Bu hafta vizyona giren filmler
Bu hafta vizyona giren dört film arasında en ilgi çekeni, Güney Koreli ünlü yönetmen Kim Ki-duk’un yazıp yönettiği, 69. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan kazanan son filmi Acı / Pietà.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-16 19:38:33
Pietà Yönetmen: Kim Ki-duk Senaryo: Kim Ki-duk Oyuncular: Min-soo Jo, Eunjin Kang Yapım: 2012 / Güney Kore / 104 dk. Güney Koreli usta sinemacı Kim Ki-duk on yedi yıl önce çıktığı yolculukta 2003 tarihli İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış… Ve İlkbahar (Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom) ve ertesi yıl çektiği Boş Ev (Bin-jip) ile eleştirel anlamda zirveyi görmüş, aynı zamanda ismini dünyanın dört bir yanındaki sinemaseverlere duyurmayı başarmıştı. Kaleme aldığı senaryolardan cesur görsel denemelerle akılda kalıcı anlar yaratmayı başaran sinemacı, her işiyle alkışlanmasa da kariyeri boyunca -tabiri caizse- özgün festival hitleri çıkarmaya devam etti. Arka arkaya çektiği ve acımasızca eleştirilen Yay (Hwal), Zaman (Shi gan), Nefes (Soom) ve Rüya’nın (Bi-mong) ardından üç yıl içine kapanan bu nevi şahsına münhasır isim; ardından kendi sinema kariyerini sorguladığı Arriang ile ilginç bir belgesele imza attı. Yeniden film yapıp yapamayacağına yine bir filmle karar veren Ki-duk, bu yazının konusu Acı (Pieta) ile Venedik’ten Altın Aslan kazanarak eski formuna kavuştuğunu ilan etti.
Kim Ki-duk saymayı sevdiği şekilde, 18. filmine Pieta ismini vermiş. Bu; Meryem’i, dizinde ölmüş İsa’yı taşırken gösteren Michelangelo eserinin adı aynı zamanda: Eser, İsa’nın çarmıhtan indirildiği anı canlandırır. Meryem cansız bedeni sağ eliyle kavrayıp, sol eliyle izleyiciye sunmakta ve insanları saygıya davet etmektedir. Film için hazırlanan görsellerden birinde de bu imaj filmin oyuncuları tarafından canlandırılmış durumda. Filmin tamamı izlenmeden anlamı kavranamayacak bu göndermeyi sürprizleri bozmamak adına konunun dışında bırakalım ama Kim Ki-duk’un, Chan-wook Park‘ın Haklı İntikam (Boksuneun naui geot), İhtiyar Delikanlı (Oldeuboi) ve İntikam Meleği’nden (Chinjeolhan geumjassi) oluşan üçlemesine kendince yeni bir halka eklediği söylemeden geçmeyelim.
Acı’nın konusuna gelirsek: Lee Kang-do (Lee Jung-jin) bir tefeci için borç tahsil eden acımasız biridir ve işlerini yaptığı kişi adına dar gelirli esnafa korku salmaktadır. Bütün gün küçücük dükkânlarında çalışıp hayatta kalma mücadelesi veren esnaf, ödeme günü geldiğinde Kang-do’nun gazabına uğramaktadır. Zira Kang-do alışıldık korkutmalar yerine alacaklıları sakat bırakıp sigorta parasıyla borç kapatmak gibi akla zarar bir yöntem kullanır. Annesi onu doğumda terk etmiş ve anladığımız kadarıyla o günden beri koca dünyada yapayalnızdır. Hiç şefkat görmemiş bu adamın yalvaran borçlulara gösterecek merhameti de yoktur. Ta ki bir gün karşısına çıkan kadının onu doğumda terk eden annesi olduğunu öğrenene kadar…
Filminin ilk yarısında türlü aşırılıkla izleyiciyi rahatsız etmeyi deneyen auteur; acı, korku, zevk ve şiddet içeren sahneleri arka arkaya sıralamış. Ana akım sinema için oldukça sert hatta belki kabul edilemez anlar içeren bir film çıkarmış ortaya. Onun sinemasına ya da en azından Güney Kore filmlerine aşina olanları daha az sarsacaktır belki ama ortalama izleyicinin gözlerini kapattıracak sahnelerle dolu Acı.. Amaç ise sanki günlük hayatın parçası olan bu öğeleri uçlarda gösterip, yapaylık elde etmek. Kim Ki-duk filminin gerçekçi görünmesini istememiş gibi. Kattığı bilinçli yapaylıkla izleyiciyi dışlayıp, gözlemci mesafesine uzaklaştırmış. Birçok insanın yaşadığı tanıdık duyguları/eylemleri karakterlerine uç noktalarda tattırıp özdeşleme imkânı bırakmamış. Bu sayede de düşüncelere dalınmasını engelleyerek perdede yaşananlara hapsetmiş seyircisini.
Oyunbozan Ralph
Wreck It Ralph Yönetmen: Rich Moore Senaryo: Alan Tudyk Yapım: 2012 / ABD / 108 dk. Şayet bir çizgi film iyiyse izleyicisini hemen etkisi altına alır. Seyircinin kaç yaşında olduğunun pek bir önemi yoktur. Sabah erkenden kalkılıp televizyonda izlenen ve saatlerin nasıl geçtiğinin farkına varılmayan çocukluk dönemine dönülür. Walt Disney’in yapımcısı olduğu ve Rich Moore’un yönettiği Oyun Bozan Ralph (Wreck-It Ralph) de bu tür bir animasyon. Oldukça iyi kotarılmış olan film özellikle hayatının bir bölümünde bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir olmuş herkese rahatlıkla hitap ediyor.
30 yıl önce yaratılmış olan bir bilgisayar oyununda kötü karakter olarak programlanmış olan Oyunbozan Ralph artık rolünden sıkılmıştır. Bir binayı yıkmaya çalışan ve oyunun kahramanı tarafından her seferinde mağlup edilen Ralph da kahraman olmak istemektedir.
Onun bu isteğinin arkasında biraz da oyunun diğer karakterlerinin suçu vardır. Zira oyun salonu kapandıktan sonra bütün bilgisayar oyunları kendi makinalarından çıkarak diğer oyunlardaki kahramanlarla buluşmaktadır. Gece geç vakitteyse Ralph hariç kendi oyunundaki herkes lüks binada uyumakta, ona ise oyundaki kereste atığında yatmak düşmektedir.
Oyunun 30. yılında Ralph artık kahraman olmaya karar verir ve bir madalya kazanmak için Kahramanın Görevi oyununa geçer. Ancak buradaki madalyayı alıp kaçmak isterken oyundaki bir böceği de yanında götürür. İçinde Ralph olmadığı için zor durumda kalan oyun, bozuk olduğu zannedilerek servis dışı bırakılır. Herkesin korkusu oyunun salondan atılmasıdır çünkü bu durumda oyundaki karakterler evsiz kalacaktır.
Felix, Ralph’i bulmak için Kahramanın Görevi oyununa gider. Burada oyunun komutanı Calhoun onu terslese de Ralph’in bir böcekle kaçması onu da tedirgin eder çünkü böceklerin yumurtlama yeteneği vardır ve başka oyunları işgal edip sonunda bütün salondaki oyunları etkileyebilirler. Ralph ise böcekle birlikte “Şeker Yarışı” olarak bilinen bir oyuna giriş yapar. Ralph’i burada ilk karşılayan, yarışmak isteyen ama bunu beceremeyen Vanellope’dir.
Oldukça eğlenceli başlayan ve temposu hiç düşmeyen Oyun Bozan Ralph özellikle ilk bölümden itibaren her döneme ait bilgisayar oyunlarına rol vermesiyle hedef kitlesinin yanlızca çocuklar olmadığını gösteriyor.
Ayrıca oldukça güzel kullanılmış renkleri ve arka planıyla da izleyicinin keyif almasını sağlıyor. Tabii bu kadar süslemenin yanında filmin alt metni de oldukça iyi. Arkadaşlık yeri geldiğinde en çok istediğin şeyden vazgeçmek demektir gibi öğütler de oldukça iyi eklenmiş.
Ralph’in bir diğer vurucu noktası da Walt Disney’in efsanevi filmi Tron’a atıf yapılan bütün bilgisayar oyunlarını tehdit eden bir unsurun bulunması. Bununla birlikte kimi programların, oyunları kendi istekleri doğrultusunda yönlendirmesi ve bir kahramanın buna karşı çıkması.
Oyun Bozan Ralph’in iyi noktalarından biri de Ralph’in karşısındaki kahraman olarak gözüken Felix’in de esasında iyi bir karater olması. Bu sayede birbirine rakip gibi görünen kişilerin birlikte nasıl iyi işler yapabileceği de gösteriliyor. En İyi Uzun Metraj Animasyon dalında Oscar adayı olan film, son dönemin en etkili animasyonlarından. Özellikle diğerlerinin kendisini gruplarının içerisine almasını isteyen Ralph’in çocuksu masumiyeti tüm izleyenleri hızlıca etkisi altına alıyor. Tüm ailenin birlikte eğlenerek izleyebileceği Oyun Bozan Ralph yurtdışında hem eleştirmenlerden hem de seyirciden oldukça iyi tepki aldığı için yapımcılar filmin devamının da çekilmesine karar verdi. (Tersninja.com)
Zor Ölüm: Ölmek İçin Güzel Bir Gün
A Good Day to Die Hard Yönetmen: John Moore Senaryo: Skip Woods, Roderick Thorp Oyuncular: Bruce Willis, Sebastian Koch, Jai Courtney Yapım: 2013 / ABD / 97 dk.
Taş Mektep Yönetmen: Altan Dönmez Senaryo: Hazan Toma Oyuncular: Orhan Kılıç, Ayça Varlıer, Bora Akkaş, Elit İşcan Yapım: 2013 / Türkiye
SON VİDEO HABER
Haber Ara