Nevruz, 4 bin 500 yıldır kutlanıyor
Eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günü sayılan 21 Mart'a rastlayan nevruzun, 4 bin 500 yıl önce Mezopotamya'da Sümerler tarafından kutlanmaya başladığı belirtiliyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-19 13:33:10
TIMETURK / Haber Merkezi
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Alacahöyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu, yaptığı açıklamada, doğa ve çevrenin uyanışının kutlandığı nevruzun, Anadolu'da ve Türk kültürünün yayıldığı bölgelerde son derece köklü ve zengin bir geçmişe sahip olduğunu söyledi.
Özü itibarıyla, ''baharın gelişinin kutlandığı ve coşkuyla karşılandığı gün'' olan nevruzun, ilk kez 4 bin 500 yıl önce Mezopotamya'da Sümerler tarafından kutlandığının bilindiğini anlatan Çınaroğlu, şöyle devam etti: ''Orta Asya'dan Balkanlar'daki uluslara kadar çok geniş bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan nevruz, her ulusun, kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirdiği bir gündür. Kültürümüzde de geniş yer edinen ve her yıl 21 Mart'ta çeşitli etkinliklerle kutlanan nevruzun, ilk olarak Mezopotamya'da Sümerler tarafından kutlandığı bilinmekte. Yazılı kaynaklara göre günümüzden 4 bin 500 yıl önce başlayan bu gelenek, Hititler tarafından da benimsenerek 'antahşum' adında birkaç gün süren şölenle kutlanırmış.''
'Şöleni kral yönetiyor ve baş tanrıya sunum yapıyor'
Çınaroğlu, Hititler'deki nevruzun, bir çiçeğin yeryüzüne çıkışı ve baharın gelişi olarak kutlandığını belirterek, ''Antahşum bir bitki adı. Bu bitkinin de çok büyük bir olasılıkla safran olduğu tahmin ediliyor. Biz nasıl çiğdemlerin çıkmasını baharın gelişiyle benimsiyorsak, Hititler de antahşumun çıkmasını baharın müjdecisi olarak benimsemiş'' dedi.
Hititlerin de baharın gelişini simgeleyen dönemde etkinlikler yaptığını dile getiren Çınaroğlu, şunları kaydetti: ''Etkinliklerin en büyüğü, bugünkü Alacahöyük beldesi, medeniyetin kült merkezlerinden Arinna'da yapılırmış. Medeniyetin başkenti Hattuşa'da (Boğazkale) bulunan kral da birkaç günlüğüne Arinna'ya gelerek festival havasındaki etkinlikleri idare eder, baş tanrıçaya sunum yaparmış. Törenlerde yemekler yapılır, cambazlar akrobasi gösterileri sunarmış. Günümüzdeki kutlamalarda bir gelenek olan nevruz ateşinin üzerinden atlanmasının, o dönemde Hititler tarafından yapıldığını gösteren bir kaynak ise henüz yok.''
Prof. Dr. Çınaroğlu, o dönem erkek ve kadınların eşlerini bu törenlerde seçtiğini ifade ederek, ''Bu bilgilerin tümü, Hitit çivi yazılı tabletlerde anlatılıyor'' diye konuştu.(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara