Çavuşun eşi: Eşimi kazanda yaktılar

TIMETURK / Haber Merkezi

Mardin Dargeçit’te 1995’te çoğunluğu çocuk olmak üzere yedi kişinin gözaltında kaybedilmesi olayını ailelerine haber verdiği için öldürüldüğü iddia edilen uzman çavuş Bilal Batırır’ın eşi Hatice Batırır’ın ifadesi alındı. Eşinin kaybedilmesinden 17 yıl sonra ilk kez devlet tarafından muhatap alınan Batırır, ifadesinde eşinin üstleri tarafından kazan dairesinde yakıldığına inandığını söyledi.

‘Ağzı sıkı değil’ diye

İki çocuğuyla Adana’da yaşayan Hatice Batırır, soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatı üzerine geçen 8 Nisan’da Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na gitti, şunları anlattı: “Bir gün eşimle ilkokul lojmanı olan evimizin mutfak balkonunda oturuyorduk. Karşımızdaki tek katlı eve tencerelerle yemek taşınıyordu. ‘Düğün mü yapıyorlar’ dediğimde eşim, ‘Onların 16 yaşındaki oğlu kayıp. Onları kuyulara atıyorlar. Mehmet Tire ve Hurşit İlmen’in emriyle öldürüyorlar. Sen sakın başkasına söyleme’ dedi. Birkaç gün sonra kendisi kayboldu. Eşim bunlara rıza olmuyordu, vicdan azabı çekiyordu. Eşim kaybolduktan sonra bir arkadaşı, ‘Ağzı sıkı değil diye öldürüp kazan dairesinde yakılmış’ dedi. Bunları 1995’teki dilekçemde yazdım, savcılar ilgilenmedi. Onlar da korkuyordu. Bir de şunu anlattım: O gün beş askere oda hapsi verilmişti. Cuma günü dördünü gönderdikleri halde eşimi göndermediler. O akşam kaybettiler. Önce dediler ki, karakoldan çıktığını kimse görmemiş. Sonra silahsız çıktığını söylediler. Silahı yatağının başında bulunmuş. Eşimin karargâhtan çıktığına inanmıyorum. Büyük ihtimalle, aşağıya çağrılıp kazan dairesinde yaktılar. O günlerde korktuğu bir şeyler vardı. ‘Seni memlekete göndereyim mi?’ demişti.”

60 - 70 kişi yakıldı

Batırır, o dönem Dargeçit’te askerlik yapmış, adını açıklamayan bir kişinin kendisini aradığını belirterek, “Bana, ‘Kazan dairesinde 60-70 kişi yakıldı, bir katliam yapıldı. Eşin de onların içinde” dediğini anlattı.
Dargeçit’te 29 Ekim 1995 tarihhinde iki öğretmenin PKK tarafından öldürüldüğü iddiası üzerine jandarma, Süleyman Seyhan, Hikmet Kaya, Abdurrahman Coşkun, Abdullah Olcay, Mehmet Emin Aslan, Nedim Akyön ve Seyhan Doğan ile Davut Altınkaynak’ı gözaltına aldı. 1996’da Süleyman Seyhan’ın cesedi bir kuyuda bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında Dargeçit’teki kuyularda ve arazide kemikler arandı. Bulunan kemiklerden birinin Mehmet Emin Aslan’a ait olduğu tespit edildi.

Türkiye’ye ‘yargısız infaz’ cezası: 1.5 milyon euro

Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlı Ortaklar Köyü’nün Ormancık Mezrası’nda 12 köy korucusunun gözaltındayken kaybolması ve 2’sinin öldürülmesi olayı ile ilgili AİHM, Türkiye’yi 1.5 milyon euro ödemeye mahkûm etti. Ancak AİHM’nin bu kararı aileleri sevindirmedi. Kayıp 12 kişiden Yusuf Çelik’in eşi Emine Çelik, Casım Çelik’in eşi Meryem Çelik, Reşit Sevli’nin eşi Besna Sevli ile Sıdık Şengül’ün kız kardeşi Bezar Taşkın, şu açıklamayı yaptı: “19 yıldan beri devam ediyor. Hâlâ kayıplarımız hakkında bilgiye sahip değiliz. Gidebileceğimiz bir mezarları bile yok. Kerem İnan hepimizin gözleri önünde vurularak öldürüldü.” Kayıp Casım Çelik’in oğlu Nevzat Çelik de “Amacımız bu tazminata sahip olmak değil, kayıp babalarımızın nerede olduğudur. Kazı çalışması oldu. Ancak bir sonuç elde edilemedi. İstediğimiz, kazı çalışmalarının devam etmesidir. Şu anki süreci biliyoruz. Bu süreci göz önünde bulundurarak köye gidebilir ve kazı çalışmasını yapabilirler. Diğer kayıplar Derecik İç Güvenlik Taburu’nda. Orada yeniden kazı yapılsın” diye konuştu. Bir askerin “12 korucu Derecik İç Güvenlik Taburu bahçesine gömüldü” diye bilgi vermesi üzerine 2009’da kazı yapılmış, bulguya rastlanmamıştı.

(Radikal)

Çavuşun eşi: Eşimi kazanda yaktılar

Dargeçit'te 7 kişinin kaybedilmesinin tanığı çavuşun eşi, kocasının üstlerince kazan dairesinde yakıldığını söylüyor...