Adeta hayalet kasabaya dönen şehirde yüzlerde gülücükler sadece ‘hoş geldin’ demek için açıyor. Türkiye’den birilerinin gelmiş olması son derece sevindiriyor onları. Muhaliflerin, Esed yanlısı Nusayri azınlığının yoğun olarak yaşadığı Lazkiye’ye açılan en uç cephesi olması nedeniyle Selme yoğun bombardıman altında tutuluyor. İç savaştan önce 75 bin nüfusu olan şehirde 5 bin kişi kalmış. Şehrin 7 aydır elektrik ve suyu kesilmiş. Yağmur ve kuyu sularını depolayıp kullanıyorlar. Elektrik ise jeneratörler yardımıyla sağlanıyor. O da hastane ve basın merkezlerinde kullanılıyor. Şartlar son derece kötü görünse de hiçbiri şikâyetçi değil. “Ülkemiz özgürleşene kadar savaşmaya devam edeceğiz. Ölümden korkumuz yok.” diyorlar. Yoğun bulutlar nedeniyle savaş uçakları ve helikopterlerin bombalamadığı üç gün onların en sakin günü. Ancak havan topu ve tank atışları aralıksız devam ediyor. Kanlı savaş öncesi astım hastalarının da tedavi edildiği bir merkezin bulunduğu Selme, şimdilerde Lazkiye’nin ölüm şehri. Öyle ki terk edilen birçok evde bombardımandan kaçan ailelerin son yemeklerini yedikleri tabakları sofra üzerinde öylece duruyor. Şehirdeki muhaliflerin elinde rejimden ele geçirdikleri kullanılabilir durumda tanklar dikkat çekiyor. Kentteki muhaliflerin sorumlusu Şeyh Halid, “Türkiye’den gelen yardımlar olmasa burada asla dayanamayız. Ancak daha iç bölgelere yardımlar gitmiyor.” diyor.
Şehirde 5 kişilik bir basın merkezi de bulunuyor. Onlara göre yaptıkları gazetecilik, en az savaşçılık kadar önemli. Mazlum Suriyelilerin yaşadıklarını halka duyuruyorlar. Şehirdeki bombalamaları ve olayları çekerek uluslararası ajanslara ve medya organlarına hiçbir ücret almadan gönderdiklerini söylüyorlar. Her biri Suriye’deki üniversitelerin en önemli ve seçkin bölümlerini bitirmiş. Türkiye’de bulunan ailelerini çok özlediklerini anlatıyorlar. Uzun bir sohbetin ardından çektikleri görüntüleri izletiyorlar. İzlerken adeta kanımız donuyor.
Şehirde yaralıları tedavi etmek için bir de hastane bulunuyor. Hastanenin 2 doktoru, 5 hemşiresi var. Doktor Ebu Kasım, Lazkiye Devlet Hastanesi’nde görev yaparken ayrılarak muhaliflere katılmış. Doktor Kasım’ın anlattıkları, adeta 24 aydır yaşananların küçük bir özeti: “Dera’daki olayların ardından ilk protesto gösterileri Lazkiye’de yapıldı. Orada görevliyken bizden rejim tarafından vurulan göstericileri tedavi etmememiz istendi. Bunu kabul etmeyen doktorlar, muhaliflerle işbirliği yaptıkları suçlamasıyla cezaevlerine atıldı. Bu doktorlar arasında Nusayriler de vardı. Onları da cezaevine attılar. Ben de çatışmalar başlayınca muhaliflerin safına geçtim.”
DEVAMI İÇİN