Akupunktur 70 hastalığın tedavisinde etkili
Prof. Dr. Kalaycıoğlu: ''Akupunktur, özellikle migren, gerilim tipi baş ağrılarında, ameliyat aşamasına gelmemiş boyun, bel fıtığı gibi disk problemlerinde ve astım tarzı hastalıkların tedavisinde önemli yer tutuyor''
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-08 23:07:07
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Temel Tıp Bölümü Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kalaycıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 bin yıllık geçmişe sahip olduğu kabul edilen akupunkturun en eski tıp uygulamaları arasında yer aldığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı'nın Avrupa'da ve Amerika'da ciddi araştırmalara konu olan akupunkturu 1991 yılında tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kabul ettiğini ve birtakım kriterler getirdiğini belirten Kalaycıoğlu, ''Akupunktura alternatif tıp denilse de Avrupa'da ve Amerika'da adı tamamlayıcı veya bütüncül tıp olarak geçiyor. Bu ülkelerde modern tıbbın yanında akupunktur tedavisiyle birlikte hareket eden ve özellikle de Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verdiği listeye göre belli hastalıklarda birinci sıraya geçmiş bir tedavi yöntemidir'' dedi.
Aynı zamanda akupunktur hekimi de olan Prof. Dr. Kalaycıoğlu, akupunkturun sigara bıraktırma ve obezite tedavisinde daha sık duyulduğunu ifade ederek, ''Akupunktur sadece bunların tedavisinde etkili değil. Bunların dışında bir çok hastalıkta uygulanabilen bir tedavi yöntemi. WHO, akupunkturun yaklaşık 60-70 çeşit hastalığın tedavisinde uygulanabilen bir yöntem olduğunu ilan etti. Özellikle migren, gerilim tipi baş ağrılarında, ameliyat aşamasına gelmemiş boyun, bel fıtığı gibi disk problemlerinde, çeşitli ağrılarda ve astım tarzı hastalıkların tedavisinde önemli yer tutuyor. Ayrıca sigara, alkol ve uyuşturucu gibi çeşitli madde bağımlılıklarının tedavisinde de etkili'' diye konuştu.
Akupunktur tedavisini, Sağlık Bakanlığı'nın titizlikle uyguladığı Akupunktur Tedavisi Sertifika Programı'na katılıp başarı sağlamış hekimlerin gerçekleştirebileceğini vurgulayan Kalaycıoğlu, şunları kaydetti:
''Ülkemizde bine yakın akupunktur hekimi var. Bu sayının artması gerekiyor, çünkü dünyada böyle. İnsanların bu tür hizmetleri almak için hasta olmayı beklememeleri gerektiğini düşünüyorum. Sağlıklıyken de arada bir bu tür yerlere başvurarak kontrolden geçmeleri gerekiyor. Çünkü hastalıkların süresi ne kadar geçerse, iyileşmeleri de o kadar zorlaşıyor. Örneğin migren hastasına teşhis konulduktan sonra aynı zamanda akupunktur tedavisi de almasını öneriyoruz. Çünkü tedaviye erken başlanırsa hastanın çok daha kısa sürede iyileşme şansı var. Boyun, bel fıtığı tarzı ağrılarda da erken dönemde müdahale edildiğinde en azından fıtık aşamasına gelmeden müdahale etme şansı var. Sindirim, solunum sistemiyle ilgili problemlerde, vatandaşımıza mutlaka bu tür arayışın içine girmeleri gerektiğini, doğru yerlere giderek doğru hamleler yapmaları gerektiğini öneriyorum.''
Akupunktur, sağlık harcamalarını düşürüyor
Prof. Dr. Kalaycıoğlu, insan vücudunun elektriksel aktivitesi olan bir yapıya sahip olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla doğru yerlerde, doğru şalterleri kaldırır, doğru prizleri açarsak, doğru elektriği doğru yere göndermiş olacağız. Bunun tıbbi etki mekanizmaları var. Sinir sistemi ve kaslar üzerinden etki mekanizmaları var. Akupunktur tedavisi, zorlaşıp çok yüksek maliyetlere sebep olacak sağlık harcamalarını çok daha az maliyetle ve daha kısa sürede tedavi etme şansı veriyor. Dolayısıyla iyi bir tedavi yöntemi. Vatandaşımız doğru bilgileri alarak, 'acaba ben hastalığımla ilgili tedavi alabilir miyim' diye değerlendirecek. Zamanla bu yöntem oturacak ve vatandaşın doğru, daha etkili ve efektif tedaviye ulaşma şansı artacak.''
Akupunkturun bilimsel yöntemlerle, uygun ortam ve koşullarda ehliyetli ve donanımlı kişilerce yapılması gerektiğini belirten Kalaycıoğlu, aksi halde geri dönüşü olmayan ciddi sağlık problemleri yaşanabileceğini de kaydetti.
Haber Ara