Toplam maliyeti 10 milyar doların üzerine çıkacak projenin yol ve köprü yatırımları için gerekli olan Yüksek Planlama Kurulu (YPK) onayı çıktı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kanal İstanbul ile ilgili YPK kararını bu hafta tamamladıklarını bildirdi. Türkiye’nin önemli vizyon projeleri olduğunu aktaran Babacan, “Kanal İstanbul Projesi ile alakalı kanal yapıldığında bazı yolların yerinin değişmesi gerekecek. Köprüler gerekecek. İşte bununla ilgili Yüksek Planlama Kurulu kararı bu hafta içinde tamamlandı. Çünkü öncelikle yol, köprü çalışmalarının başlaması gerekiyor, arkasından da Kanal İstanbul Projesi’ni gerçekleştirelim.” açıklamasında bulundu. Kanal İstanbul fikri ilk açıklandığında bakanlar olarak “Acaba olur mu, olmaz mı, çok mu çılgın, acaba gerçekleştirilebilir mi?” şeklinde şüpheler hissedildiğini aktaran Babacan, Başbakan’ın açıklamalarından sonra “Olmayacak olsa zaten bu açıklanmazdı.” dediklerini belirtti. Başbakan Yardımcısı, Türkiye için, hatta dünya için çok konuşulacak bir proje olduğuna da inandıkları Kanal İstanbul’un hem deniz trafiğini rahatlatacağını hem de İstanbul’un daha düzenli büyümesini beraberinde getireceğini söyledi. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da Kanal İstanbul Projesi ile ilgili YPK kararının çıktığını belirterek, “Resmen süreç başladı.” dedi.
Hükümet, İstanbul’un kuzeybatısında Karadeniz ile Marmara’yı birbirine bağlayacak olan yapay bir kanal yapmayı planlıyor. Bu proje kapsamında söz konusu kanal çevresinde yeni yerleşim bölgeleri kurulması amaçlanıyor. Sektör temsilcileri projenin entegre yatırımlarla birlikte maliyetinin 50 milyar doları bulacağını hesaplıyor. Projeye ilişkin sekiz yıllık bir imalat süreci öngörülüyor. Çılgın projeye yönelik hükümetin hedefi ise Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’e kadar yetiştirebilmek. Proje kapsamında ulaşım, enerji ve çevre uygulamalarının yanı sıra kanal çevresinde modern bir yaşam alanı oluşturulması da hedefleniyor. Kongre, festival, fuar, otel, spor tesislerinin de Kanal İstanbul ile birlikte faaliyete geçirilmesi planlanıyor.
45 yılın EN düşük enflasyonu
2012 yılında son 44 yılın en düşük enflasyonunu gören Türkiye yeni bir rekora daha hazırlanıyor. Başbakan Yardımcısı Babacan, 2004 yılından bu yana enflasyonun tek haneli gittiğini belirterek, “Geçen yıl, 44 yılın rekorunu kırdık. İnşallah bu yıl bir rekor daha kıracağız. Bu yıl son 44 yılın değil son 45 yılın en düşük enflasyonunu görme ihtimalimiz oldukça yüksek.” diye konuştu. Stratejik Düşünce Enstitüsü’nce düzenlenen “Ekonomi Güvenliği” konulu panelin açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı, artık ülkelerin güvenlik anlayışının değiştiğini, her ülkenin kendi güvenliğini, kendi istikrarını belirli alanlarda aradığını, Türkiye’nin de bunu bir zamanlar orduda aradığını aktardı.
Dünya ekonomilerindeki küçülmeye rağmen büyümesini devam ettiren Türkiye, birçok ülkeye de karşılıksız kaynak aktardı. Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde 2011-2012 yıllarında, dış yardımlarını en fazla artıran ülke haline geldi. Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye’nin yükselen bir donör ülke konumuna geldiğini belirterek, geçen yıl yurtdışına yapılan hibelerin 2,5 milyar doları geçtiğini kaydetti. Türkiye eğitim, sağlık, tarım gibi pek çok farklı konuda teknik destek verdi. Babacan, Dünya Bankası ile Türkiye arasında 2 yıl önce başlatılan bir çalışma kapsamında, herhangi bir ülkede reform ihtiyacı görülmesi halinde o ülkenin Türkiye’nin ilgili alanda uzmanlaşmış kurumları ile buluşturulduğunu belirterek son 2 yılda 20’den fazla ülkede söz konusu çalışmanın yapıldığını kaydetti. Çözüm sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan ekonominin patronu, Türkiye’nin 30 yıldır kaçırdığı fırsatların maliyetinin çok çok büyük olduğuna dikkat çekti. Babacan’a göre sürecin başarıyla yönetilmesi ve nihayete erdirilmesi Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemizin ekonomisi ve Türkiye’nin genel ekonomisi açısından çok farklı bir tablo oluşturacak.