Bahçeli'nin hemşehrileri olan Osmaniyeliler çözüm süreci içi ne düşünüyor?

Son genel seçimlerde yüzde 43 ile AK Parti'nin birinci olduğu Osmaniye'de ikinci parti MHP olmuştu ve yüzde 41,3 oranında oy almıştı.

Millyetçi muhafazakar kimliğiyle öne çıkan Osmaniye, aynı zamanda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de memleketi.

Sakin bir Anadolu şehri olan Osmaniye'de doğu kökenli vatandaşların geneli Şanlıurfa'dan gelme. Şehrin yerlileri ile doğu kökenli vatandaşlar arasında en küçük bir problem bile yaşanmış değil..
Hatta merkez Baş Mahallesi'nin muhtarı da Şanlıurfalı.

Osmaniyeliler, çözüm süreci için farklı düşüncede. 'Çözüm olmalı ancak bu şekilde olmaz' diyenlerle 'Akan kan artık dursun. Hükümetin bu adımını destekliyoruz' diyenlere oldukça yakın..
Vatandaş, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerine çözüm süreci hakkındaki görüşlerini sorduk ve bakın ne yanıtlar aldık?

OSMANİYE'DE BİR YANLIŞ YAPARSAK İŞLER TERSİNE DÖNER

AK Parti Osmaniye İl Başkanı Emir Hasan Arslantaş

Engebeli bir arazide olduğumuzu biliyoruz. Ama yolumuzun sonunda ışık olduğunu gördüğümüz için kararlı şekilde yürüyoruz.

Bugüne kadar gelen iktidarlar geleceklerini riske atmamak için bu sorunu görmezden gelmiş, inkar etmiş ve yok saymıştır. Ama bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan büyük bir risk almış sadece elinin değil bedenini bu taşın altına koymuştur. Bize de bu yükü beraber kaldırmak düşüyor.

Türkiye'de olduğu gibi Osmaniye'de de beklenti oldukça yüksek. Hassas konu. Osmaniye de Türkiye'nin hassas illerinden. Bir yanlış tüm doğruları silebilir ve işler tersine dönebilir.

Ancak biz bu kemikleşmiş sorunun bu sene içinde tarihe gömüleceğini umuyoruz.

200 yıllık geçmişe sahip bir Amerika, nasıl oluyor da 70 milleti birliktelik içinde yaşatıyor da bizim gibi bin yıllık geçmişi olan bir devlet bu sorunu çözemiyor. İnşallah bu süreçte bu sorun da bitmiş olacak.

Osmaniye'de durumlar kritikti. Ama son 1 ayda destek verenlerin sayısı hızla yükseldi. İlk başlarda milliyetçi muhafazakâr bir kimliği olan Osmaniyeliler, Öcalan ve MİT görüşmesini içine sindiremedi. Bunu yaptığımız görüşmelerde gördük. Vatandaşlarımız süreç içinde tünelin ucundaki ışığı görünce kalıplaşmış düşüncelerinden arınmaya başladı ve destek yüzde 49'lara geldi.

Süreç içinde bu oran her geçen gün artacak. Çünkü samimiyetine inandıkları bir başbakanımız var. Biz il başkanlığı olarak devamlı sahadayız. Halkımıza gerçekleri anlatıyoruz. Pazarlık olmadığını kesin olarak bilmelerini istiyoruz. Tek vatan, tek millet tek bayraktan asla taviz verilmeyeceğini anlatıyoruz.

İllaki sabote edenler olacak. Bunu bilerek bunlara prim vermemeye çalışacağız. Vatanımızın birliği ve bekası için her kesim bu sürece destek olmalı.

Eğer bu süreç tahminimiz gibi başarıya ulaşırsa başbakanımızın 2023 hedefine çok daha yakın yıllarda ulaşmış olacağız.

YASAKLARLA BİR YERE VARILAMAZ

Son olarak şunu eklemek istiyorum. Korlularımızla yaşamayı bırakmalıyız. Bu ülkede Kürtçe yasaklandı. Biz ne yaptık, TRT Şeş'i açtık. Ülke bölündü mü? Hayır. Kürtçe dil kursları açıldı.. Geçmiş yıllarda Orhan, Ferdi, Müslüm yasaklandı. Ne oldu? Halk bu isimlere sahip çıktı baş tacı yaptı.

TÜRKİYE ADIM ADIM BÖLÜNMEYE GİDİYOR

Osmaniye MHP İl Başkanı Fahri Kuyulu

Açılımla başladılar şimdi çözü süreci diyorlar. Bu durumun 30 yıllık terörü bitirme projesi olduğuna inanmıyoruz.

Yeni Ortadoğu projesiyle 22 ülkenin sınırları değişecek. Tunus, Libya, Mısır, Irak, Suriye derken sıra Türkiye'ye geliyor. Bu süreç bu projenin uzantısıdır.

Bu süreç adım adım ilerliyor. Teröristler hiç olmadığı kadar şımartıldı. Terörle mücadele yasası baştan aşağı değiştirilerek askerin güvenlik görevlilerinin eli kolu bağlandı. PKK ile mücadele eden komutanlar, insanlar içeri atıldı.

Ateist ve Zerdüşt olduğunu defalarca söyleyen İmralı canisi bir anda barış elçisi yapıldı. 21 Mart'ta gördük, İslam alimlerinin bile yazmakta zorlanacağı bir metinle meydanı dolduranlara İslami mesajlar verildi. Zaten biz o metni bebek katilinin de yazdığına inanmıyoruz. CIA ve MİT yazdı çünkü terörist başında o kapasite yok.

Başbakan Erdoğan bu yanlıştan bir an önce vazgeçmeli. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir aşiret devleti değildir. Biz devlet kurma geleneği olan bir milletiz.

Osmaniye'de zaten böyle bir sorun yok. Türk ve Kürtler birbirinden kız alıp vermiştir. Kürt ve Türk gençlerinin çocuklarına biz ne diyeceğiz. Hangi ırktansın diyeceğiz. Hepimiz Türk milletinin mensuplarıyız. Eğer varsa böyle bir sorun, o bölgelerin ekonomik şartları iyileştirilmeli.

HÜKÜMET ÇÖZÜMÜ YANLIŞ YERDE ARIYOR

Osmaniye CHP İl Başkanı Kemal Tabak

Hükümet bu yola kendi düşünceleriyle çıktı. Bu sorun varsa herkes görüş bildirmeli. Terörün bitmesini herkes ister. Tek bölgenin bir sorunu var diye ortaya çıkarsanız bu yanlış olur.

Hükümetin bu konudaki en büyük yanlışı İmralı ve Oslo ile TBMM'nin dışında görüşmüş olmasıdır. Önce inkar ettiler sonra ortaya çıktı.

Çözüm bulunacaksa bunun yeri Meclis'tir. Örneğin akil insanlar formulünü ilk CHP'den Faruk Loğoğlu atmıştır.
Önce hükümeti itibar etmedi ama şimdi kendileri bu formülü aldı.

Osmaniye CHP teşkilatı olarak sürecin şeffaf ilerlemesini istiyoruz. Kamuoyuyla bu görüşmeler paylaşılmalı. TBMM her an devrede olmalı.

-Bahçeli'ye hemşerisinden gönderme-

Devlet işleri sokak heyecanı ile yürütülmez, sağduyulu olmak gerekiyor. Terör elbette sona ermeli ama hükümetin takip ettiği bu yolla değil, tüm kesimleri ortak akılda buluşturarak çözülmeli.

KÜRT SORUNU VARSA BU ÖCALAN'LA KONUŞULAMAZ

Büyük Birlik Partisi Osmaniye İl Başkanı İsmail Gümüş

BBP olarak bu çözüm sürecinin adresinin yanlış olduğunu düşünüyoruz. 30 yıldır terör estiren bebek katili muhatap olamaz. Öcalan devlet başkanı gibi empoze edilmeye başlandı.

Haklı olarak soruyoruz. Bu neyin çözümü? Eğer ortada bir Kürt sorunu varsa bu Öcalan'la konuşulmaz. Öcalan en son konuşulacak kişidir. Onunla ancak terör konuşulur, bebekler ve masumlar nasıl katledilir, bu gibi konular konuşulur.

Bu sorun sadece Kürtlerin değil. Türkiye'nin de sorunudur. Biz diyoruz ki çözüm yanlış yerde aranıyor. Akil insanlar denilen kişileri İmralı'da yatan cani belirliyor.
Asıl terör belasını yakından çeken doğudaki vatandaşlarımıza sorulmalıydı bu kişiler. Gidişat bebek katilinin serbest kalacağını gösteriyor.

Eğer PKK samimiyse elindeki silahı bırakmalı.
Çözüm olarak Kürtlerin hakkını silahlardan korkulduğu için değil hakları olduğu için verildiğine ikna edilmeli. Böylece PKK hafızalardan pasifize edilmeli.

TÜRKİYE HAYAL ETTİĞİ YERE GELECEKTİR

Osmaniye Barosu Başkanı Av. Hamza Tor

Ülkede sağduyu sahibi herkes gibi biz de temenni ederiz ki bu kan dursun, 30 yıldır birbirine düşman olan kardeşler artık barışsın, memleketimizde barış rüzgarları essin. İnsan olan ölüm istemez. Anaların gözyaşı aksın istemez.

Türkiye yıllarca kaynaklarını terörle mücadele için harcadı.
Eğer geride bıraktığımız son 30 yılda teröre akan para insanımıza harcansaydı, ülkemiz şuanda hayal edemeyeceğimiz yerlerde olacaktı.

Sürecin sağlıklı bir şekilde sona ermesiyle Türkiye sadece bölgesinde değil, küresel çapta da güçlü bir aktör olarak dünyada sözü geçen bir ülke konumunda olacaktır.
Bundan hiç şüphemiz yoktur.

ASIL MESELE KÜRTÇÜLÜK VE TÜRKÇÜLÜK YAPILMASI

Mehmet Aksoy (Osmaniye Önder Gazeteciler Cemiyeti)

Osmaniye'de doğudan gelen vatandaşlar. Bunların geneli Şanlıurfalı ve aramızda hiçbir sorun yok. Olamaz da.
Çünkü biz biriz. Türk ya da Kürt olmak problem olamaz. Türkçülük ve Kürtçülük varsa orada sorun var demektir.

PKK, Kürtçülük yaparak Kürt vatandaşlarımızı kandırmış onları Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı şartlandırmıştır.

Ne oldu da geçmişte vatanı beraber savunduğumuz savaşlarda sırt sırta düşmanla savaşan Türk ve Kürtler bu aşamaya getirildi?
Birileri bizi birbirimize kırdırmak istiyor.
Emperyalistler tarihten bu yana bu topraklarda kardeş kanı akıtmak için farklı dönemlerde farklı isimlerle ortaya çıkmıştır. PKK da bunların sonuncusu.

Bu sorunu güvenlik tedbirleriyle çözemeyiz. Çözülmez de.
Diyalog yolu açık olmalı. Vatandaşlara durum izah edilmeli.

TÜRKLERİN DE ELİNDE SİLAHLA HAKLARINI ARAMA SÜRECİNE GİDİYORUZ

Osmaniye Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Ahmet Rasim Asker

Osmaniye en çok şehit veren illerden biri. Bu konudaki hassasiyeti biliniyor.
Bu yüzden Osmaniye'de bu sürece destek olunacağını sanmıyorum.

‘Ben Kürdüm' diyen birisi bu ülkede cumhurbaşkanı, başbakan, bakan olabiliyorsa bu neyin sorunudur?

Birileri zaman zaman bu konuyu kaşıyor.
Anayasamızın ilk 4 maddesi değişirse, Türk olanların da ellerine silah alarak haklarını arama hakkı ortaya çıkar.

Bursa'daki mitingde Bahçeli'nin sözleri gayet yerindeydi.
Eleştirenler resmi küçük görebiliyor ancak Devlet Bahçeli bu resmin tamamını görmüş olmalı ki o sözü kullanmıştır.

KÜRDÜM AMA BAYRAĞIMIZDA BENİM DEDEMİN DE KANI VAR

Osmaniye Baş Mahallesi Muhtarı Mehmet Doğan (Doğulu vatandaşların çoğunlukta olduğu mahalle)

Ben aslen Şanlıurfalıyım. Yıllardır Osmaniye'de Kürt-Türk sorunu olmadı. Kardeşçe yaşıyoruz. Benim muhtarlığını yaptığım mahallede genelde doğudan gelen vatandaşlarımız var. Onlar da bu sürece güçlü şekilde destek veriyor. Kan aksın istemiyoruz. İki taraftan da ölümler olmasın.

Neyi paylaşamıyoruz. Allah'ımız bir, dinimiz bir, peygamberimiz bir, kitabımız bir. Biz artık bir olmuşuz. Kesinlikle dış güçlerin oyununa gelmemeliyiz. Osmaniye mozaik bir kent olmuş. Bu mozaik inşallah tüm Türkiye'mize yayılır.

Bayrağımızda benim dedemin de kanı var. Vatan parçalansın istemeyiz. Hepimizi birleştirecek tek şey var. O da dinimiz.

Süreç iyi başladı inşallah bundan sonra da iyi gider ve bu sorunu artık bitiririz.

(Haber7)

Bahçeli'nin hemşehrileri olan Osmaniyeliler çözüm süreci içi ne düşünüyor?

Hükümetin çözüm süreci için attığı adıma en sert tepki MHP liderinden geldi. Genel Başkan Bahçeli iktidarın bu adımını hakarete varan sözlerle eleştirmeyi sürdürüyor.. Peki Bahçeli'nin hemşehrileri olan Osmaniyeliler çözüm süreci içi ne düşünüyor?