Dolar

34,8660

Euro

36,6556

Altın

3.027,34

Bist

10.072,71

Kerry’nin gelişi protesto edildi

Sakarya Adalet Girişimi 398. hafta açıklamasında “Suriye Dostları” toplantısı vesileyle ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’in gelişini protesto etti. ABD’nin bölgedeki tuzaklarına dikkat çeken SAGİR, Kürt meselesindeki çözüm sürecine ise destek verdi, bazı hatırlatmalarda bulundu

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-21 19:39:12

Kerry’nin gelişi protesto edildi

Sakarya Adalet Girişimi 396. hafta basın açıklamasını Sakarya Dayanışma Derneği’nden Kadrican Mendi okudu.

 

SAGBP 398. Hafta Basın Açıklaması

ABD dışişleri bakanı, bugün “Suriye dostları” ile toplanmak için İstanbul’da.

ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Ürdün ve Suudi Arabistan’dan oluşan bu gurubu Türkiye’de misafir ediyor.

Tablo bu olunca da “Suriye’nin dostları bunlarsa, düşmana ihtiyacı yok” demenin dışında ne söylenebilir bilemiyoruz.

Dışişleri bakanı Kerry üzerinden ipleri yeniden eline alan ABD, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerine balans ayarı yapmaya başladı.

Türkiye ve İsrail gibi iki ABD müttefiki ülkenin arasını düzeltirken, bir yandan da körfez ülkeleri ve İsrail’e 10 milyar dolarlık yeni bir silah satışını da gerçekleştirdi.

Hedef açık, Suriye teslim alınacak, Hizbullah çökertilecek ve İran bitirilecek.

Yani Müslüman halkların parasıyla ABD’den alınan bu silahlar Müslüman halklara karşı ve yine Müslümanlar tarafından kullanılacak.

Suriye’de bilindiği üzere savaşan tek bir batılı asker yok, Müslümanlar diğer Müslümanlara karşı cihat ediyorlar.

Hem de masrafları yine Müslüman halklardan çıkararak.

Ne acı değil mi?

Yeni bir Lübnan, Afganistan, Irak haline getirilen Suriye’de biz baştan itibaren T.C. Hükümetini ve özellikle Davudoğlu’nun politikasını eleştiriyoruz.

Zira kendimizi öncelikle yaşadığımız ülkeden ve onun politikalarından sorumlu hissediyoruz.

Kendi ülkesinin bölgesel politikalarını, emperyalizmle ittifak etmiş hükümetini eleştirmeksizin, tutup da diğer Müslüman ülkelerin tutumlarını eleştirmeyi, ve bunu kendi ülkelerinin işbirlikçi tutumunu gizlemek için kullanan tavrı kesinlikle ahlaksızca ve alçakça buluyoruz.

Meseleye Suriye’deki Kürtler üzerinden yaklaşan T.C. hükümeti “Arap baharı”nın Suriye’ye sıçramasıyla Esesd’in tasfiyesinin doğuracağı boşluğu Suriye Kürt muhalefetinin dolduracağından korktuğu için, olaya vaziyet etmeye kalkıştı.

Hesapları Türk sınırına yoğun bir mülteci akınını manüpüle ederek bu şekilde kürt bölgesine müdahale edebilmesinin şartlarını oluşturabilmekti.

Bu gayr-ı ahlaki hesaplamayı da yüzüne gözüne bulaştırarak, tarafsızlık dolayısıyla güvenilirlik vasfını da yitirmiş oldu.

Bununla da yetinmeyen hükümet İslami kamuoyunu da bazı dindar pazarlamacılar üzerinden bu politikalar doğrultusunda kullandı ve kullanmaya da devam ediyor.

Neticede Suriye’de 70 binin üzerinde ölen insan, yüzbinlerce muhacir, Müslüman toplumda yeniden hortlatılan mezhep düşmanlıkları, tekfirci anlayışlar ve Müslüman halkların talan edilen maddi ve manevi değerleri var elimizde.

Ve tam da bu noktada bu Suriye dostları Türkiye’de toplanırken ve bu dostluk ittifak ilişkisinden hiç rahatsız olmayan, İslami camiadan bazı kesimler internete düşen Suriye’deki Hizbullah askerleri isimli flaş haber üzerinden Hizbullah’a ve İran’a ve Şiilere sövmekle meşguller.

Evet gerçekten insanın böyle dostları varken düşmana ihtiyacı olmaz.

Böyle bir zillet ve aymazlığa vesile olanları Allah’a havale ediyoruz.

Biz öncelikli olarak İslam topraklarının her türlü emperyalist işgalden ve işbirlikçi yapılardan kurtarılması gerektiğini savunuyoruz.

Ve bunun ancak “İslami Direniş”le mümkün olabileceğini düşünüyoruz.

Bu vesileyle Filistin İslami Direnişinin kahraman şehitlerinden Rantisi’nin aziz hatırası selamlıyoruz.

Aziz Sakarya halkı,

İslam topraklarında her türlü kardeş kavgasının karşısındayız. Ve bu yüzden de “barış süreci”ni destekliyoruz. Ancak henüz ateşkes aşamasında olan süreç üzerinden yapılan tartışmalar bizi çok hassas bir aşamada olduğumuz yönünde uyarıyor.

Bu süreç sonunda PKK-KCK çizgisinin T.C. devletiyle geliştireceği ilişkinin ufku ve içeriği, biz Müslümanlar açısından son derece hayati.

Türkiye’de çözüleceği iddia edilen meselenin, olduğu gibi sınırdışına taşınmasına ya da “misak-ı milli” gibi tartışmalı bir kavram üzerinden üretilen projelerin bölgenin diğer ülkelerine dönük başka”proje”lere eklemlenmesi tehlikesine karşı, kürt tarafını uyarmak istiyoruz.

Geçen hafta Dicle üniversitesinde başlayan ve başka üniversitelere de sıçrayan öğrenci olayları ile ilgili olarak ta her iki tarafı da itidale davet ediyoruz.

Kürt gençleri arasında ortaya çıkacak böyle tehlikeli bir kamplaşmanın kazananı Kürtler ne Türkler ne de Müslümanlar olmayacaktır.

PKK çizgisi Kürdistan’daki diğer siyasal yapılara karşı despotça tavrından vazgeçmek zorundadır.

Bölgenin İslami yapılarda kendilerini, bölgede temiz bir sicili olmayan devletle aynı safta gösterecek tutumlardan ve meseleyi “din düşmanlarına karşı seferberlik” düzeyine çıkararak, çözülemez hale getirmekten vazgeçmelidirler.

Müslümanca tavrımızı korumanın adaletli olmaktan başka bir yolu yoktur.

Coğrafyamızın içinden geçtiği bu ateş çemberinde İslamcılara ve onların geliştirecekleri adil ve ilkeli tutumlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.

ALLAH doğrularla beraberdir.

SAGBP adına Sakarya Dayanışma Derneği

platformhaber

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara