Vuslat Dergisi'nin mart sayısı çıktı
Vuslat Dergisi mart sayısını “Hilafetin İlgası” konusuna ayırdı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-08 11:08:44
TIMETURK / Haber Merkezi
Vuslat Dergisi Mart sayısını “Hilafetin İlgası” konusuna ayırdı. Bugün İslam Dünyasında yaşanan olaylar bir Halifenin olmasını zaruri kılmaktadır. Halifesiz Ümmet dağınık ve güçsüz bir görüntü vermekte… Hilafetin kaldırılmasında dış güçlerin etkisi oldu mu? İşte bunların cevabı Vuslat’ta…
Hilafet Makamı
Hilafet makamı, Rasulullah (s.a.s.)’in vefatından sonra Sahabe tarafından ittifakla seçilen Ümmetin sıddîkı, Hz. Muhammed’in Halifesi İmam Ebu Bekr es-Sıddîk (r.a.) tarafından ihyâ edildi… O’ndan sonra bu makam hep korundu, bu müessese gerek âdil gerek câir imamlar tarafından yaşatıldı… Ümmetin bir başı oldu ve meşru olan emirlerde hep ona itaat edildi… Ancak, Milâdî 1258-1261 tarihleri arası Moğolların, Bağdat’ı işgal etmeleri ve Halife’yi şehit edişleri sebebiyle 3 yıl ümmet başsız kaldı… Daha sonra Mısır’da ve İstanbul’da Hilafet devam etti, tâ 3 Mart 1924 tarihine kadar… Müslümanlar olarak Hilafete makamına veda ettiğimiz gün adaletli bir yönetime de veda ettik. Dış güçlerin baskısıyla birlikte 3 Mart 1924 yılında hilafetin ilgası gerçekleşti.
Hilafetin Kaldırılmasında İngilizlerin Etkisi
Hilafetin kaldırılmasının nedenlerinden birisi Batının daha güçlü olması içindir. Batı bazı şartlar öne sürdüğü için Hilafet ortadan kaldırıldı. Ortaya çıkan bazı belgeler bunun bir göstergesidir. Tarihçi Yazar Mustafa Armağan; “Bence Hilafetin kaldırılması ve laikliğe gidiş, daha Lozan’da dayatılmış, Türkiye’nin kurulmasına bu şartla izin verilmişti.” Hilafetin kaldırılmasıyla birlikte müslümanlar açısında yeni bir süreç başladı.
Cumhuriyet kurulmasında reformları arasında, Halife’liğin kaldırılmasının ayırt edici özelliği bunun yalnızca ülke sınırları içinde değil, tüm İslâm dünyasında etki, yankıya yol açmış olmasıdır. 3 Mart 1924’te Türkiye’de alınan kararın, İslâmiyet’in gözde ve merkezî kurumunu yok ederek, dünya üzerindeki müslüman halkların birliği kardeşliğine, uyanışına adeta vurulmuş bir darbedir. Bu darbenin acıları halen kanayan bir yara gibi devam etmekte.
İslam Dünyasına Bir Halife Şart!
Bugün İslam dünyasında yaşanan acı olaylar müslümanların bir Halife’sinin olmamasından kaynaklanmakta ve Halife olmadığı için İslam dünyası ümmet şuurunu yitirmiş durumdadır. Adeta tespih tanelerinin dağılımı gibi bir görüntü var İslam dünyasında… İmame olmayınca tespih tanelerinin bir araya gelmesi de bir o kadar zorudur. Halife, yönetimde İslam’ın hükümlerin uygulanmasında ümmete vekil olan kimsedir. Şu bir gerçek ki, İslam dünyasına bir Halife şart!
Biz biliyoruz ki, bizim için Hilafette hayat vardır. Hilafetin olmadığı bir bölgede insanların hayat hakları gasp edilmeye mahkûmdur. Hilafetin olduğu tarihe baktığımızda insanların daha huzurlu, daha mutlu ve daha adil bir dağılımın olduğu görünmekte! Hilafet’in olduğu yerde birlik beraberlik vardır. Çünkü o makam bize Sahabe neslinden bırakılan bir mirastır. Bu mirasa sahip çıkmak biz müslümanların müşterek vazifesidir.
Hilafet Konusunu Yeniden Düşünmek
Şunu da hatırlatmak gerekiyor; Hilafet sistemi korkulacak bir sistem değildir. Yıllarca yandaş basın ve Batılı yazarlar Hilafet makamını kötülemek için büyük bir karalama kampanyası başlattılar. Hilafet sisteminin özeliklerini ve güzelliklerini yakından tanımamız gerekmektedir. Kişi bilmediğinin düşmanıdır. Bildiğinin de dostudur. Hilafet konusunu sağlam kaynaklardan öğrenmemiz gerekiyor. Sağlam kaynaklar, bizi sağlam bilgiye, sağlam bilgi, bizi sağlam bir sisteme götürür.
Dergi Hakkında Detaylı Bilgi İçin: (0216) 612 78 22 web: www.vuslatdergisi.com
SON VİDEO HABER
Haber Ara