Dolar

34,9542

Euro

36,6281

Altın

3.007,15

Bist

10.019,95

'Küçücük bir Güney Kıbrıs AB’yi neredeyse esir almış'

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, Türkiye'nin, AB'nin çifte standartlı yaklaşımını kabul etmesinin mümkün olmadığını belirterek, 'Biz tam üye olarak baş köşeye gidip oturmak istiyoruz' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-19 13:25:27

'Küçücük bir Güney Kıbrıs AB’yi neredeyse esir almış'
TIMETURK / Haber Merkezi

Demirkıran, AA muhabirinin, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin sorularını cevaplandırdı. 2,5 yıldır hiç fasıl açılmadığını hatırlatan Demirkıran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AB Bakanı Egemen Bağış'ın AB ile ilgili açıklamalarına değindi.

Türkiye'nin 50 yıldır AB'ye tam üye olmaya çalıştığını vurgulayan Demirkıran, şöyle devam etti:

"Süreç, değişik zamanlarda bazen bizden, bazen de Avrupalılar'dan kaynaklanan sebeplerle inişli çıkışlı süregeldi. Ama AK Parti ile bu ivme kazandı. Biz, 'AB sen Türkiye'yi üye yapacaksan bu çifte standardı bırak kenara' diyoruz. Yapacaksan diye bir şey yok. Sen bir imza atmışsın, buna uymak mecburiyetindesin. Sayın Başbakan'ın ifade ettiği AB'ye alternatif değil, AB hedefi devam ediyor. Biz Asya ile Şanghay ile nerede bir oluşum varsa oralarla da ilişki kurup, değişik görüşmeler yapacağız. Ama hiçbir şekilde AB hedefinden vazgeçmiş değiliz. AB'nin çifte standartlı yaklaşımını kabul etmemiz mümkün değildir. Biz tam üye olarak baş köşeye gidip oturmak istiyoruz. Gidip kapı önlerinde oturmak için üye olmuyoruz, mesele budur."

"BİZ YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ, EV ÖDEVİMİZİ YAPIYORUZ"


Demirkıran, 2004'te Kıbrıs'ta yapılan referandumda Türklerin "evet", Rumların ise "hayır" dediğini, ancak buna rağmen Güney Kıbrıs'ın AB'ye alındığını anımsatarak, Avrupa'da birçok kesimle yaptıkları görüşmelerde, konuyu gündeme getirdiklerinde muhataplarının "yanlış yaptık" dediklerini söyledi.

Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin, Türkiye'nin kendilerini tanımaması nedeniyle 6 faslı bloke ettiğini ifade eden Demirkıran, Kıbrıs'ın her zaman müzakere sürecimizin önünde bir engel olduğunu kaydetti.

Demirkıran, Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'yi tam üyeliğe götürecek 5 faslı, AB konseyinin de 8 faslı bloke ettiğini kaydetti. Demirkıran, "Bugüne kadar 13 tane fasıl açtık, bunlardan sadece 1 tanesini geçici olarak kapatabildik. Diyoruz ki 'kaldırın izolasyonları, biz de ek protokolü uygulayalım ve müzakereye devam edelim.' Ama küçücük bir Güney Kıbrıs, devasa AB'yi neredeyse esir almış bulunuyor" dedi.

İlerleme raporlarına bakıldığında açık olmayan fasıllarda da çok ciddi ilerlemelerin olduğunu AB'nin de kabul ettiğini belirten Demirkıran, "Fasılların açık olmaması önümüzü kapatmıyor. Biz yolumuza devam ediyoruz, ev ödevimizi yapıyoruz. Mevzuat uyumu açısından o kadar ileri bir safhaya geldik ki Bakan Bağış'ın söylediği gibi, 12 ayda 10 fasıl, 18 ayda da 15 fasıl açabilecek durumdayız" şeklinde konuştu.

22. FASLIN AÇILMASI

Fransa'nın 22. faslın açılmasına ilişkin açıklamasına da değinen Demirkıran, şunları söyledi:

"Fransa tarafından bloke edilen bir fasıldı, serbest bırakıldı. Sarkozy'nin gitmesi Hollande'nin gelmesiyle Türkiye'ye yaklaşım farkı oluştu. Bu bizi memnun ediyor. Türkiye ile ilişkiler noktasında bir normalleşme sürecine binaen bir fasıl açtılar. Biz de diyoruz ki 'ey Fransa sen bunu yapıyorsun güzel ama biz daha etkili bir jest, tavır, duruş bekliyoruz.' Nedir bu- 5 tane fasıldan blokajı kaldır. Fransa'ya, 'vizeyi kaldır' diyoruz. Bir tanesinin değil,5'inin birden blokajını kaldır. Fransa'dan, Sarkozy'nin Fransa adına Türk insanı üzerinde oluşturmuş olduğu negatifliklerin ortadan kaldırılması için şok etkisi yaratacak kararlar almasını bekliyoruz. Çünkü Fransa'nın tavrının hiçbir anlaşılır tarafı yok. 5 tane faslı 'tam üyeliğe götürüyor' diye bloke etmesinin mantıklı tarafı yok."

Demirkıran, müzakerelere başlandığı dönemde Türkiye'de yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, Türkiye'nin AB üyeliğine desteğin yüzde 75'in üzerinde olduğuna dikkati çekti. Demirkıran, "Fakat zaman içindeki çifte standart Türkiye'ye karşı bu haksız uygulamalar, fasılların açılmaması Türk insanında hakikaten bıkkınlık meydana getirdi. Bu işi takip eden kesimde eskisi kadar bir ilgi maalesef uyandırmıyor. Türk insanında tekrar bunu canlandırmamız lazım" dedi.

Haber Ara