Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

The Ekonomist yazdı: Arakan'da şiddetin nedeni ve geçmişi

Arakan'da Müslümanlara yapılan zulüm devam ediyor. The Economist Dergisi şiddetin arka planını ve Myanmar hükümetinin tavrını yazdı

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-28 13:23:50

The Ekonomist yazdı: Arakan'da şiddetin nedeni ve geçmişi

TIMETURK / Haber Merkezi


The Economist'te "Skandal gözler önüne serildiğinde" başlığı ile yayımlanan Arakan yazısı

"Mezhepsel şiddetin Myanmar'ın parlak yeni bir yönünün parçası olması beklenmiyordu.

Myanmar'ın yeni seçilen başbakanı ve eski bir asker olan Thein Sein ülkenin iki yıl önceki siyasi geçişini hızla sürdürüyor. Sein düzenli demokrasiye doğru temiz ve istikrarlı bir ilerleme olmasını umuyor. Ancak artık durumlar oldukça farklı olmaya başladı. Ülkede ordunun olduğu rahat yıllarda bay Thein Sein ve reform bakanları Myanmar halkına baskı yapılan otoriter kuralın kötü güçlerinin bazılarına imkan verdi. Özellikle de mezhepsel şiddete..

20 Mart'da bir kuyumcudaki tartışmadan kışkırtılan bir Budist çetesi 30 kişiyi öldürüp 70 kişiyi yaralayarak Burma kasabası Meiktila'ya hızla yayılmaya başladı. Budistler birçok cami ve Müslümanların evini yaktı. Toplumlararası şiddet bu zamana kadar 12.000 insanı yerinden etti. (Bu rakam yüz binlerle ifade ediliyor bölgede (Timetürk)

Mandalay ve yeni başkent Naypyidaw'ın arasında olan Meiktila ve yakınındaki üç kasabada sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ama şiddet çok çabuk diğer alanlara da yayıldı ve eski başkent ve ticaret merkezi Yangon'a doğru ilerledi. 25 Mart'da Okpho ve Gyonbingauk kasabasındaki camilere ve evlere saldırıldı (kuzeye sadece 200km). Yangon'da Budistler tarafından koordine saldırılar haftalar içinde diğer Müslüman bölgeye ulaştı. Halk uzun bir kuşatma olasılığına karşın pirinç ve diğer yiyecekleri stoklamaya başladı. Bu zamana kadar tek tük saldırılar gerçekleşti. Ama Yangon sınırda bir yer ve Müslüman dükkân sahipleri ilk rahatsızlık belirtisinde dükkanlarını kilitledi.

Burma'da devam eden şiddet belli ki geçen yıl Sittwe bölgesindeki Rohingya Müslümanlarının katledilmesinden esinleniyor. Etnik temizlik nöbetlerinde yaklaşık 180 kişi öldürüldü ve 100.000 Rohingyalı evsiz bırakıldı. Bu Rohingyalılar şimdi sıkı yönetim altında Sittwe'ye girişleri engellenerek bakımsız mülteci kamplarında yaşıyor. Gelir kaynakları ve geçim kaynakları kesildikçe bir çoğu çürük balıkçı botlarıyla komşu ülkelere kaçmayı deniyor. Kaçanların çoğu kurban oluyor.

Sittwe'de son zamanlarda yobaz Budist çeteleri aşırı Rakhine milliyetçileri yeni kazanılmış özgürlüklerini Rohingyalıların evlerine ve camilerine doğru ilerleyerek icra ettiler. Müslümanlara nefretlerini haykırdılar ve bunu Türkiye gibi yardıma muhtaç mültecilere yardım etmek isteyen ülkeleri de kınadılar.

Safran devrimi 2007 kahramanları Budist rahipler eski askeri rejimi görevden almaya çalıştı, eylemcilerin organize olmasına yardım etti. Bu yeni Myanmar'ın aynasıdır. Artık kana susamış Budist şovanistler ve azınlık Müslümanlar arasında kalan orduya verilmiştir.

Müslümanlara karşı düşmanlık uzun zaman önceye dayanıyor ve artık merkezi siyasi kontrol gevşiyor. Yerli Rakhine halkı vatandaşlıkları reddedilen Bengal göçmenleri olarak bilinen Rohingyalılara saygı duyuyor.

Myanmar'da başka yerlerde Burmalı Budistler İngilizlerin yardımıyla 19. yy'da gelen Hint Müslümanların torunlarına her zaman rahatsızlık verdi. 20.yy başlarında nüfusun yarısından fazlası Güney Asya Yangon'dandı. İngiliz yönetici J.S. Furnivell İngiliz yönetiminde bulunan Burma'nın şehirlerine sıradışı ırk, din çeşitliliğini tanımlamak için çoğulcu bir toplum terimini oluşturdu. Bengal Müslümanları Irak Yahudileri ve Amerikalı Hristiyanlar tarafından itilip kakılmıştır.

Yerli Budistler kaybetti, bu yüzden 1962'de hâkimiyet elde eden generallerin ilk işi işletmeleri kamusallaştırarak ve binlerce Hintliyi evlerine geri göndermeye zorlayarak intikam almak oldu. Hint orijinli 2.5 milyon insanın çoğu savunmasız ve vatandaşlıkları yok. Bu anlamda Budist çeteleri Burmalı şovenist generallerin 1960'lar da başlattığını tamamlıyor.

Reform ajandalarına bakıldığında ülkenin siyasileri, Aung San Suu Kyi ve Demokrasi için ona muhalefet olan Ulusal Ligi de dahil olmak üzere gafil avlandı. Ancak şiddete karşı doğru bir cevap hala risk taşıyor.

Geçen yılki Rakhine devletindeki vahşet için yakında bir devlet komisyonu yayınlanacak. Eğer beklenildiği gibi olursa Rohingyalılar için bazı hukuki güvenlik imkanları oluşabilir. Thein Sein ve Suu Kyi'nin Budist şovenizmi karşısında ahlaki liderlik göstermesi gerekecek. Aksi kötü olabilir."

The Economist'te yayımlanan bu yazı Ayşe Erem tarafından Timetürk için çevrilmiştir

Haber Ara