR SUÇTUR

Maalesef ben de aynı trajediyi bekliyorum aslında, Suriye'de süregelen trajedi Irak'da tekrarlanacak. Eğer Suriye'nin yaşadığı trajedinin arkasındaki taraflara bakarsak bunların benim ülkemde de aynı trajediyi beklediğini görüyoruz. Aynı dogmanın, aynı fikrin, aynı hizipçi yaklaşımın mezhep yaklaşımının takipçileri olduğunu görüyoruz. Halice de geçen Salı günü ordu sayın Maliki'nin emriyle havliece'de masum insanlara saldırdı. Burada 200'den fazla insan kaçırıldı, yaralandı. Bu kişilerin daha sonra iskeletleri ve naaşlarına rast geldik. Tüm çadırlar da yakılmış. Yerde cesetler varken çadırları da ateşe vermişler.Kimliklerini tespit etmeye çalıştık, ama bedenleri yakıldığı için tamamen tanınmaz hale gelmişti. Gerçek bir trajedi diyebiliriz Salı günü yaşanan olaylara. İnsanlığa karşı girişilmiş bir suçtur bu.

IRAK DA TIPKI SURİYE GİBİ İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENİYOR

Maalesef biz gerçek hayal kırıklığına uğramış vaziyetteyiz, uluslararası toplumun şu ana kadar gösterdiği reaksiyon karşısında. Allaha şükür bu sefer BM'den Bağdat ofisinden bir konvoy geldi mevcut durumu yerinde gözlemlediler ve durumu kınayan, kullanılan aşırı gücü kınayan bir beyanatta bulundular. Aynı zaman Arap Ligi de ilk defa harekete geçip kınadılar Maliki'yi. Ancak bizim ırakta şu anda yaşadığımız trajedi beklentileri üzerinde ve 6 eyalette çok ciddi bir şekilde kan dökülüyor. Yani artık uluslararası toplumun bir şeyler yapmasının vakti geldi. Burada sadece Birleşmiş Milletler'i, İslam İşbirliği Örgütü'nü, Arap Birliği'ni kastetmiyorum Bütün uluslararası STK'lar insan hakları ile ilgili tüm örgütler aynı zamanda dünyanın birçok yerindeki halkları liderleri kastediyorum. Yani Suriye trajedisinin yaşadığı bu zamanlarda kan dökülmesine engel olmaları lazım. Ama onlar bir de Irak'ta benzer bir trajedinin beklentisindeler bu kanı durdurmadıkları sürece.

IRAK İRAN'IN KONTROLÜNE GİRDİ, ARKA BAHÇESİ HALİNE GELDİ

Geçen yıl marta Arap Zirvesi'nde olanları bir düşünün, son yapılan açıklama, zirvenin nihai açıklaması şunu otaya koydu tüm Arap ülkelerinde Suriye halkını desteklemek yönünde. Liderler Bağdat'ı terk ettiğinde Maliki bir basın toplantısı yaptı ve tam zıddını söyledi. Neden Beşar Esad'ı desteklemiyoruz? Dedi. Neden Beşar Esad gitsin ki dedi. Beşar Esad rejiminin kalması lazım ve onu desteklememiz lazım dedi. Maliki şimdi daha farklı bir gündeme sahip Amerikalılardan daha farklı hedeflere sahip Arap ülkelerinden ve Arap Ligi'nden Bu gelişmeler aslında Maliki ile İran ararsındaki sıkı bağlar nedeniyle gerçekleşti. Buna ek olarak şunu da kolaylıkla söyleyebiliriz. Irak şimdi İran'ın kontrolüne girmiş olduğu için tamamen bir güvenlik yükü haline geldi. Sadece körfez ülkeleri için değil. Diğer komşu ülkeler için de bir tehlike haline geldi. Yani ırak İran'ın arka bahçesi haline geldi ve bu da nelere yol açabilir artık tahmin edebilirsiniz.

MALİKİ ARTIK DİKTATÖRLÜĞÜ ELİNE ALMIŞTIR


Maliki hali hazırda diktatörlüğü eline aldı. tek kişilik bir gösteri bu. Nasıl bir güç ayrımı yaptı kendisi görevdeyken. Güçler ayrılığı hiç gerçekleşmedi. Böyle bir şey de ne ırak'ın modern tarihinde ne de dünyada görülmüştür. Kendisi hem savunma bakanı, hem başkumandan, hem içişleri bakanı, hem sosyal güvenlik bakanı, hem istihbaratın başı, hem cumhurbaşkanı... Bunları bir düşünün lütfen. Güvenlik dosyaları onun kontrolünde. Sosyal ve politik ortakların hiçbir biçimde güvenlik dosyalarına erişmelerine izin verilmiyor. Bu güvenlik dosyaları da Maliki'nin yetkisinde. Ne zaman bir güvenlik zafiyeti veya sorunu olsa kendisi sorumlu olmasına rağmen o zaman ortaklarını suçluyor ve asla kendisinde suç görmüyor.Bu da nasıl bir başkanımı olduğunu bize gösteriyor. Bu kendi içinde zaten Irak için bir trajedidir.

IRAK'IN İŞGAL EDİLMESİNİN AMACI, ÜLKEMİN İRAN'A TESLİM EDİLMESİDİR


Amerika Birleşik Devletleri Irak'ı işgal etmeye karar verdiğinde asıl gizli amaçları neydi? Acaba bu benim ülkemi İran'a mı teslim etmekti? Acaba işgalin nihai hedefi bu muydu?Ben bir politikacı olarak son 10 yılda yaşananlara baktığım zaman, kolaylıkla aslında gizli amacın ulusal egemenliğimiz ortadan kaldırmak ve ülkemi İran'a teslim etmek olduğunu söyleyebilirim. Bu kadar basit. Amerika neden bunu yaptı bunun cevabını da Amerika'nın vermesi lazım. Şu anda bir ikilem içerisindeler. Amerikan vergi mükellefleri yöneteme şunu sorsalar; Siz ne maksatla Irak'ı işgal ettiniz, biz de 5 bin askerimizi kaybettik, 36 binden fazla askerimiz yaralı ve özürlü kaldı, 2 milyardan fazla para kaybettik, Bütün bu fedakârlıkların maksadı neydi. Nihai tahlilde ırak şu anda bir dönüm noktasında, bir iç savaş ihtimali var, bir ayrılma bölünme ihtimali var. Bu ülke egemenliğini de kaybetmiş ve İran'ın arka bahçesi haline dönüşmüş durumda. Acaba ırakta olanlar tüm bu fedakârlıklara, kayıplara harcanan paralara değer mi dediklerinde Amerika çok zor durumda kalır ve Obama yönetimi bu temel soruya nasıl cevap verebilir bilmiyorum.

IRAK'TA MEZHEP SAVAŞLARI OLURSA, HERKES BUNUN BEDELİNİ ÖDER

Sünni ve Şiiler, Arap, Türkmen Kürtler arasındaki bu ayrışma bize yeni dayatılan bir kültür. İşgal sonrası bize empoze edilen bir kültür. Önceden bu böyle değildi. Bu işgalin sonuçlarından birisi. Irak'ı zayıflatmak için dışarıdan üretilmiş bir kültür bu. Toplumun tüm katmanlarını birleştirmek ve tek bir ulusal kimlik oluşturup Iraklı olmak yerine Iraklıları kökenlerini empoze ediliyor ve bu ayrıştırmak için yapılıyor. Bizim içim gelecek var geleceğimiz böyle olmayacak ıraklıların kimliği ve iman kimliğinde köklerimizde yoğunlaşırsak Irak toplumu bölünmüş olacak. Mezhep savaşlarına neden olacak. mezhep savaşları bir trajedidir ve herkes de bunun bedelini öder.

IRAK OTOKRATİK BİR ÜLKE HALİNE GELDİ


Irak toplumu içerisindeki hiçbir bileşenle bir sorunumuz yok. Hiç kimseye karşı da bir sıkıntımız yok. Çünkü başlangıcından beri bizim ülkemizde bunlar vardır. Kimin iktidarda olduğundan hiç olarak, kesinlikle adaletle ve eşitlikle yönetmeniz lazım. Bütün herkes anayasaya göre eşit olmalı. Ve adalet olması lazım. Onlara sadece kökenlerine göre değil de vatandaşlıklarına göre muamele etmeniz lazım. 2003 ve 2004'de olanlardan sonra, Şimdi Şii elitleri idarede ve otokratik bir devlet haline geldik. Biz de hükümetin sekteryen, mezhepçi tavırlarını görüyoruz. 10 yıl geçtikten sonra biz siyasi sürece katıldık ve Şiilerin de çok büyük bir maliyet ödememize rağmen iktidara geçmesine yardımcı olduk. Ben kişisel olarak 3 kardeşimi kaybettim, sırf bu siyasi sürece katıldığım için.

GÜVENLİK, MALİYE, YARGI VE MEDYA MALİKİ'NİN KONTROLÜNDE


Elime geçen bir raporda Maliki'nin yine orta ve güney bölgelerde yine önde gittiğini görüyoruz. Mesele şu biz bir başbakandan, başbakandan ne bekliyoruz. Maliki kişiliğinde tüm gücü elinde tutan bir kişi, güvenlik ile ilgili meseleleri de belirttim. Ama para ile ilgili konuşlarda mali konularda da bütçenin 1 milyarlık kısmı ve sonra 4 milyarlık kısmı tek bir kişinin elinde, kendi idaresinde. Parlamentoda 4 aydır bütçenin onaylanması beklendi. Çünkü El Maliki'ye bu soru yöneltildi bu kadar büyük bir parayı niye elinde tutuyorsun denildi. Şimdi kendisi güvenliğin başında ve her şey kendisinde toplanıyor ve bir hanedana dönüştü. Bütün yetkiler, Irak'ın tarihinde görülmedik yetkiler onun elinde. İnsanları satın alıp şantaj yapabilecek kadar yüklü miktarda parayı yönetiyor. Yargı sitemini de yine kontrolüne almış durumda. Onun misyonu hedefi kendi politikalarına muhalefet yapan benim gibi, finans bakanı gibi herkesi hedef almak. Bu gücü elinde toplayarak hem güvenlik, hem para, hem yargı ve tabi medya da, resmi Irak medyası da bu bütçeden fonlanıyor. Eğer birisinin elinde hem güvenlik güçleri varsa, hem para varsa, hem medya varsa, hem de yargı sistemi onun elindeyse. Ne bekliyorsunuz ki seçimlerden?

BEN TÜRKİYE'NİN BÖLGEDE KÜRT FOBİSİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM


Aslında burada Türk halkı namına ve onarlın politikalarıyla ilgili yorum yapmaktan imtina ediyorum, çünkü bu konuda bir hassasiyet olduğun bilincindeyim. Ancak, edindiğim bilgiler çerçevesinde Türkiye'nin Irak'ta ilişkileri sürdürdüğünü biliyorum,tabii ki bundan da bir fayda görülebilir. Bu tarz ilişkilerin gelecekte de gelişmesini de isteriz. Kürtler ile ilgili bir fobi yok. Türk liderleri ve politikacıların da çok mantıklı davrandığını görüyoruz. Ben bir fobi olduğu görüşüne katılmıyorum.

Haber Ara