Ömer Süt'ün haberi...
İSTANBUL YENİDEN HAYAT BULUYOR
Bir tarafta tüm ihtişamıyla Süleymaniye Camii, bir tarafta da, baktıkça, Fatih Sultan Mehmet Han'ı hatırlatan Fatih Cami… İstanbul mimarisinin 18. yüzyılına damgasını vuran Pertevniyal Valide Sultan Camii, barok mimarinin en güzel örneklerinden Laleli Camii, Edirnekapı'daki Mimar Sinan'ın muhteşem eseri Mihrimah Sultan Camii, Kapalıçarşı'nın girişindeki Nuruosmaniye Camii, bir zamanlar madde bağımlılarının mekanı olan ancak şimdi 5 yıldızlı bir otel hüviyetine kavuşan Sirkeci'deki 4. Vakıf Han, 14. yüzyıldan kalma Esekapı Medresesi, Boğaz'ın en güzel camilerinden Dolmabahçe Camii, Fatih'in Davutpaşa semtinde ihtişamıyla insanları kendine çeken Hekimoğlu Ali Paşa Camii, İstanbul'da mutlaka uğranılması gerek cami olan Tophane'deki Kılıç Ali Paşa Cami, Beşiktaş'taki Ertuğrul Tekkesi Camii, Yahya Efendi Dergahı, Galata Mevlevihanesi, Yenikapı Mevlevihanesi, sayısız han, hamam, türbe ve çeşmeler…
İSTANBUL'DA SESSİZ SEDASIZ BİR DEVRİM
Saydığımız bu Osmanlı eserlerinin ortak bir özelliği var: Osmanlı İmparatorluğu'ndan bizlere ‘emanet'i olarak kalan şah eserler Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ‘sessiz ve sedasız' bir şekilde restore edildi ve gelecek nesillerin görebilmesi için, tabiri caizse, yeniden hayat buldu.
RESTORASYON İÇİN 1,5 MİLYAR LİRA HARCANDI
İstanbul'a can veren ecdad yadigarı eserlerden bazıları depremin etkisiyle zarar görürken, bazıları bakımsızlıktan ve kıymet bilmemezlikten, bazıları da neredeyse yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü, hükümetin de desteğini alarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İl Özel İdaresi ve özel sektörden birçok kurumla beraber yaklaşık olarak 1,5 milyar lira harcanarak "Eski Eserlerimizi Kurtarma, Koruma ve Gelecek Nesillere Aktarma Projesi" kapsamında tarihi eserler restore ediliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu çalışmalar için son 5 yılda kamulaştırmalarla beraber 350 milyon lira harcadı.
SULTANAHMET CAMİİ DE RESTORE EDİLECEK
İstanbul'u ve Osmanlı İmparatorluğu'nu ‘en onurlu' bir şekilde temsil eden bu eserleri restore etmeye devam edeceğini açıklayan Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul I. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, önümüzdeki aylarda Sultanahmet Camii, Yıldız Hamidiye Camii, Rüstem Paşa Camii, Kapalıçarşı, Molla Fenari İsa Camii ve Küçük Mecidiye Camii'nin restorasyon çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.
MÜTHİŞ ÇALIŞMALARA BÜYÜK DESTEK
Son 7-8 yıl içerisinde restorasyon çalışmalarıyla ilgili olarak müthiş bir çalışmanın olduğunu söyleyen Ekinci, çalışmalara Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, İstanbul'daki birçok belediye başkanı ve sponsorların (Vakıfbank, Kuveyt Türk, Demirören Holding, Acıbadem vs.) büyük destek verdiğini ifade etti.
EN ÇOK SIKINTI YAŞANAN DURUM
Ekinci, restorasyon çalışmaları esnasında Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak maddi sıkıntılar yaşamadığını aktarırken en büyük sıkıntıyı projelendirme esnasında yaşadıklarını söyledi. Ekinci konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Bir eseri restore etmeye karar verdiğimizde, caminin ya da külliyenin etrafında çarpık kentleşme sonucunda eser ile özel mülkiyet iç içe geçmiş oluyor. Ya da geçmiş yıllarda öyle uygulamalar olmuş ki, caminin altındaki işyeri özel sektöre satmış. İşyeri sahibi de orada değişiklikler yaparak özgün halini bozuyor ve mesela işyerine depo yapıyor. Anıtlar Kurulu da haklı olarak bize, kamulaştırmayı yapmadan restorasyona başlayamazsın, diyor. Tabi bu işyeri sahipleri kolay kolay ikna olmuyor ve çoğu zaman bunlarla mahkemelik oluyorsun. İşte tam da bu noktada çok zamanımız gidiyor ve restorasyon çalışmalarının bitiş süresi de uzuyor."
Haber7