Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Dolandırıcıların yeni gözdesi

Kredi kartı dolandırıcılığı konusunda Türkiye sınır tanımıyor. Alınan tüm önlemlere ve yapılan tüm düzenlemelere rağmen kredi kartlarında kopyalama ya da şifre çalınması suretiyle yeni yöntemler gündeme gelmeye devam ediyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-20 09:40:05

Dolandırıcıların yeni gözdesi

TMETURK / Haber Merkezi

Kart dolandırıcılarının yeni gözdesi ise oyun siteleri ve sosyal medya oldu. Kopyalanan kartlar ile geçmişte önce bayilerden kontör alarak tahsilat yapan, sonrasında e-ticaret sitelerini kullanan dolandırıcılar, polisin bu yöntemleri çözmesi sonrasında kopyaladıkları kartları şimdi oyun siteleri üzerinden kullanıyor. Facebook veya oyun hizmeti sunan sitelerde oyun sağlayıcı şirketin sattığı çipleri kopyalanan kartlarla satın alan dolandırıcılar, bu şirketlerden aldıkları çipleri diğer oyunculara ucuza satarak para tahsilatı yapıyor.

Peki, kullanıcıların bu tür dolandırıcılıklarla karşılaşması halinde hukuki hakları neler?


DOLANDIRICININ SON GÖZDESİ


Maddi kullanım, kredi kartının kart hamili tarafından üye işyerlerinde fiziki olarak kullanılması anlamına geliyor. Kredi kartı dolandırıcıları artık maddi kullanım yapmıyor zira bu konuda alınan önlemler, üye işyerlerinin ve tüketicinin azami dikkat göstermesi ve şifre yöntemi ile artık bu yolla kazanç elde etme olasılıkları çok azaldı.

Maddi Olmayan Kullanım yöntemleri ise dolandırıcılara yeni bir kapı açtı. Yasalarımızda imza gerektirmeyen işlemler olarak belirtilen bu kullanım türüne günümüzde çok kullandığımız mesafeli satışları örnek verebiliriz. İnternet pazarı ve mobil ödeme teknolojisindeki gelişmelerle artık portakaldan televizyona her şeyi ister köşedeki marketten ister Tayvan’dan olsun, üye işyerine gitmeden ve kredi kartımızı fiziki olarak kullanmadan yapabiliyoruz. İşte dolandırıcılar burada devreye giriyor. Pos cihazları ya da bankamatiklerden fiziki olarak kopyaladıkları ya da bilgilerini başla yollardan ele geçirdikleri kredi kartlarından maddi olmayan kullanım ile kazanç elde ediyorlar.

“İNTERNET” VE “KÜÇÜK MEBLAĞLAR”

Dolandırıcılar bu işlerinde iki noktaya dikkat ediyor. İlki tüketici güvenliğinin gevşek olduğu kumar ve oyun sitelerinin kullanılması ikincisi kartlarla bir defada yüksek meblağ değil birden çok defa düşük meblağlarla ödeme yapılması. Kopyalanan kredi kartları ile dünyanın her yerinden kullanıcıların bulunduğu kumar, bahis, oyun sitelerinin kontörleri satın alınıyor. Dolandırıcı örneğin 10 Liraya satın aldığı kontörü canlı sohbet odalarında “oyundan çıkıyorum, paraya ihtiyacım var” gibi bahanelerle diğer kullanıcılara 8 Liraya satıyor. Satın alma birden çok defa düşük tutarlarla yapılması ve tecrübeli dolandırıcının kendince aldığı önlemlerle söz konusu kullanım risk taramasına takılmıyor. Ekstresini en ince ayrıntısına kadar kontrol etmeyen tüketicinin dikkatini çekmeyen küçük tutarlarla bir kart aylarca dolandırıcılar tarafından kullanılabiliyor.

NASIL MÜCADELE EDECEĞİZ?

Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Av. İsmail Şahin THELİRA’ya yaptığı açıklamalarda ilk olarak suçun işlenmesinde uygulanan yöntemlere dikkat çekerek suçla mücadelenin bu noktadan başladığını belirtti. Av. İsmail Şahin söz konusu yöntemleri şöyle sıraladı:

*Güvenli olmayan alışveriş sitelerinden veya güvenli olsa bile güvenlik ağları kırılan sitelerden yapılan alışverişlerde kart bilgileri kopyalanıyor.

*ATM girişine kopyalayıcı ve mikro kamera yerleştirilip kredi kartı bilgileri alındıktan sonra kameradan şifre tespit ediliyor. Akabinde manyetik bantı olan market, benzinci üye kartlarına kopyalama yapılıyor.

*Özellikle lokantalarda hesap ödemek için kredi kartını veren müşterinin kartı kasaya götürülüyor ve burada kart kopyalanıyor, müşteri şifreyi girerken şifre ezberleniyor.

*ATM girişine kart sıkışmasını sağlayacak mekanizma ve kamera yerleştirilerek kartın makinede kalması sağlanıyor. Tüketici makine önünden ayrıldıktan sonra kart alınıyor, kameradan şifre tespit ediliyor.

Banka kartı veya kredi kartının kopyalanması suretiyle yapılan hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarının 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiğini; kopyalama için yine aynı kanunun Bilişim Alanında Suçlar bölümünde düzenleme yapıldığını belirten Av. İsmail Şahin; suçluların en çok kullandığı yöntemlerle mücadelede yapılması gerekenleri anlattı:

*İnternetten yapılan alışverişlerde ekstra güvenlik tedbirlerine başvurulmalı ve güvenli olmayan ve yaygın olmayan internet sitelerinden alışveriş yapılmamalıdır.

*Lokantalarda mutlaka mobil pos cihazının masaya getirilmesi istenmelidir.

*ATM cihazında kart yuvasına kart yerleştirildiğinde dikkate incelenmeli ve olağan olmayan bir şey görüldüğünde işlem yapılamamalıdır.

*ATM cihazı çevresindeki küçük kameralara dikkat edilmeli ve kameraya gösterilmeden şifre girilmelidir.

*Kredi kartı sıkıştığında hiç kimseden yardım istemeden doğrudan banka aranmalıdır. Yardım etmek isteyen şahısların telefonundan banka aranmamalıdır.

“HUKUK GEREKLİ ÖZENİ GÖSTERENİ KORUR “
Av. İsmail Şahin, kartı kopyalanarak mağdur edilen tüketiciyi özen sorumluluğu konusunda uyararak şunları söyledi: “Eğer kredi kartı müşterisi hukuken gerekli olan özeni göstermemişse bankanın hiç bir sorumluluğu olmaz. Çünkü hukuk gerekli olan özeni gösteren kişileri korur. Eğer banka gerekli olan özeni gösterdiğini ispatlar ise sorumluluktan kurtulur.”

ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ


Yüksek mahkeme, 2006 yılında kredi kartının kopyalanması suretiyle yapılan harcamaların sorumluluğunun sözleşmenin hangi tarafına (kart veren kuruluş, üye işyeri) ait olacağı konusunda emsal bir karar vermişti:

Tüketici Mahkemesi'ne başvuran bir kredi kartı hamili, hesap özetindeki harcamanın kendisi tarafından yapılmadığını bildirdi. Kartının çalınmadığını ve başkası tarafından kullanılmadığını belirten vatandaş harcamanın kartının kopyalanması suretiyle yapıldığını ve ödemek zorunda kaldığı tutarın kendisine iadesini talep etti. Mahkeme, bankanın kartın kopyalanmasında sorumluluğunun bulunmadığı savunmasını yerinde bulsa da kredi kartlarının bankalar için de önemli bir ticari araç olduğunu belirten Yargıtay, mahkemenin kararını bozdu. Kredi kartlarının kullanımında ortaya çıkabilecek risklerin paylaşımında bankaların özen sorumluluğunun göz ardı edilemeyeceği vurgulanan Yargıtay kararında bankanın sorumluluğunu belirlemek için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği kaydedildi.Buna göre bilirkişi incelemesi sonunda bankanın yeterli önlemi almadığı belirlenirse kopyalanmış kart mağdurları ödedikleri paraları bankadan tahsil edebiliyor.

EKSTRENİZİ KONTROL EDİN

Kredi kartı ile yapılan harcamalar çağrı merkezi, bankamatik ya da internet bankacılığı ile an be an takip edilebilir. Görüşlerini aldığımız bankacılar ve tüketici hakları uzmanları; kart kullanırken dikkat edilmesi gereken diğer hususlar dışında; mağduriyetlerin önlenmesinde teknolojinin sunduğu bu imkânları etkin şekilde kullanmanın önemine işaret ediyor. Bu yollardan hiçbirini kullanmayan kişilerin de dönem sonu hesap özetini dikkatle incelemesi gerekliliği üzerinde ısrarla duruluyor. Değişik ve çok sayıda yerden alışveriş yapanların ise fatura, slip veya internet üzerinden gönderilen ödeme onayı gibi belgeleri en azından dönem sonu hesap özetini inceleyene kadar saklamaları öneriliyor.

BANKANIN SORUMLULUĞU


Ödeme sektöründeki sahtecilik ve dolandırıcılık olaylarını önleyici çalışmalar yapan ve güvenlik önlemleri saptayan Bankalararası Kart Merkezi Güvenlik Komitesi Müdürü Engin Eraydin; bankaların kopyalanan sorumluluğu ile ilgili olarak THELİRA’ya şu açıklamada bulundu:

“Kopya kredi kartları ile yapılan işlemlerin incelenmesi ve sonuca bağlanması konusunda sorumluluk kartı veren bankadadır.
Süreç, kart sahibinin itirazı ile başlar. Uluslararası kart kuruluşlarının kuralları, sözleşme hükümleri, yapılacak incelemeler sonrasında sonuca ulaştırılır ve sonuç kart sahibi ile paylaşılır.

Kart sahiplerinin dikkat etmesi gereken en önemli konu şifre güvenliğidir. Şifreler çok iyi korunmalı ve kimse ile paylaşılmamalıdır. Şifre ile yapılan işlemlerde yukarıda bahsettiğim süreç çoğunlukla kart sahibi aleyhine sonuçlanmaktadır.
Ekstrelerin düzenli kontrolü ve kart sahibi tarafından yapılmamış işlemlerin tespiti durumunda vakit geçirmeden bankaya bildirim yapılması ayrıca büyük önem taşımaktadır.”

MEVZUAT

Türk Ceza Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu başta olmak üzere mevzuatımızda kredi kartlarına ilişkin düzenlemeler yer alıyor. Kart hamili tüketicinin korunması amacıyla kart veren kuruluş ve üye işyerine karşı tüketicinin korunması esas tutularak çeşitli düzenlemeler bulunuyor. Üçüncü kişinin haksız kullanımı durumunda ise sorumluluğun kart çıkaran kuruluşa yüklenmesiyle kart hamili haksız kullanım sonucu doğan külfetten kurtarılıyor.  (THE LİRA)

Haber Ara