Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye'ye büyük kazık atılıyor

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa'da Türk işadamlarına vize uygulaması yetmiyormuş gibi bir de serbest ticaret anlaşmalarında Türkiye'ye ciddi kazık atıldığını söyledi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-29 23:19:29

Türkiye'ye büyük kazık atılıyor

Ekonomi Bakanı Çağlayan, Mersin'de Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu'nun 8. Genişletilmiş İstişare Toplantısı'na katıldı. Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve çok sayıda işadamının katıldığı, HiltonSA Oteli'nde yapılan toplantıya MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Yusuf Yılmaz ev sahipliği yaptı.

Toplantıda Türkiye ekonomisinin geldiği nokta üzerinde duran Bakan Çağlayan, Avrupa Birliği'nin (AB) şu anda perişan vaziyette olduğuna işaret ederek, 4 yılda AB'nin en büyük kaybının 4 milyon kişinin işsiz kalması olduğunu söyledi. Buna karşılık Türkiye'nin istihdamını 5 milyon arttırdığına dikkat çeken Çağlayan, "Türkiye ihracatla büyüyor. Türkiye, 1 Nisan günü büyüme rakamları açıklandığında hep birlikte göreceğiz, Hollanda'yı geçip dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olacağız yeniden. Türkiye şimdi rakiplerinden tam kopma zamanının geldiği bir dönemi yaşıyor. Şimdi Avrupa yerinde sayıyor. Türkiye ekonomisi büyüyen, cari açığı azalan ve ihracatı artan bir ülke. Gaza basma zamanı şimdi, bu zaman. Çünkü rakiplerimiz ya yerinde sayıyor ya geriye gitmeye başlamışlar. Yaş ortalamasının 45 olduğu Avrupa'nın kendisini kurtaracak tek alanı Türkiye'dir. AB Komisyonu raporu, önümüzdeki 10 yılda Avrupa'da 1 milyon 600 bin şirketin kapanacağını söylüyor. Çünkü işi devredeceği genç nüfus yok" dedi.

"TÜRKİYE BU İŞİ BAŞARACAK"
Çözüm sürecine de değinen Bakan Çağlayan, Türkiye'nin önemli bir sürece girdiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Türkiye, kardeşlik, çözüm süreci konusunda hiç bu kadar bu sürece yakın olmamıştı. Bu iş neye mal olursa olsun, bizim siyasi geleceğimize de mal olsa bu işi sonuna kadar yapacağız, hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Canımıza mal olacaksa seve seve canımızı vermeye hazırız, yeter ki bu iş çözülsün. Nitekim yola çıktık, işaretleri gördük, bunun karşısındaki ekonomik algılamaları gördük. Türkiye'ye karşı son derece haksız, cimri, ikiyüzlü olan derecelendirme kuruluşları bile bu süreci gerekçe göstererek notlarımızı arttırıyorlar. Artırılan notu Türkiye'ye bir bağış olarak yapmıyor. Biz çok fazla sürprizle karşılamadık 'Standard and Poor's'un yapmış olduğu düzeltmeyi. Daha Türkiye'yi hak ettiği nota getirecek önemli çalışmalar yapmaları gerekiyor. Biz çözüm sürecini gerçekleştirirsek ki, gerçekleştirmek zorundayız, Türkiye'yi tutana aşk olsun daha sonra."
Türkiye'nin bu işi başaracağını ve Türkiye ekonomisine, sosyal hayatına getireceği etkilerin hep birlikte görüleceğini belirten Çağlayan, insanların bu süreci beklediğini, çözüm sürecinin getireceği şartların Türkiye'nin hanesine yazılacağını ve bundan Türkiye'nin kazanacağını vurguladı.

"AB'NİN İNSAFI VARSA GÜMRÜK BİRLİĞİ'NDE DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMESİ GEREKİYOR"
AB'nin serbest ticaret anlaşmaları konusundaki tavrını da eleştiren Çağlayan, Türkiye'nin 18 yıl önce AB ile Gümrük Birliği anlaşması yaptığını, o dönemin başbakanının Gümrük Birliği'nin AB'ye tam üyelik sürecinin güzergahı olacağını söylediğini anımsattı. Çağlayan, şöyle devam etti:

"Ama şimdi o dönem hükümetinin yapmış olduğu bir hatanın günahını bize çektiriyorlar. Bu AB ikiyüzlüdür. Bunlar samimi değillerdir, hiçbir zaman Türkiye'ye karşı dürüst olmamışlardır ve olmayacaklardır. Ama buna rağmen ben AB sürecinden asla vazgeçelim şeklinde bir ifade kullanmıyorum. 50 sene uğraşmışız bu işle. Ama bunları biraz insafa davet etmek için söylüyorum. Sen kalkacaksın Türk işadamına vize uygulayacaksın, buna karşılık Kanada, Brezilya, Güney Kore, Japonya, Ukrayna'nın işadamlarına vize uygulamayacaksın. Böyle bir ahlaksızlık, terbiyesizlik, böyle bir insan hakları ihlali olur mu? Sen benim mallarıma da kota koyuyorsun. Bu nasıl bir serbest ticaret? Sayın Başbakanımız ve biz zamanımızın büyük çoğunluğunda Avrupalı ülkelerle kota pazarlığı yapıyoruz. Var mı böyle bir sistem? İnsanlar serbest dolaşamıyor yetmiyormuş gibi bir de serbest ticaret anlaşmalarında Türkiye'ye ciddi kazık atılıyor."

AB'nin, serbest ticaret anlaşması müzakeresine başladığı ülkelerde aynı tarihle paralel olarak Türkiye'yi sokmadığını belirten Çağlayan, "Sen nasıl ortaksın? Böyle bir ortaklık, böyle bir ahlak anlayışı, ticaret, liberallik olur mu? O dönemde hükümet büyük hata yaptı ve gerekçe olarak da 'Güney Kıbrıs Rum Kesimi, bir gün gelir AB'ye üye olur, biz onlardan mal almak zorunda kalırız' dediler. Sevsinler sizi. Ben mecbur muyum Güney Kıbrıs'tan mal almaya, mal satmaya? Güney Kıbrıs dediğin kim kardeşim? Bankaları 10 gündür kapalı, 10 milyar Euro bulabilmek için tüm dünyaya direnen bir yapıda şu anda. Vize uyguluyorsun, kota uyguluyorsun, serbest ticaret anlaşması yaptığın ülkelere 'Türkiye ile de yap' demiyorsun. AB'nin insafı varsa, biraz olsun vicdanı varsa Gümrük Birliği'nde mutlaka bir değişikliğe gidilmesi gerekiyor. Vize engelinin kesinlikle kaldırılması gerekiyor. Ümit ediyorum ki, bunlar insafa gelecektir. Gelmeyecekse de bizim kaybedecek zamanımız yok" şeklinde konuştu.

İsrail'in özür dilemesiyle ilgili olarak da Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye bu kararlı tutumuna, elde ettiği başarılardan hiçbir şekilde taviz vermeksizin yoluna devam edecek. Üç sene de geçse Türkiye'nin tavrı değişmediği için İsrail Türkiye'den özür dilemek zorunda kalmıştır. Bu bizim için son derece önemli bir hadisedir. Öyle bir Başbakanımız var ki, 1 milimetre dahi geri adım atmadık ve 3 sene sonra istediğimiz noktaya geldik. Özür de dilediler, tazminat haklarını da söylediler, ambargo konusuna da bugün geldik."

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ise, "Dış ticaretinin yoğun olduğu Mersin'de ihtiyaç duyulan alanlardan en önemlisi tecrübeli iş gücüdür. Bu noktada başlatılan eğitim süreci meyvelerini verdi. 2002 yılında Genç MÜSİAD'ın fidanlarını ektiğimizde Türkiye önemli bir süreçten geçiyordu. Onun bir yıl öncesinde Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birisini yaşamıştık. Geride kalan 10 yıllık süreç içerisinde Türkiye, birçok alanda Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını gerçekleştirdi. Buna katkı koyan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Bakan Çağlayan, MÜSİAD toplantısına katılmadan önce de Silifke Caddesi ve ara sokaklarda esnaf gezisi yaptı. Vatandaşların taleplerini ve sorunlarını dinleyen Çağlayan, karşılaştığı çocuklarla da yakından ilgilendi.

iha

SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara