Öğrencilere 'kahve' uyarısı
Kahve, sınav stresini atmak ve dikkatini toplamak isteyen birçok öğrencinin vazgeçilmez içeceğidir. Bazı öğrencilerin kahveyle yetinmediğini belirten uzmanlar, onları bu uyarıcı maddelerin tehlikelerine karşı uyarıyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-19 17:50:37
Sınav öncesinde, dersteyken ya da kütüphanede ders çalışırken birçok üniversite öğrencisinin elinde kahve görebilirsiniz. Fakat konsantrasyonlarını korumak için öğrenciler kahve haricinde, bazen kafein hapları ya da reçeteyle satılan ilaçlara da başvuruyor.
Mainz Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Psikoterapi bölümü tarafından yapılan bir araştırmada yaklaşık 2 bin 600 öğrenciye son bir yıl içerisinde kaç kez uyarıcı madde alıp almadıkları soruldu. Araştırma sonuçları, üniversite öğrencilerinin yüzde 20'sinin bir yıl içerisinde en az bir kez kafein tableti, amfetamin ya da ritalin gibi konsantrasyonu yükselten maddeler kullandığını tespit etti.
MADDELERİN BAZILARI YASAK
Yapılan araştırma sonrası akla gelen ilk soru, bu tip maddelerin nasıl tedarik edilebildiği. Örneğin kafein hapları sadece eczanelerde satılmasına rağmen, reçete mecburiyeti aranmıyor. Sıkça kullanılan diğer bir madde olan ritalin için ise bu geçerli değil. Uyarıcı özelliği olan madde özellikle konsantrasyon eksikliği ya da hiperaktivite gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor.
Ayrıca ritalin mutluluk hormonu olarak bilinen dopamin konsantrasyonunu da yükseltiyor. Nörofelsefe profesörü Stephan Schleim, bu maddelerin kolayca tedarik edilebilmesi konusunda temkinli. Bu uyarıcıların yalnızca birkaçının reçeteye tâbi tutulduğunu, hatta bazılarının uyuşturucu yasalarına dahil olduğunu belirten Schleim bu maddelerden bazılarının ölüme kadar götürebileceğini belirtiyor.
Öğrenciler, konsantrasyonlarını artırmak için uyarıcı maddelere başvurabiliyor.
"BAĞIMLILIK YAPABİLİYOR"
Bu tip uyarıcı maddeler her insanda aynı etkiyi göstermiyor tabii ki. Tedavi Araştırmaları Merkezi'nde çalışan psikolog Tim Pfeiffer Gerschel, hissedilen ve ölçülebilen performans arasında farklar olduğunu ve bu tip uyarıcıları kullanan kişilerin sıkça kendi bünyelerini zorladıklarını belirtiyor. Alınan maddenin etkisi kayboldukça, performansı koruyabilmek için tekrar uyarıcı madde alındığını belirten Pfeiffer Gerschel, psikolojik sonuçlara dikkat çekerek "Bu maddeleri kullanan kişi kendi performansının yapay şartlar altında bu performansı gerçekleştiğini düşünüyor. Bu kesinlikle psikolojik bağımlılık olarak da nitelendirilebilir.”
Pfeiffer Gerschel ayrıca uyarıcı maddelerin hafıza oyununda olduğu gibi kısa sürede bir çok rakam ya da figürü aklınızda tutmanız gerektiğinde yardımcı olacağını fakat daha zor sorunlarda ya da planlama yapmanız gereken durumlarda ters tepki de verebileceğini ekliyor.
Araştırmalar özellikle başarı seviyesi daha düşük olan öğrencilerin ya da stresten daha fazla etkilenen kişilerin uyarıcı madde kullanmaya meyilli olduğunu gösteriyor. (DeutscheWelle)
SON VİDEO HABER
Haber Ara