Dicle Üniversitesi’nde üç gündür devam eden gerginlik sonrasında bugün HÜDAPAR Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz’dan bir açıklama geldi.
Yaşanan olaylara atıfta bulunan Yılmaz, “Her iki tarafa da çağrıda bulunuyorum. Kürtlerin en önemli iki örgütlü gücü PKK ve Hizbullah arasında çatışmazlık sağlanmalı. Oturup bir anlaşma imzalasınlar ve bunu kamuoyuna ilan etsinler. Kürtler arasında barışın sağlanabilmesi için bu gerekli. Yoksa sık sık Dicle’de olduğu gibi provokasyonlarla karşı karşıya geleceğiz” şeklinde konuştu.
Hürriyet gazetesinden Okan Konuralp’in haberine göre, aracılar vasıtasıyla PKK ve BDP çevresiyle görüşüldüğünü onlardan ‘Bir olay olmayacak’ sözü alındığını iddia eden Yılmaz: “Bu söz üzerine çoğunluğu İslami duyarlılığı yüksek olan ve Hizbullah’a yakın oldukları ileri sürülen gençler üniversiteye gitti. PKK sempatizanı olduğu ileri sürülen kişiler ise bu arkadaşlara pusu kurarak saldırdı. Bir öğrencinin durumu ağır, inşallah ölmez” dedi.
“Gerilimin ortadan kaldırılmasına yönelik adımlar atılmazsa yeni bir PKK- Hizbullah çatışmasının fitili ateşlenmiş olur mu? Sorusu üzerine Yılmaz şunları ifade etti:
“İnşallah eskisi gibi olmaz, inşallah kötüye gitmez. PKK yönetiminin gelinen noktada özür dilemesi gerekiyor. Çünkü ‘Üniversite bizim çöplüğümüz. Biz ne istersek o olur’ anlayışıyla gerçekleştirilen bir saldırı var. PKK yönetimi özür dilemeli ve üyelerine, sempatizanlarına sağduyu çağrısı yapmalı”.
Öte yandan;
Mustazaflar Cemiyeti tarafından yapılan basın açıklamasında ise şöyle denildi:
"BASINA VE KAMUOYUNA
Dicle Üniversitesi'nde yaşanan gerginlik ile ilgili olarak kamuoyunu doğru bilgilendirme ve çarpıtılan hakikatleri halkımızla paylaşma zorunluluğu hissetmekteyiz.
Pazartesi gününden başlayan süreç özetle şöyledir:
Dicle Üniversitesi'nde Bilge Gençlik Kulübü üyesi Peygamber Sevdalısı öğrenciler Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin kutlu doğumu münasebeti ile Salı günü bir konferans düzenlemek istediler. Konferansın afişlerini asan ve el broşürlerini dağıtan öğrencilere hakaret eden PKK'li öğrenciler broşür ve afişleri yırtarak, Kutlu Doğum Konferansı yapmak isteyen öğrencilere İLK SALDIRAN taraf olmuşlardır.
Onlardan izinsiz hiçbir etkinliğin yapılamayacağını, Hz. Muhammed konulu bir etkinliğe izin vermeyeceklerini belirten saldırganlar, daha önce de başörtüsü için yapılacak bir basın açıklamasını ve iki hafta önce de Özgür Der'in yapmak istediği İslami bir etkinliği engellemeye çalışmışlardı.
Saldırıda bulunmayı daha önceden planlamış ve hazırlıklı gelmiş olan PKK'li saldırganlar satır ve sopalarla saldırıda bulundular. Kavga büyüyünce kaçan saldırganların bıraktığı bazı sopaları alan Peygamber Sevdalısı öğrenciler fotoğraflanarak saldıran taraf gibi gösterilmişlerdir.
Salı günü yapılması planlanan konferans yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. PKK, belediye otobüsleri ile üniversiteye saldırganları taşımasına, konferansın yapıldığı salona saldırmak istemesine ve BDP'li vekil Aysel TUĞLUK'un tüm provokelerine rağmen Peygamber Sevdalıları provokasyonlara gelmedi ve konferans bitiminde kitlesinin sükunet içerisinde dağılmasını sağladı.
Mustazaflar Cemiyeti olarak gerginliğin başladığı ilk günden itibaren bu fitnenin alevlenmeden sona ermesi için girişimlerde bulunduk. Gerginliğin yatışması için arabuluculuk yapan STK ve Oda temsilcilerine olası çatışmalardan asıl faydalanacak olanın derin yapılar olacağını bu yüzden yaşanan gerginliğin bir an önce bitmesi tarafı olduğumuzu ısrarla belirttik. Tüm bu iyi niyet ve itidalli yaklaşımımıza rağmen olayların üçüncü günü (10 Nisan Çarşamba) Üniversitede dersinden çıkıp evine giden öğrencilere adeta suikast gibi saldırıda bulunuldu. Dolmuş durağında bekleyen öğrenciye bir anda 20 saldırgan saldırıp öldürme kastıyla kalbinden bıçakladı. Yapılan saldırılarda ayrıca ikisi ağır 4 Peygamber Sevdalısı öğrenci yaralandı. Allah-u Teala'dan kendilerine acil şifalar diliyoruz.
Halkımıza özellikle duruşumuzu ve tavrımızı net olarak açıklayabilmek için şunu anlatmakta fayda vardır. Peygamber Sevdalısı öğrenciyi bıçaklayan PKK'li saldırganı yakalayan Peygamber Sevdalısı bir kaç öğrenci, bu saldırganın linç edilmemesi için onu kendi kitlelerinden uzaklaştırmışlardır. BU SALDIRGAN İSE ÖĞRENCİ DEĞİLDİ! PKK/BDP'nin "isyan" çağrısı üzerine üniversiteye getirtilen eşkıyalardan biri idi
Olayların üçüncü günü ise Diyarbakır'da İslami çalışmaları ile tanınan Yusufi Der'e ses bombası atıldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde de PKK'li öğrenciler, Dicle Üniversitesi'ndeki olayları bahane ederek yaptıkları eylemde, "Kahrolsun Şeriat" sloganları attı. Bugün de Ankara'da ODTÜ'de PKK'li öğrenciler benzer gösterilerde bulundu.
ATEŞE BENZİNLE GİDEN BDP'NİN SORUMSUZ VEKİLLERİ
Olayların başladığı dakikadan beri bileşeni olduğumuz Peygamber Sevdalıları olarak sükunet ve itidal çağrımızı yineledik, provokasyonlara gelinmemesi için BDP'nin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ve ortamı gerecek açıklamalar yapmamasını bekledik, kendilerine de ilettik ama PKK/BDP tamamen saldırgan ve provokatif üslubundan geri adım atmadı.
Gerginliğin başladığı ikinci günden beri üniversitede PKK'li öğrencileri provoke eden Aysel TUĞLUK'a üçüncü gün BDP'nin eş başkanı ve diğer vekilleri de katıldı. Selahattin, DEMİRTAŞ, Ayla Akat ATA, Nurseli AYDOĞAN ve Aysel TUĞLUK üniversiteye adeta çıkarma yaptılar.
Sebahat TUNCEL şunları söyledi: "HDK, DTK, BDP, DÖKH olarak gençlerle birlikte dayanışma içerisinde olduğumuzu, bu saldırılara karşı boyun eğmeyeceğimizi, gençlerin de yalnız olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyoruz."
Aysel TUĞLUK şunları söyledi: "Burası Dicle Üniversitesi! Herkes şunu çok iyi bilsin ki BDP, DTK olarak biz öğrencilerin yanında olacağız. Onlar yalnız değil onlara sahip çıkacağız. Burası Amed! Burası Diyarbakır ve biz bu öğrencilerin her halükarda yanında olacağımızın bilinmesini istiyoruz."
Partisinin grup konuşmasında Gülten KIŞANAK: "Daha örgütlü, daha birbirinize sahip çıkan bir duruş içinde olunuz." diye kitlesine aslında saldırılar için talimat verdi.
PKK/BDP'yi halkımıza şikayet ediyoruz: kendi kitlelerine provokatörlük yapmayın, provokasyona gelmeyin diye mesaj vermeleri gerekirdi ama ne yazık ki şu ana kadar böyle bir açıklama yapılmadı. Bu süreç boyunca BDP ATEŞE BENZİNLE GİTTİ.
YALAN VE İFTİRALARIN HİÇBİR KIYMEYİ KALMAMIŞTIR
BDP kamuoyuna ayrı, kendi kitlesine ayrı konuşmaktadır. İLK SALDIRAN taraf olmalarına rağmen Kutlu Doğum Konferansı yapmak isteyen öğrencilere saldırmalarına rağmen olayı yalan ve iftiralarla başka bir boyuta taşıdılar.
PKK'NİN SALDIRISININ SEBEBİ HZ. MUHAMMED sallallahu aleyhi veselleme OLAN DÜŞMANLIĞIDIR. Bütün olayların çıkış sebebi canlarımız onun uğruna feda olsun Hz. Muhammed sallallahu aleyhi veselleme yaptıkları hakarettir. Müslüman halkımız bu hakikati çok iyi bilmeli ve yalan ve iftiralara inanmamalıdır.
Yalan ve iftira atmakta ve olayları çarpıtmakta uzman olan PKK/BDP'nin, Hz. Muhammed sallallahu aleyhi veselleme tahammülsüzlüğünü "yurtseverlere saldırı" kılıfı ile örtmesi mümkün değildir.
PKK/BDP PEYGAMBER SEVDALILARI PLATFORMUNDAN VE MÜSLÜMAN KAMUOYUNDAN ÖZÜR DİLEMELİDİR.
Üniversitedeki saldırılardan bir kaç gün önce BDP/PKK'li Bağlar Belediyesi Diyarbakır'da yapılacak olan Kutlu Doğum Mevlüdünü Nevruz parkında yaptırmayacağını belirtmiş ve alana moloz dökmüştü. Aynı şekilde Mardin'in Kızıltepe ilçesinde de Mevlüd alanına moloz döküldü.
Toplumsal barış ve huzur için genel barıştan bahseden PKK'nin genel barıştan önce yerelde bir barışın olması gerekir. Bölge barışının sağlanması için Hizbullah Cemaati hakkında kullandığı dilini düzeltmeli ve Hizbullah Cemaati'nin bu ülkenin, bu bölgenin bir gerçeği olduğu hakikatini kabul etmelidir. Kendisi dışında kimseye mücadele hakkı tanımamak ve kendisi dışındakileri devletin tarafında gibi göstermek tamamen despotik ve barış dilinden uzak bir dil ve tutumdur. PKK/BDP eğer hükümetle yürüttüğü süreci bitirmek istiyorsa bu kamburu bölge Müslümanlarına mal etme girişiminden uzak durmalıdır. 30 yıldır çatışmalı olduğu devletle barışabilen PKK, kendi dışında herkesi yok sayan ve imha etmek isteyen zihniyetini sürdürdükçe bu topraklara barış gelmeyecektir.
PKK/BDP'yi gençlerine sahip çıkmaya ve provokasyon yapmamaya çağırıyoruz. PKK'li öğrencilere de tavsiyemiz: Hz. Muhammed sallallahu aleyhi veselleme olan tahammülsüzlüklerinden vazgeçmeleri, Peygamber Sevdalısı Bilge Gençlik Kulübü öğrencileri gibi sağduyulu davranmaları ve derin yapıların faydalanmak isteyebileceği bu tip saldırılardan vazgeçmeleridir.
MUSTAZAFLAR CEMİYETİ- GENEL MERKEZ"
DİCLE ÜNİVERSİTESİNDEKİ OLAYLAR İÇİN KİM NE DEDİ