Suriye Zindanları: Suriye'deki acı gerçeği gözler önüne seriyor
Suriyeli yazar Mustafa Halife, bu romanında Hristiyan bir Arap vatandaşının hikayesini anlatıyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-08 13:40:42
TIMETURK / Haber Merkezi
Suriyeli yazar Mustafa Halife, bu romanında Hristiyan bir Arap vatandaşının hikayesini anlatıyor. Eğitimi için gittiği Fransa’dan altı yıl sonra döndüğü zaman ülkesinin havaalanında Müslüman Kardeşler Örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutuklanır! Ve böylesi anlamsız bir suçlama sonucu hapishanede tam 13 yıl geçirir.
Kitabın kahramanı her ne kadar dini ve siyasi konumunu açıklamaya çalışsa da başarılı olamaz. Sonuçta çift taraflı bir baskıya maruz kalır. Bir taraftan gardiyanların diğer taraftan ise beraber hapsedildiği İslami cemaatlere mensup mahkûmların baskısı. Baskılar sonucu çevresine bir uzlet duvarı örülür ve mahkûmiyeti süresince neredeyse hiç konuşmaz.
“Eğer herkese yaptıkları gibi beni de araştırsalardı elbette biri kim olduğumu ve suçumun ne olduğunu anlardı. Ama her gün Müslüman Kardeşler’den yüzlercesinin getirildiği istihbarata yine onlardan bir grubun getirildiği bir zamanda getirilmem, onların arasına karıştırılmam, subayların ve memurların günde yirmi dört saat çalışmaları, bu derece büyük bir grupta kaos yaşanması vs. bütün bunlar arasından sıyrılmam ve bu karmaşayı açıklayabilmem imkansızdı. Üstüne üstlük ismim de Müslüman olmadığım çağrışımı vermiyordu.”
Bir gün hücresinin duvarında başı hizasına gelen bir deliği keşfeder ve bu delikten idamların ve işkencelerin uygulandığı hapishane meydanını battaniyesi altına saklanarak gizli gizli gözlemeye başlar. Mahkûmları çöküntüye uğratan işkencelerin tasvirleri kitaba sürükleyici bir üslup kazandırırken olayların çeşitliliği her bölümde sürpriz sonuçlarla karşılaştırıyor okuyucuyu. Mesela bu hapishanede uyuz olmak bile ölmek için yeterli bir sebeptir. Yine gardiyanların fare yakalaması, yakaladıkları fareyi mahkûma yedirme fırsatı bulmaları açısından oldukça sevinç verici bir olaydır. Bir baba üç oğlunun aynı anda idam edilişine şahit olabilir. Tüm bu örnekler kitapta tasvir edilen cehennemin sadece ayrıntılarıdır.
Yazar tutuklu kaldığı süre boyunca hem kendisine hem de aynı koğuşta kaldığı diğer mahkûmlara yapılan insanlık dışı muameleyi, tek bir kağıt ya da kalem bulunmayan hapishanede bir bir zihnine kaydediyor. Kurtuluşunun ardında da kendi deyimiyle ifade etmeye cesaret edebildiklerini kâğıda döküyor.
“Bünyesinde en çok üniversite mezunu barındıran bu hapishanenin mahkûmları -bazısı burada yirmi yıldan fazla kalmalarına rağmen- hiçbir kâğıt ya da kalem görmemiştir. Zihinsel yazı Müslümanların geliştirdiği bir yazı yöntemidir. Hatta mahkûmlardan biri on binden fazla kişinin ismini aklında tutmaktaydı. Sahra hapishanesine düşen mahkûmların isimleri, ailelerinin, şehirlerinin, köylerinin isimleri. Tutuklanış tarihleri, haklarında verilen hükümler ve sonları…”
Yazarı hapishane hayatına dair naklettiği ayrıntılardan bir diğeri de koğuşlar arasında Mors Alfabesi yoluyla sağlanan iletişimdir. Yine şehitlerin isimlerini ve ölüm tarihlerini ezberleyen hafızlar ve bunlar gibi kahramanın serbest kalıp ikinci bir cehenneme nakledişine kadar şahit olduğu nice olaylar.
Aslında bu kitap bir nevi yazarın biyografisidir. Ama sadece hapishane yılları ile sınırlı. Nitekim yazar da uzun yıllar kaldığı hapishaneden çıktıktan sonra hayatına anlam verecek hiçbir isteği kalmamıştır. Eğer o da hapishaneden çıktıktan sonra arkadaşının yaptığı gibi intihar edebilseydi tereddütsüz intihar ederdi. Ama yazmak onu – mecazi bir intiharın ardından – hayata bağlamıştır. Ama hapishanedeyken içinde yaşadığı kabuğunu dışarıdayken de hiçbir şey izleme isteği olmaksızın hep yanında taşımıştır.
Kitabın adı: Salyangoz
Yazarı: Mustafa Halife
Yayınevi: Mana Yayınları
Çeviri: Hülya Afacan
Basım tarihi: Eylül 2009
İsteme Adresi: Sofular Mah. Kıztaşı Cad. No: 9/2 Fatih/ İstanbul
Tel: 0212- 533 05 35
Web adresi: www.ilimyurdu.com
e-mail: [email protected]
SON VİDEO HABER
Haber Ara