Bakan Çelik'ten 'Fazıl Say' açıklaması
Piyanist ve besteci Fazıl Say 'Dini değerleri aşağılama' suçlamasıyla yargılandığı davada 10 ay hapis çarptırıldı. Hükmün açıklanması geri bırakıldı. Bakan Ömer Çelik, piyanist ve besteci Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili, ' Sanatçıların söylediği bir sözden dolayı yargı kararlarıyla muhatap olması temenni etmediğim bir durum'' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-15 14:07:36
TIMETURK / Haber Merkezi
Piyanist Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılması kararıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Çelik, ifade özgürlüğüyle ilgili Türkiye'nin gerçekleştiği özgürlük alanının her geçen gün büyüdüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Gördüğünüz gibi son yargı paketiyle birlikte ifade özgürlüğünün önündeki engeller biraz daha kaldırıldı. Ben kuşkusuz hiç kimsenin, söylediği bir sözden dolayı yargıyla muhatap olmasını istemem. Hele sanatçıların, kültür adamlarının yargıyla muhatap olmasını, yargı kararlarıyla muhatap olması, doğrusu bu benim temenni etmediğim bir şeydir. Ama nihayetinde de yargı karşısında sanatçı, kültür adamı, sıradan vatandaş, politikacı hepimiz eşit durumdayız. Ortaya çıkan sonuç nihayetinde bir yargı kararıdır. O sebeple söyleyebileceğim fazla bir şey yok."
Çelik, 10 aylık ceza süresi konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine de, "Hukukçuların değerlendirmesi gereken bir mesele. Ben hiçbir vatandaşımızın, sanatçıların, kültür adamlarının, politikacıların, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlarımızın ifade özgürlüğüyle ilgili bir sorun yaşamasını istemem. Yargı kararlarıyla, süreçleriyle muhatap olmasını istemem. Ama neticede ortaya çıkan bir yargı kararıdır" diye konuştu.
SAY'DAN İLK AÇIKLAMA
10 ay hapis cezası alan Fazıl say yaptığı ilk açıklamada şunları söyledi: “Mahkeme sonucu çıkan karar için yurdum adına çok üzgünüm. İfade özgürlüğü açısından hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir suçum olmamasına rağmen ceza almış bulunmam şahsımdan çok, Türkiye’deki ifade ve inanç özgürlüğü adına kaygı vericidir."
BASIN KONSEYİ'NDEN "FAZIL SAY" AÇIKLAMASI
Basın Konseyi, ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say'ın, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırılması kararını değerlendirdi. Konsey'den yapılan yazılı açıklamada, "Bugün, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın twitter hesabında yaptığı bir açıklamadan dolayı, hakkında 'dini değerleri aşağılamak' suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Say hakkında verilen mahkumiyet kararı, ülkemizdeki ifade özgürlüğü sorununun neden sadece 'Yargı Paketleri' ile çözülemeyeceğine önemli bir örnek teşkil etmektedir.
İfade özgürlüğünün ülkemizdeki kavranışına ilişkin sorun, bu gibi davalarla daha da belirgin hale gelmektedir. İfade özgürlüğünün yalnızca hoşa giden fikirler için olmadığının anlaşılması, demokrasimizin düzgün işleyişi için hayati önemdedir. Sorunun çözümü için neşter doğrudan yasalarda ifade özgürlüğünü kısıtlayan nitelikteki düzenlemelere vurulmalıdır" denildi.
ATİLLA DORSAY: KORKUNÇ BİR HABER
Kısa bir süre önce Emek Sineması'nı kurtarmak için verdiği mücadelede yaşadıkları üzerine meslek yaşamını sona erdiren Atilla Dorsay'ın, Say ile ilgili haberi öğrenince söylediği ilk söz "Korkunç bir haber!" oldu.
Dorsay, Say'a verilen ceza ve Türkiye'de kültür-sanat alanında yaşanan olumsuz gelişmeleri şu sözlerle yorumladı:
"Hangi gerekçeyle olursa olsun, dünya çapında bir sanatçımıza böyle bir ceza vermek aklın alacağı bir şey değil. Türkiye, uluslararası şöhret yapan sanatçılarını, devlet eliyle veya kamu kampanyalarıyla hep mahkum etti. Yılmaz Güney'den Orhan Pamuk'a, Yaşar Kemal'den Can Dündar'a, çeşitli vesilelerle birçok aydınımıza karşı linç kampanyaları yönlendirildi. Fazıl Say da bu zincirin son halkası. Ama bunun bir yerlerden döneceği ve her tür halde toplumdan büyük tepkiler alacağına inanıyorum."
NE OLMUŞTU?
Fazıl Say’ın ceza almasına sebep olan 5 Nisan 2012 tarihli twitleri şunlardı:
"Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her müminine 2 huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir? Bilmem fark ettiniz mi ama nerede yavşak, adi magazinci, hırsız şaklaban varsa hepsi Allahçı, bu bir paradoks mu?"
"Müezzin 22 saniyede okudu aksam ezanini yahu. Prestissimmo con fuco! Ne acelen var? Sevgili? Rakı masası?"
"Tanrı, uğruna yaşayacağın bir şey mi öleceğin bir şey mi yoksa hayvanlaşıp öldüreceğin bir şey mi? Bunu da düşün"
“Kamusal barışı bozan twitler”
Bu twit’lerin ardından, Ali Emre Bukağıcı, Turan Gümüş, Orkun Şimşek adlı kişiler Say hakkında şikayetçi olmuştu.
Say'ın, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216/3. ve 218/1.maddeleri uyarınca "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 9 aydan 1,5 yıla kadar hapsi talep ediliyordu.
İddianamede, “yazı içeriklerine değişik kesimlerden çok sayıda kişi ve sivil toplum örgütleri tarafından günlerce gösterilen tepki ve tartışmalar da göz önüne alındığında şüphelinin şikayet konusu yazılarının kamusal barışı bozmaya elverişli olduğu” öne sürüldü.
İddianamede ayrıca, "Say'ın davaya konu tweetlerini, ifade özgürlüğü çerçevesinde bir eleştiriden ziyade insan ilişkilerinin gelişmesine yarayan kamusal tartışmaya hiçbir katkıda bulunmayan ve üç büyük dinin mensuplarının ortak değerleri olan Allah, cennet ve cehennem gibi kavramlara yönelik hislerini nedensiz yere inciterek ve bu kavramların anlamsız, gereksiz ve değersiz olduğu kanaatini uyandıracak şekilde dini değerleri aşağılamak kastıyla yazdığı kanaatine varıldığı" belirtildi.
Say, 15 Mayıs'ta Savcı Erhan Gülcan'a verdiği ifadede, twitter hesabındaki yazıları kendisinin yazdığını ancak bu yazıların büyük kısmının alıntı olduğunu öne sürerek suçlamayı kabul etmemişti.
Say 18 Ekim 2012’de görülen ilk duruşmada da kendisine yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmedi: "Twitter'de yazmış olduğum hiçbir yazı, kullandığım hiçbir ifadede hakaret, aşağılama amacım yoktur.”
Ayrıca, Ömer Hayyam'a ait olduğu düşünülen ve sosyal paylaşım sitelerinde birçok kişi tarafından paylaşılan ifadelerin suç duyurusu konusu yapıldığını belirtti.
(Ajanslar)
SON VİDEO HABER
Haber Ara