Prof. Dr. Leblebicioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, antibiyotik direncinin artışında, bakteriler arasında taşınabilmesi, mikroorganizmaların insandan insana geçmesi gibi durumların önemli faktörler olduğunu kaydetti.
Bir ülkede görülen dirençli mikroorganizmaların seyahatin artmasıyla başka ülkelere de taşınabildiğini vurgulayan Leblebicioğlu, şu bilgileri verdi:
''Antibiyotiklerin yaygın kullanımı ile antibiyotik direncinde artış görülmektedir. Antibiyotiklere karşı direnç sorunu sadece ülkemizde değil, tüm dünyada önemli bir sorundur. Direnç sorunu nedeniyle hastalar daha uzun süre hastanede yatmakta, ikincil enfeksiyonlar gelişebilmekte, bu enfeksiyonların tedavisinde geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanılması maliyeti artırmaktadır. Direncin ortaya çıkmasında etkili olan önemli bir faktörde antibiyotiklerin, gereksiz ve aşırı kullanılmasıdır. Düşük dozda antibiyotik kullanımı, antibiyotiklerin önerilen süreden az kullanılması direnci artıran diğer etmenlerdir.''
-''Antibiyotikler hekime danışılmadan kullanılmamalı''-
Prof. Dr. Leblebicioğlu, antibiyotiklerin hekime danışılmadan kullanılmasının, reçetesiz satılabilmesinin direnç gelişiminde rol oynadığını belirtti.
Dirençli mikroorganizmalarla oluşan enfeksiyonların tedavisinde yeni antibiyotikler kullanılabildiğini, ancak gelecek yıllarda kullanıma girecek antibiyotik sayısının çok az olduğuna dikkati çeken Leblebicioğlu, ''Antibiyotiklerin hastalarda kullanılabilecek hale gelmesi uzun ve pahalı bir süreçtir. Günümüzde birçok ilaç firması bu nedenle yeni antibiyotik bulunması yönündeki çalışmalarını sonlandırmıştır. Yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi için yapılacak araştırmalar mutlaka teşvik edilmelidir'' ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, dirençli mikroorganizmaların hastanelerde yayılımının önlenmesinde el yıkamanın en önemli korunma yolu olduğunu anlatarak, hastane enfeksiyonlarının önlenmesi için mutlaka sağlık bütçesinde sabun, kağıt havlu gibi temizlik harcamaları için bir kalem oluşturulması gerektiğini bildirdi.
AA