Dolar

34,8719

Euro

36,7287

Altın

3.040,58

Bist

10.123,70

Kanal İstanbul'un güzergahı netleşiyor!

Tarihi Yarımada’yı “Tarihî Ada”ya dönüştürecek proje 'Kanal İstanbul' büyük olasılıkla Küçükçekmece, Başakşehir, Arnavutköy hattında inşa edilecek.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-09 10:15:31

Kanal İstanbul'un güzergahı netleşiyor!
Kamulaştırma maliyetlerinin düşük olması ve ortaya çıkacak hafriyatın minimuma inmesi sebebiyle özellikle bu bölge seçilirken basına sızan haberlere göre, Kanal İstanbul'un Marmara'ya açılacağı nokta olan Küçükçekmece Gölü'nün evsel ve sanayi atıkları nedeniyle kirli olması, göl işlevinin ortadan kaldırılmasına olanak sağlıyor.

Göle kanalla bağlanmayı hesaplayan yetkililer rakımı düşük olan Sazlıdere Barajı'nda da kazı problemi yaşamayacaklar. Kanalın Karadeniz'e açıldığı noktanın aynı zamanda üçüncü havaalanı proje alanı olması Küçükçekmece'den başlayarak Sazlıdere Barajı ve bu baraja kaynaklık eden derelerin ve buradaki orman alanlarını kapsayacak. Hem hafriyat düşük hem de maliyet az olacak ama ekolojik dengeye zararı ise kaçınılmaz olarak üst düzey olacak.

Küçükçekmece Gölü'nün içme suyu havzası özelliğini kaybettiği, sık sık meydana gelen balık ölümleriyle gölün çevresel riskler yarattığı doğru ancak göl çevresinin büyük bir bölümü birinci derece sit alanı. Bu alanda yer alan Yarımburgaz'daki neolotik yerleşimin ne olacağı Kanal İstanbul projesinde belirtilmiyor. Uluslararası arkeolojik kriz yaratacak olan proje bakalım ilerleyen günlerde hangi tartışmalara sebep olacak...

Toplum İçin Şehircilik Platformu'nun ortaya koyduğu verilere göre, kanalın geçeceği Sazlıdere Barajı hâlen içme suyu havzası niteliği taşıyor ve havzanın bulunduğu alandaki dereler geniş tarım alanlarını besliyor. Projeyle Sazlıdere Barajı devre dışı kalacak. Bu durumun içme suyu ve sulama açısından problem yaratmayacağı, Melen Çayı'ndan gelen suyun bu barajın yerine ikame edileceği belirtiliyor ancak bu bilgi gerçeği yansıtmıyor. Çünkü resmî verilere göre Sazlıdere Barajı İstanbul'a yıllık 50 hm3'lük içme suyu sağlıyor.

Yine resmî verilere göre kanalın geçeceği Sazlıdere Vadisi'nin yüzde 52'si “iyi korunmuş” orman arazilerinden oluşuyor. “Bozuk orman” vasfında olan kalan yarısında ise tarım alanları yer alıyor. Vadi topraklarının yüzde 35'i yani 176,4 km²'si tarıma ayrılmış durumda.Toplum İçin Şehircilik Platformu'ndan Nâzım Akkoyunlu'nun aktardığı bilgilere göre, proje alanına gelecek nüfus “200 kişi/ha yoğunluk” üzerinden en az 6.272.000 kişi olacak. Bu denli büyük bir nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için bölgede geniş çaplı bir imar hareketi başlayacak. Bölgede arsa fiyatları şimdiden astronomik rakamlara ulaştı bile.

Bu açıdan projede hesaplanmayan bir nokta da bölgenin depremselliği. Resmî verilere göre proje alanı üçüncü derecede riskli deprem bölgesi. Ancak vadideki zeminin depreme karşı mukavemeti bir hayli zayıf. Bölgedeki dere yatakları heyelan potansiyeli oluşturuyor. Yerleşime açılacak yamaçlar haritalarda riskli bölgeler olarak işaretleniyor. Uzmanlara göre bu alanda en fazla iki katlı yapılaşmaya izin verilebilir. Kanal İstanbul ve üçüncü havaalanının kesiştiği, milyonlarca kişinin yerleşimine açılacak proje alanında çok katlı yapılaşmanın kaçınılmaz olduğu kuşkuya yer bırakmıyor.(Taraf)

Haber Ara