Yeni papadan beklenen Afrika'yı bağlamak

TIMETURK / Haber Merkezi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Aydın, Papa Benediktus'un papa olarak göreve başladıktan sonra 11 Eylül politikalarının mimarlarının öncülerinden Henry Kissinger, Paul Wolfowitz ve medeniyetler çatışması tezinin öncülerinden oryantalist Bernard Lewis'i danışman olarak seçmesinin, papalık politikalarıyla genel olarak Batı dünyasının özelde ise ABD'nin İslam karşıtı politikalarıyla paralellik arz ettiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

''Obama'nın ikinci defa ABD Başkanı seçilmesinden, Bush ve Neoconların politikalarından hızla uzaklaşılmasından sonra dünya genelinde oluşmaya başlayan Amerikan sempatizanlığına uygun bir papanın Vatikan'da oturmasının zamanı geldiği için Papa XVI. Benediktus istifa etmiş olabilir. Yeni papanın Obama'nın Amerikan sempatizanlığını arttırma politikalarına uygun olarak başta Hristiyanlığın irtifa kaybettiği Afrika ve Asya olmak üzere tüm dünyada Hristiyan sempatizanlığını artıracak biri olabilir. Yeni papa olarak Milano kardinali Dionigi Tettamanzi ile Ganalı Peter Turkson veya Nijeryalı Kardinal Francis Arinze'nin isimleri geçiyor. Ailesinde Müslüman kökenliler de bulunan Ganalı Turkson'un Papa olma ihtimali yüksek. Afrika ve Asya'da Hristiyanlık gerilemeye başladı. Özellikle de Türkiye'nin Afrika'daki açılımları karşısında bu bölgeden birini 'Papa' yapmak suretiyle, Hristiyanlığın kaybettiği ivmeyi yeniden kazanma çabası var.''

''İstifanın gerçek nedeni farklı''

Basında istifaya Vatikan'daki bir takım skandalların yol açtığına dair haberlerin yer aldığını söyleyen Aydın, bunun daha ılıman bir papa papa seçmek için yapılan siyasi bir proje olduğunu düşündüğünü kaydetti. En son gerçekleşen Papa istifasının 600 yıldan fazla zaman önce gerçekleştiğini hatırlatan Aydın, şöyle devam etti:

''Önceki istifaların belli sebepleri vardı. Örneğin iki Papa olduğunda Hristiyan dünyası bölünmesin diye istifa edenler olmuştu. Şu anda baktığımızda, 85 yaşında olması, yaşının fazla olması gibi ileri sürülen sebeplerin görünürde ifade edildiğini, gerçek nedenin farklı olduğunu düşünüyorum.''

Radikal bir papanın seçilmesinin İslam dünyası için daha iyi olacağını savunan Aydın, ''Ilıman bir papanın oturması bizim menfaatimize değil, aleyhimize. Bu, İslam dünyasında Hristiyan sempatizanlığını arttırır. Şahin bir papanın Vatikan'da olması ise İslam dünyasında Hristiyan antipatisini arttırır'' ifadesini kullandı.

Afrika'dan bir papanın seçilmesinin iyi olmayacağını, siyahi kökenli Turkson veya Arinze'nin seçilmesinin İslam dünyası için iyi bir seçim olmayacağını belirtti.

Prof. Aydın, ''Türkiye'nin Afrika'daki ticari, siyasi ve sosyal çalışmalarını arttırdığını dile getiren Aydın, işadamları dernekleri ile yapılan ticari açılımların Hristiyanları rahatsız ettiğini belirterek, '' Tam da bu noktada Vatikan'ın da Afrika ile ilgili bit takım beklenti ve çalımları var. Bu nedenle Afrikalı bir papa seçilmesi ihtimali kuvvetli'' dedi.

''Diyalog karşıtı ve şahin kardinal Ratzinger''

Papa 2. John Paul'ün ölümünden sonra Papa 16. Benediktus'un, 19 Nisan 2005'te papa seçildiğini hatırlatan Aydın, şunları ekledi:

''O dönemi hatırlayacak olursak Vatikan'ın Dinlerarası Diyalog sorumlusu Kardinal Francis Arinze'nin papa olabileceği konuşulurken mevcut kardinallerin en radikallerinden ve şahinlerinden biri, Vatikan'ın İnanç ve Doktrin Komisyonu başkanı kardinal Ratzinger papa seçildi. ''Medeni Avrupa'nın intiharı'' sıfatıyla anılan ve 1. Dünya Savaşının açtığı yaraları sarmak için uğraş verdiğinden ''Avrupa'nın Papası'' olarak bilinen 15. Benediktus'a atfen '16. Benediktus' adını aldı. Bu şekilde ılımlı ve diyalog yanlısı Arinze veya başka bir kardinal yerine diyalog karşıtı ve şahin kardinal Ratzinger'in papa seçilmesi aslında 11 Eylül 2001 sonrası gelişen Batı dünyasının özellikle de Bush döneminin İslam karşıtı politikalarıyla uyuşan bir yapı arz ediyor.''

(AA)

Yeni papadan beklenen Afrika'yı bağlamak

''Yeni papanın, Obama'nın Amerikan sempatizanlığını arttırma politikalarına uygun olarak, Hristiyanlığın irtifa kaybettiği Afrika, Asya ve tüm dünyada Hristiyan sempatizanlığını arttırması bekleniyor''